19.🌼

339 47 5
                                    






"Bunu yaptığına pişman olacaksın Jia! Baba sen de Chae bu saatten sonra sizi yaşatmaz!" Ağlayarak bağırdığımda adamlar beni arabaya bindirerek kapıyı kapatmışlardı.

Chae lütfen gel lütfen, gel ve beni kurtar!


Chae'den

Toplantıdan çıkararak üzerimdeki bej tonlarındaki gömleğin ikinci ve üçüncü düğmesini açtım. Çok sıkılmıştım açıkçası. Boğuluyormuş gibi hissediyordum.

Odama girdiğimde hemen üzerimi giyinerek çıkmaya hazırlanıyordum. Minik eşimi çok özlemiştim. Bir an önce onu kollarım arasına alıp sarmak istiyordum. Kokusu burnumda tütüyordu resmen.

Kapım çaldığında sıkıntıyla oflayarak 'gir' komutunu verdim. Sekreterim elindeki kırmızı dosyayla içeri girdiğinde yine bir imza işi olduğunu anlamıştım.

"Efendim imza atmanız gereken bir dosya daha kalmıştı onu getirdim." Dediğinde kafamı salladım onaylarcasına ardından masama geçip oturdum. Dosyayı getirip önüme koyduğunda gerekli yerleri dikkatli bir şekilde okuyarak imzaladım.

"Şimdi çıkıyorum bir şey olursa telefonla haber edersin." Dedim beklemeden kahverengi blazer ceketimi üzerime geçirerek.

"Peki efendim."

Çantamı alıp çıktım hemen şirketten. Çok bile beklemiştim. Tanrım! Jisoo'yu o kadar çok seviyordum ki bir saniye bile uzak kalmak istemiyordum. Yanında olmadığım her dakika deli gibi özlem doluyordum.

Arabama binip sürmeye başladım. Önce bir marketin önünde durup eşime en sevdiği atıştırmalıkları almış sonra da beklemeden eve sürmeye başladım.


.
.
.


Eve geldiğimde kapının açık olmasıyla kaşlarımı çatarak arabadan indim. İçimde nedense kötü bir his vardı. Beklemeden koşarak eve girdiğimde ev sessizdi. Yemek kokuları etrafı sarmıştı. Salona baktığımda özenle kurulan yemek masasına baktım. Eksiklik vardı biricik eşimden ses seda yoktu.

"Jisoo!?" Dedim eşime seslenerek ama yoktu. Sesi soluğu çıkmıyordu.

"Güzelim nerdesin!?" Dediğimde tekrar ses gelmemişti. Evin her yerine hızlıca bakmaya başladım. Sikeyim yoktu hiçbir yerde!

Telefonumu cebimden çıkartarak Jinyoung'u aradım.

"Jinyoung evin kamera kayıtlarını at bana hemen! Adamları da topla, eşim kaçırılmış olabilir!" Dediğimde hemen telefonu kapatarak birkaç yeri daha aramıştım.

Sikeyim Jisoo hiçbir yerde yoktu! Gözlerim dolmaya başlıyor ellerim titriyordu sinirden. Kim buna cesaret edebilirdi ki? Düşmanlarımın yapacağını sanmıyordum çünkü bunu yapmaya cesaretleri yoktu.

Telefonum tekrardan çalmaya başladığında beklemeden hemen açarak kulağıma götürüp dinlemeye başladım.

"Efendim eşinizin babası ve üvey annesi birkaç adamla eşinizi zorla evde alıkoymuşlar." Jinyoung'un söylediği kişilerle beynimden vurulmuşa döndüm. Ne hakla eşimi kaçırmaya cesaret edebilirlerdi?

"Onların bunu yapmaya güçleri yetmez, kim yaptırdı, eşimi kim kaçırttı!?" Sakin kalmaya çalışarak sesimi dingin ve sabit tutarak konuşmaya çalıştım.

"Bayan Jung Emily."


.
.
.


Jisoo'dan

Yüzümü buruşturarak yattığım sert zeminden irkilerek uyanmıştım. Gözlerimi zor da olsa açmaya çalıştığımda ilk işim etrafa bakmak oldu. Tanrım nerdeydim ben?!

MY DAİSY|| ChaesooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin