4.🌼

1.1K 85 36
                                    






"Sorun değil Chae sen git işlerinle ilgilen ben ilaçlarımı ve yemeğimi yerim." Gülümseyerek yanıma gelip anlıma ufak ama baskılı bir öpücük kondurdu.

"Tamam güzelim o zaman görüşürüz dikkat et kendine." O gittiğinde kapı pervazında bana tek kaşını kaldırarak bakan Jia ile göz göze geldim.



Jisoo'dan

Korkuyla karşımda bana imayla bakan Jia'ya bakıyordum. Tanrım beni dövmesin yaralarım yeni yeni iyileşiyordu.

"Bu kadın kim!?" Dedi bağırarak.

"Patronum." Dedim ağlak bir sesle.

"Patronun demek. Neden seninle bu kadar çok ilgileniyor?! Yoksa-" yanıma gelerek saçımdan tutarak sertçe çektiği an bağırarak inledim.

"Yoksa altına mı yattın ha?!! Söylesene!! Sürtüklüğe mi başladın!??" Dediğinde ağlayarak eline dolamış olan saçlarımı kurtarmaya çalışıyordum.

"B-ben sürtük değilim. L-lütfen bırak a-acıyor!!" Gözlerimden yaşlar dökülüyordu kendiliğinden.

"Kes sesini!!" Diyerek yanağına sert bir tokat geçirerek yere düşmemi sağladı.

"Ne oluyor burda?!" Babam bağırarak içeri girdiğinde korkuyla ona baktım.

"Bu kızın sürtüklük yapmaya başlamış. Patronunun kucağında eve geldi!!!" Dediğinde babam sinirle bana baktı.

"Doğru mu Jisoo??!!" Babam dediğim şahıs bağırdığında irkilerek geriye çekildim.

"B-baba gerçekten sadece yardım etti bana kötü bi-" diyemeden yüzüme sert bir tokat geçirdi.


"Akşama kadar aç susuz burda kalıcaksın!!" Diyerek karnıma bir tekme atarak odadan çıkarak kapıyı kilitleyip gitti ikisi de.

Karnım, yanağım ve saç diplerim o kadar çok yanıyordu ki..


Gözlerim kapanmak üzereydi ve sanırım kapatıcaktım da.. çünkü aşırı derece yorgun bir o kadar da halsiz düşmüştüm.

.
.
.

Yüzüme dökülen suyla yerimden sıçradım. Tanrım her yerim tutulmuş. Tüm gece yerde yatınca olacağı buydu..


"Kalk sürtük!! Bana kahvaltı hazırla!!" Jia'nın sesini duyduğumda yüzümü buruşturarak ona baktım.



"T-tamam. A-anne işe gidebilir miyim?" Dediğimde gözlerini devirerek bana baktı.

"Bana bir daha anne dersen seni öldürürüm duydun mu beni!!!" Dediğinde kafamı salladım onaylarcasına. Tanrım ben de sana anne demeye meraklı değildim. Babam denen manyak istiyordu dememi.

"T-tamam demem." Dediğimde hemen arkasını dönerek odadan çıktı.

Ben de yavaşça vücudumda oluşan ağrılarla ayağa kalkıp lavaboya girdim.

.
.
.

Jia'ya kahvaltı hazırlayarak tekrar odama çıkıp hazırlanmaya başlamıştım.

Fondötenle oluşan yaralarımı kapatarak görünüyor mu diye kontrol ettim. Her zaman oluşan yaralarımı kapatmaktan nefret ediyordum. Ama Jia ve babam kapanıp yok olmalarına engel oluyorlardı döverek..

Çantamı alarak odadan çıkarak aşağı indim. Jia her zamanki gibi televizyon karşısında oturmuş pür dikkat dizisini izliyordu.

"Ş-şey ben işe gidiyorum." Dediğimde bana döndü umursamaz bakışlarla.

"Iyy nereye gidiyorsan git! Cehenneme kadar yolun var sülük şey!!" Dediğinde bir şey demeden hemen ayakkabılarımı alarak evden çıktım.

.
.
.

Chae'den

"Efendim Kim Jisoo yirmi üç yaşında babası ve üvey annesiyle birlikte yaşıyor." Ben ondan altı yaş büyüğüm diye düşündüm. Jinyoung Jisoo hakkında araştırdığı bilgileri teker teker söylüyordu. Ama ben sabırsızdım.

"Eee Jinyoung hızlı hızlı ne bu yavaşlık?!" Dediğimde Jinyoung korkuyla bana baktı. Amaaan ve ne vardı korkulacak?! Tamam mafya olmam bile onların korkmalarına yeterdi.

"Efendim bir de komşulardan öğrendiğim kadarıyla üvey annesi ve babasından şiddet görüyormuş." Jinyoung bıkkınca konuştuğunda şaşkınlıkla ona baktım.

"Ne demek şiddet görüyormuş!!!?" Diyerek bağırdım. Tanrım nasıl ona kıyarlardı.

"Efendim maalesef durum bu. Annesi öldükten hemen sonra babası bu kadınla evlenmiş ve Bayan Kim bu kadından sürekli şiddet görüyormuş." Dediğinde duydularımla kanım donmuştu. Benim güzelime narin papatyama nasıl kıyardı?



"Siktir şimdi ben eve bıraktım diye üvey annesi denen o kadın ya ona bişey yaptıysa?!" Tanrım düşüncesi bile kötüydü. Jinyoung ise kararsız gözlerle bana bakıyordu. Ne diyebilirdi ki?

"Jinyoung onun evine gidelim iyi olup olmadığına bakmam lazım!" Dediğimde Jinyoung kafasını sallayarak beni onayladı. Hemen odamın kapısını açıp geçemem için yol verdi.





Jisoo'dan


Müşteriler hızla gidip gelirken gözlerim Chae'yi arıyordu. Gün boyunca ortalıkta yoktu.


Dün gitmeden önce işe gelmememi tembihlemişti. Ama evde Jia'nın yanında kalmaktansa köpek gibi çalışmayı tercih ederdim.


"Jisoo o manyak karı sana bişey yapmadı değil mi?" Lisa sorduğunda kafamı hayır anlamında salladım. Söyleyip de onların canını sıkmak istemiyordum.

"İyi bari sen git eve istersen biz hallederiz. Hem sen çok yoruldun." Dediğinde gitmek istemesem de gitmem için zorlamışlardı beni. Ben de mecburen çıktım kafeden.




Eve geldiğimde kapının önündeki aracı görmemle kaskatı kesildim. Chae'nin aracıydı bu..

Ama ne işi vardı burda gece gece...
Hemen beklemeden içeri koştum.

Tanrım lütfen kötü şeyler olmasının?!








Hehe sizce neler olucakkk?? Tahminleri alayım...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum..

xxHee-Ranxx.     

                🍓           





MY DAİSY|| ChaesooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin