Exo Planet | ChanBaek

⋆ 3 - Yeni ekip üyesi

"Benim güzel oğlum.." küçük bebek gülücük saçarak minik elleriyle annesinin burnuna dokundu. Annesinin de yüzü güldükçe kıkırdamaya devam edip ellerini çekiyor ve alkışlıyordu.

"Büyüdüğün zaman çok iyi bir çocuk olacaksın.." Annesi oğlunun minik burnuna bir öpücük kondurduğunda minik bebek sevincinden ellerini sallamaya başlamıştı.

"Işıklar saçacaksın.."

...

Birden başıma giren ağrıyla beraber kısa bir süreliğine gözlerimin önünde canlanan görüntü yüzünden ellerimi başıma götürmüştüm. O görüntü de neydi öyle? Neden böyle bir şey yaşamıştım durduk yere? Ve sikeyim neden hiçbir şeyi bilmiyordum ben?

"Baekhyun ne oldu iyi misin?" Luhan Chanyeol'a laf yetiştirdiği sırada beni fark edince Chanyeol'u bırakıp odağını bana çevirmişti. Ona ne demeliydim bilmiyordum, başımın ağrısı da görüntü de uçup gitmişti. Bu yüzden iyi olduğumu söylemem yeterli olur diye düşündüm ve olumlu anlamda başımı salladım.

"Önemli bir şey yok, sadece başım döndü birden. Düşüş yüzündendir herhalde." Luhan'ın rahatladığını belli eden nefesinin üzerine bize bakan Chanyeol gözlerini devirip henüz hiçbirini bilmediğim diğer ekip üyelerinin yanına gitmişti.

"Onun kusuruna bakma sadece fazlasıyla tedirgin. Ben geldiğimde de böyleydi ama şimdi bana bir baksana." Luhan neşeyle gülümseyince ona ayak uydurup ben de gülümsedim.

Bu konuşmanın ardından yaşanan birkaç saniyelik sessizlikten sonra Luhan oturduğum koltuğun hemen yanındaki koltuğa oturup bakışlarını dev ekrana çevirdi. Ben ise gördüğüm şeyi adeta ağzım açık izliyordum, şakam yoktu cidden ağzım açıktı.

Luhan bu hologram şeklindeki ekrandan dışarıyı kontrol ediyordu ve mekiğin ayarlarını gözden geçiriyordu, en azından öyle tahmin ediyordum. Tanrım her şey bir yana hologram denen şey burada bulunmuş muydu! Acaba bizim bu teknolojiye erişebilmemiz için kaç yüzyıl daha geçmesi gerekiyordu, gerçekten bilmiyordum ve bu yüzden şaşkınlığımı gizleyemiyordum.

Luhan parmaklarını hızla tuşlarda hareket ettiriyor ilgiyle ekrana bakmaya devam ediyordu. Bu iş ne kadar uzun sürecekti bilmiyordum, izleyesim de yoktu açıkçası çünkü bir bok anlamıyordum. Bu yüzden sessizlik içinde geçen on dakikadan sonra Chanyeol'un yokluğunu fırsat bilmem gerektiğini düşünüp Luhan'a döndüm.

"Bana Exo Planet'i anlatır mısın Luhan?" Luhan bakışlarını ekrandan ayırmadan başıyla beni onayladığında cidden meşgul görünüyordu ama yine de beni kırmamıştı.

"Sana nelerden bahsetsem tam bilemiyorum aslında ama konuya bir yerden girmek gerek. Sana Exo Planet hakkında bilgi vermeden önce boyutumuz hakkında birkaç bilgi vermem gerekiyor. Bizim boyutumuz yani 12. boyut üç çeşit ana grup tarafından yönetiliyor. Ateş grubu, su grubu ve de toprak grubu. Bu boyut ilk var olduğu zamanlarda sadece bu üç element buraya hâkimdi bu yüzden bu üç element grubuna dâhil olanlar Astheum yani safkan olarak bilinir. Bu elementlerden sonra ortaya çıkanlar ise elementsel güç sayılmıyor. Işınlama, rüzgâr kontrolü, şimşek, buz, telekinezi ve fiziksel anlamda güç. Bunların dışında yasak aşk sonucu oluşan melezler var, ışık melezi ve iyileştirme gücüne sahip melez." Luhan kenarda duran su şişelerinden birini alıp açtı ve birkaç yudum aldı, o kadar konuştuktan sonra susaması normaldi.

Ben ise öğrendiklerimi kafama not etmeye çalışmakla meşguldüm, anlaşılan uzun bir süre burada kalacaktım bu yüzden öğrenmem gerekiyordu.

"Devam edecek olursam, ışık melezleri ateş grubu ile melez grubundan iyileştirme gücüne sahip melezin yasak aşkı sonucunda oluşur. Bu yüzden bir ışık melezi bulmak neredeyse imkânsızdır. Kontrol edilemeyen güçleri, hemen hemen tüm gezegeni kör edip patlatabilecek hatta tutuşturup herkesi yok edebilecek kadar tehlikelidir. Bu yüzden bu yasak aşkın bedeli ölümdür. İyileştirme melezine gelirsek de onlardan çok fazla olmasa da belli bir sayıda hâlâ bulunuyor. Su grubu ve şimşek kontrolü sonucu ortaya çıkan bir melez. Potansiyeli zarar vermeye yönelik olmadığı için ölümcül bir cezası bulunmuyor ancak o yasak aşkın da belli cezaları var tabii." onun cümlelerini şaşkınlıkla dinliyordum, özellikle şu ışık melezi mevzusu çok ilgimi çekmişti. Sanırım ışık melezi olmak korkunç bir şeydi, iyi ki dünyada doğmuştum çünkü patlamaya niyetim yoktu.