|| 28 . bölüm ||

1.5K 173 301
                                    


Hyunjin ' in mesajlarına çok pis sinir olmuştum , birkaç mesaj da silmişti . Son mesajı da zaten gram ciddiye almamıştım , o bir b0k yapamazdı

sinirle telefonu tekrar cebime koydum , Minho gözlerini dikmiş bana bakıyordu

M : ne oldu sen neye sinirlendin ?

J : yok birşey  , Hyunjin birkaç mesaj atmış onlara kızdım

M : eeee şey.... Hyunjin kim ?

bir dakika Hyunjin ' i hatırlamıyordu , inanamıyorum ya beni hatırlıyor ama çocukluktan beri yetimhanede kaldığı arkadaşını hatırlamıyor , bu nasıl iş-

J : sen onu unuttun mu ?

M : evet...

J : aman boşver salağın teki işte , peki Felix'i hatırlıyor musun ?

M : hayır o kim ?

J : o da salağın teki , peki Changbin ' i hatırlıyor musun ?

M : şey.... onu da hatırlamıyorum

bunu demesi ile çok mutlu olmuştum ve o sevinç anı ile Minho'ya refleks olarak sarıldım . Minho ise ilk saniyelerde karşılık vermese de sonra o da bana sarıldı , ama şaşkın olduğu her halinden belliydi .

Amcam ve Bay Chan da aynadan çaktırmadan bize bakıyorlardı . Amcam normal bakıyordu ama Bay Chan sırıta sırıta ve imalı imalı bakıyordu . Allah'ım ne olur Minho'ya aşık olduğumu anlamamış olsun.

M : eeee.. Jisung daha ne kadar sarılıcaz ?

J : Ha pardon ya , dedim ve Minho'yu bıraktım o da beni bıraktı

M : neden bu kadar sevindin ki ?

J : herkesi unutup beni hatırlamana sevindim ...

M : bunda sevinecek ne var ki ?

J : hiç öyle , dedikten sonra kafamı pencereye çevirdim ve dışarıyı seyrettim . Benden daha uzun süre tanıdığı insanları unutması ama hala beni hatırlaması beni mutlu etmişti . Ayrıca da o sarı yelloz Felix'i hatırlamaması işime gelirdi

***

Arabada geçen birkaç dakikanın ardından sonunda benim evime gelebildik . Amcam arabayı evin önünde durdurdu ve arkasına dönüp bize baktı

S : Bana bak Jisung , sakın cocuğa fazla yüklenme ve ilaçlarını vermeyi ihmal etme ayrıca da-

J : he he tamam he ,

dedim ve kapıyı açıp dışarı çıktım, Minho'yu da kendimle beraber dışarı çıkardım.

Amcam bize sinirli bakışlar atıyordu , Bay Chan ise penceresini bir anda açmıştı.

B : Jisung bana verdiğin sözü unutma sakın

J : ne sözü- .... haaa o söz tamam merak etmeyin Bay Chan

B : aferin :) , dedi ve penceresini kapatıp amcama sırıtarak baktı.Amcam da utanıp önüne döndü ve arabayı sürdü , bu şekilde sonunda gittiler.

***

Minho ile amcamlar gider gitmez eve girmiştik , Minho eve göz gezdiriyordu ama değişik değişik bakıyordu

J : sevmedin mi ?

M : ha ? hayır tabi ki sevdim sadece çok büyük de , kaybolurum falan

J : olmuştun zaten , dedim gülerek

M : ciddi misin ?

J : evet , her neyse kahve içmek ister misin ?

M : olur

J : tamam o zaman yapıp geliyorum

Minho'nun eşyalarını ve ilaçlarını alıp yerlerine koyduktan sonra mutfağa doğru gittim , o ise hala garipsemiş bakışlar ile eve bakıyordu ama çok tatlıydı yaa yiycem

***

mutfağa girdim ve hemen kahve yapmaya başladım , ama benim kafamda normal bir kahve yapma planı elbette yoktu

Minho'nun kahvesine ilaç atacaktım ve böylece kendinden geçecekti , bu şekilde onu kendime aşık edebilirdim belki :)

sadece beş dakika sonra kahveleri yapmayı bitirdim ve tepsiye koydum benimki sağ tarafta Minho'nunki ise sol taraftaydı , yanlış kahveyi içmemek için bunu iyice kafama yazdım. daha sonra da ilacı Minho'nun kahvesine koyup iyice karıştırdım

tepsiyi aldım ve salona gittim ama Minho yoktu-

şaşkın şaşkın salona bir süre baktıktan sonra kahveleri salonun ortasında olan masaya koydum ve belki yukarı çıkmıştır diye düşünerek yukarı gittim

etrafa baya bir baktım , her odaya girdim ama yoktu sadece bir oda kalmıştı... o da geçen sefer kaybolduğunda girdiği odaydı... yani işte nefret ettiğim geçmişim ile ilgili şeylerin olduğu oda....

istemesem de o odaya doğru yöneldim ve içeri girip ışığı açtım , ama Minho burda da yoktu

artık iyice meraklanmıştım ayrıca da endişeleniyordum , o odanın kapısını kapattım ve hızlı adımlarla aşağıya indim , Minho nereye gitmiş olabilir di ki ya...

***

aşağıya indiğim zaman gördüğüm manzara ile şok oldum , Minho koltukta oturuyordu iyi de az önce yoktu ki , oyun mu oynuyor bu çocuk bana

J : M-Minho...

arkasına döndü ve bana gülümseyerek baktı

M : Jisung nereye gittin sen , iki saattir seni bekliyorum

J : n-ne ? iyi de sen az önce burda yoktun ?

M : evet çünkü dışarı çıktım , geri geldiğim zaman da mutfakta yoktun seni aradım ama bulamadım bende buraya oturdum

yutkundum , gereksiz yere biraz ürkmüştüm

M : hadi gel kahven soğuyacak

kafamı tamam anlamında salladım ve yanına gidip oturdum , sağ tarafta olan kahveyi aldım , Minho ise solda duran ve ilaçlı kahveyi aldı

ben kendi kahvemi bir çırpıda bitirmiştim ama Minho yavaş yavaş içiyordu , amk sanki bilerek yapıyor

J : biraz hızlı içsene Minho , yavaş yavaş içme sinir oluyorum

M : neden ?

J : sevmiyorum işte hadi , dedim ve o da biraz garipsese de kahveyi hızlıca bitirdi

M : oldu mu Jisung ?

J : o-o...

bir anda sesime bir şey olmuştu , başım da dönüyordu , hayır hayır sakın yanlış kahveyi içmiş olmayayım

~ Devam edecek

Anders Know || minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin