3.🌼

1.2K 91 38
                                    





Gözlerim kararmaya başladığında ayaklarım beni daha fazla taşıyamamış kendimi yerde bulmuştum.

"Jisoo!!"

Son duyduğum şey de Chaeyoung'un bağırarak bana doğru koşmasıydı.



Jisoo'dan

Başımın ağrısıyla ellerimi şakaklarıma koyarak ovdum yavaşça. Duyduğum seslerle kaşlarım çatıldı.

"Evet Bayan Park uzun süre aç kalmış ve üşütmüş. Birkaç ilaç yazıcam onları düzenli kullansın. Ayrıca çok iyi beslenmesi gerekiyor bol vitamin ve protein alması önemli." Konuştuklarından anladığım kadarıyla doktor çağırmıştı.

"Anladım teşekkür ederim Bay Lee." Aşık olduğum ses konuştuğunda istemsizce yüzümde bir tebessüm belirdi. Sesi çok fazla huzur vericiydi.

Yavaşça gözlerimi araladığımda Chae'nin doktoru kapıdan geçirdiğini gördüm. Arkasını döndüğünde benim uyandığımı görmesiyle yüzünde kocaman bir tebessüm belirdi.

"Jisoo uyandın sonunda. Nasıl hissediyorsun, ağrın var mı?" Endişeli sesini işittiğimde hafifçe tebessüm ettim. İlk defa biri benim için endişeleniyordu.


"İyiyim şey ben işe başlamalıyım." Dediğimde sinirle bana baktı.


"Hastasın sen ne işi?! Hatta gel yemek yedireceğim ben sana!" Dediğinde gözlerim faltaşı gibi açıldı.


"Gerek yok efendim b-ben gideyim en iyisi." Yerimden kalkacağım sırada kapı açıldı aniden. Lisa ve Jennie endişeyle bana doğru yürüdüler.

"Jisoo iyi misin? Ağrın var mı? Neden kendini aç bırakıyorsun?" Lisa üst üste soru sorduğunda gözlerim Chae'ye kaydı. Lisa'ya sinirle bakıyordu.


"Aşkım fazla darlamasan mı kızı?" Jennie Lisa'yı sakinleştirdiğinde Chae'nin de bakışları yumuşamıştı sanki.

"İyiyim ben." Dediğimde Lisa gülümseyerek bana baktı.

"Öhm siz iş başına ben de Jisoo'nun güzelce karnını doyurayım." Dediğinde Lisa ve Jennie çıkmıştı odadan.


Tam itiraz edeceğim sırada sert sesiyle konuşup susturdu beni.

"İtitraz kabul etmiyorum! Gelmezsen seni işten kovarım!"


.
.
.

"Bunların hepsi bitecek!" Önüme çeşit çeşit yemeklerin koyulmasıyla gözlerim hiç olmadığı kadar açılmış ağzım açık bakıyordum masaya.

Chae beni odadan çıkartarak bir restoranta getirmişti. Zenginlerin uğrak yeri olduğu her halinden belliydi buranın.

"Ama efendim ben nasıl yiyeceğim bunları çok fazla." Dedim sızlanarak.


"Jisoo emin ol beni kızdırmak istemezsin!" Dediğinde sessizce kafamı önüme eğerek çubukları elime alıp ete batırarak ağzıma götürdüm.

"Eğer yemezsen ben seni yiyeceğim çünkü." Kendi kendine mırıldandığında utanarak ona bakamamıştım bile.

.
.
.

Ben yemek yiyordum Chae ise gözleriyle beni. Tanrım resmen tüm yemek boyunca bana odaklanmış ben hariç hiçbir yere bakmamıştı. Öyle ki garson geldiğinde bile bana bakarak siparişleri söylemişti.

"Bitti efendim." Dediğimde gülümseyerek bana baktı.

"Efendim demene gerek yok iş dışındayız. Ayrıca doydun mu?" Dediğinde hemen kafamı salladım onaylarcasına.


MY DAİSY|| ChaesooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin