17.04.23

38 12 20
                                    

"Çünkü acı, gidenin değil kalanın hikayesidir. Ve hikayeler kalanlara aittir..." demiş Stefan Zweig. Ne kadar da haklı değil mi? Sen beni bırakıp gittiğinde ben de öyle hissettim Felix. Benim acımı asla anlayamayacaksın. Kimse anlamayacak.

Ben acı çekip yavaş yavaş eriyeceğim...
Babam yine "Neyin var senin Hyunjin? Niye böyle yapıyorsun?" diye sordu bugün. İçim içimi yerken "Bir şeyim yok baba gayet iyiyim." dedim yüzüne. İnandığı meçhul ama inanıp inanmamak onun sıkıntısı.

Bugün güzelim saçlarımı kestirdim. Belki Minho benden soğur ve beni terk eder. Birkaç gün önce Minho da beni terk ederse dayanamayacağımı söylemiştim günlük. Hatırlıyor musun? Biraz düşündüm de... Belki kendi isteği ile beni terk ederse suçluluk duygum biraz yatışır. Arkasından çok acı çekeceğim kesin ama onun arkasından iş çevirmek hiç hoş değil. Bu beni günden güne bitiriyor. Aslında tam iş çevirmek sayılmaz ama yine de kendimi berbat hissediyorum.

Benim saçlarımı o kadar severken belki benden soğur diye aşık olduğu uzun saçlarımı kestirdim. Ama çok değil sadece biraz...

Ona göstermeye gittiğimde gözlerindeki hayal kırıklığını net bir şekilde gördüm ama o kocaman bir gülümseme takındı ve saçlarımı okşayıp, dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

"Çok güzel olmuş Hyunjin. Tanrım! Bir insana her şey yakışır mı? Şaheser mi yarattın?" dedi gökyüzüne bakarak. Elini yanağıma koydu ve sol gözümün altındaki beni okşadı. Belimden beni çekip bizi küçük bir öpüşmenin içine çekti.

Onunla öpüşürken öyle bir suçluluk duygusu bastırdı ki... Gözlerim doldu. Geri çekildiğinde sadece yüzümü görmesine izin vermeden ona sarıldım ve başımı omuzlarına yasladım.

Saatlerce omzunda içli içli hıçkıra hıçkıra ağladım. O ise beni bir banka oturttu ve hiç sorgulamadan sakinleşmemi bekledi. Sonra en son sakinleştiğimde yüzümü sildi günlük. O kadar kalbim acıdı ki... Biri beni öldürsün diye dua ettim.

"Hyunjin neyin var bebeğim. Bir süredir hiç iyi gözükmüyorsun. Seni sürekli düşünceli görüyorum. Hep sormak istedim ama seni kırmamak için soramadım." dedi.

"Minho... Her zamanki şeyler aile falan işte..." dedim her zamanki yalanımı söyleyerek.

Aramızda geçen diyalog tam olarak buydu...

Kafasını salladı ve ilgili bir şekilde bana sarıldı ve beni teselli etti. Hatta moralimi düzelteceğini düşünerek bize dondurma aldı. En sevdiğimden... Ama beni daha da derinden yaraladığının farkında değildi. Farkında olmadan benim daha da suçluluk duymama sebep oldu. Ama onun bir suçu yok ki... Sadece bana aşık ve beni mutlu etmeye çalışıyor.

Her gün bu günlüğe yazdığım gibi...
Özür dilerim Minho. Özür dilerim bebeğim. Özür dilerim sevgilim. Beni affet.

Daha fazla yazamayacağım günlük. Görüşürüz.





Hyunjin's DiaryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin