Hyunjin ' in mesajlarına çok pis sinir olmuştum , birkaç mesaj da silmişti . Son mesajı da zaten gram ciddiye almamıştım , o bir b0k yapamazdı
sinirle telefonu tekrar cebime koydum , Minho gözlerini dikmiş bana bakıyordu
M : ne oldu sen neye sinirlendin ?
J : yok birşey , Hyunjin birkaç mesaj atmış onlara kızdım
M : eeee şey.... Hyunjin kim ?
bir dakika Hyunjin ' i hatırlamıyordu , inanamıyorum ya beni hatırlıyor ama çocukluktan beri yetimhanede kaldığı arkadaşını hatırlamıyor , bu nasıl iş-
J : sen onu unuttun mu ?
M : evet...
J : aman boşver salağın teki işte , peki Felix'i hatırlıyor musun ?
M : hayır o kim ?
J : o da salağın teki , peki Changbin ' i hatırlıyor musun ?
M : şey.... onu da hatırlamıyorum
bunu demesi ile çok mutlu olmuştum ve o sevinç anı ile Minho'ya refleks olarak sarıldım . Minho ise ilk saniyelerde karşılık vermese de sonra o da bana sarıldı , ama şaşkın olduğu her halinden belliydi .
Amcam ve Bay Chan da aynadan çaktırmadan bize bakıyorlardı . Amcam normal bakıyordu ama Bay Chan sırıta sırıta ve imalı imalı bakıyordu . Allah'ım ne olur Minho'ya aşık olduğumu anlamamış olsun.
M : eeee.. Jisung daha ne kadar sarılıcaz ?
J : Ha pardon ya , dedim ve Minho'yu bıraktım o da beni bıraktı
M : neden bu kadar sevindin ki ?
J : herkesi unutup beni hatırlamana sevindim ...
M : bunda sevinecek ne var ki ?
J : hiç öyle , dedikten sonra kafamı pencereye çevirdim ve dışarıyı seyrettim . Benden daha uzun süre tanıdığı insanları unutması ama hala beni hatırlaması beni mutlu etmişti . Ayrıca da o sarı yelloz Felix'i hatırlamaması işime gelirdi
***
Arabada geçen birkaç dakikanın ardından sonunda benim evime gelebildik . Amcam arabayı evin önünde durdurdu ve arkasına dönüp bize baktı
S : Bana bak Jisung , sakın cocuğa fazla yüklenme ve ilaçlarını vermeyi ihmal etme ayrıca da-
J : he he tamam he ,
dedim ve kapıyı açıp dışarı çıktım, Minho'yu da kendimle beraber dışarı çıkardım.
Amcam bize sinirli bakışlar atıyordu , Bay Chan ise penceresini bir anda açmıştı.
B : Jisung bana verdiğin sözü unutma sakın
J : ne sözü- .... haaa o söz tamam merak etmeyin Bay Chan
B : aferin :) , dedi ve penceresini kapatıp amcama sırıtarak baktı.Amcam da utanıp önüne döndü ve arabayı sürdü , bu şekilde sonunda gittiler.
***
Minho ile amcamlar gider gitmez eve girmiştik , Minho eve göz gezdiriyordu ama değişik değişik bakıyordu
J : sevmedin mi ?
M : ha ? hayır tabi ki sevdim sadece çok büyük de , kaybolurum falan
J : olmuştun zaten , dedim gülerek
M : ciddi misin ?
J : evet , her neyse kahve içmek ister misin ?
M : olur
J : tamam o zaman yapıp geliyorum
Minho'nun eşyalarını ve ilaçlarını alıp yerlerine koyduktan sonra mutfağa doğru gittim , o ise hala garipsemiş bakışlar ile eve bakıyordu ama çok tatlıydı yaa yiycem
***
mutfağa girdim ve hemen kahve yapmaya başladım , ama benim kafamda normal bir kahve yapma planı elbette yoktu
Minho'nun kahvesine ilaç atacaktım ve böylece kendinden geçecekti , bu şekilde onu kendime aşık edebilirdim belki :)
sadece beş dakika sonra kahveleri yapmayı bitirdim ve tepsiye koydum benimki sağ tarafta Minho'nunki ise sol taraftaydı , yanlış kahveyi içmemek için bunu iyice kafama yazdım. daha sonra da ilacı Minho'nun kahvesine koyup iyice karıştırdım
tepsiyi aldım ve salona gittim ama Minho yoktu-
şaşkın şaşkın salona bir süre baktıktan sonra kahveleri salonun ortasında olan masaya koydum ve belki yukarı çıkmıştır diye düşünerek yukarı gittim
etrafa baya bir baktım , her odaya girdim ama yoktu sadece bir oda kalmıştı... o da geçen sefer kaybolduğunda girdiği odaydı... yani işte nefret ettiğim geçmişim ile ilgili şeylerin olduğu oda....
istemesem de o odaya doğru yöneldim ve içeri girip ışığı açtım , ama Minho burda da yoktu
artık iyice meraklanmıştım ayrıca da endişeleniyordum , o odanın kapısını kapattım ve hızlı adımlarla aşağıya indim , Minho nereye gitmiş olabilir di ki ya...
***
aşağıya indiğim zaman gördüğüm manzara ile şok oldum , Minho koltukta oturuyordu iyi de az önce yoktu ki , oyun mu oynuyor bu çocuk bana
J : M-Minho...
arkasına döndü ve bana gülümseyerek baktı
M : Jisung nereye gittin sen , iki saattir seni bekliyorum
J : n-ne ? iyi de sen az önce burda yoktun ?
M : evet çünkü dışarı çıktım , geri geldiğim zaman da mutfakta yoktun seni aradım ama bulamadım bende buraya oturdum
yutkundum , gereksiz yere biraz ürkmüştüm
M : hadi gel kahven soğuyacak
kafamı tamam anlamında salladım ve yanına gidip oturdum , sağ tarafta olan kahveyi aldım , Minho ise solda duran ve ilaçlı kahveyi aldı
ben kendi kahvemi bir çırpıda bitirmiştim ama Minho yavaş yavaş içiyordu , amk sanki bilerek yapıyor
J : biraz hızlı içsene Minho , yavaş yavaş içme sinir oluyorum
M : neden ?
J : sevmiyorum işte hadi , dedim ve o da biraz garipsese de kahveyi hızlıca bitirdi
M : oldu mu Jisung ?
J : o-o...
bir anda sesime bir şey olmuştu , başım da dönüyordu , hayır hayır sakın yanlış kahveyi içmiş olmayayım
~ Devam edecek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anders Know || minsung
FanfictionANDERS KNOW "Jisung" Jisung ölmüş anne ve babasının mirasını kullanan şımarık ve zorba bir çocukrur . Gittiği okulda herkese zorbalık yapmaktadır ve kendini çok beğenmiş biridir . Herkes ondan korkuyordur çünkü öz amcası okulun sahibi olduğu için te...