Kıyafetlerimi giydikten sonra makyaj masama oturdum, ilk önce Perçemlerimi önde bırakıp sarı saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım.Çok çok hafif ruj sürüp telefonumu da alıp aşağı indim. Kuzey ve Demir ortada yoktu, biraz daha ilerledim ve bahçede oturduklarını gördüm .
Ne oturması be sadece kuzey oturuyordu Demir ayakta sinirli bir şekilde telefonla konuşuyordu yerinde duramıyordu bir ileri bir geri gelip duruyordu .
"Ya şu siktiğimin bilgisayarına girin diyorum size...ne demek anahtar yok... Lan ben anahtarı bıraktım ya size, kaybolması imkansız...Ya anasını bilmem ne yaptığımının yerinde bir boku da becerseniz şaşırırdım zaten..."
Bana böyle hakaret edilse ben işten ayrılırdım, ne ayrılması saniyesinde terk ederim.
sinirle Kuzeye dönüp "Uçağımı akşam saat 8'e ayarlayın. Akşam Amerika'ya gidiyorum".
LAN GİTMİYORDUN YA NE GÜZELAynı sinirle etrafına bakarken beni gördü, gözündeki koyuluk yavaş yavaş gitmeye başladı.
Demir yanıma yaklaşıp beni elimden tuttu ve kendi odasına çıkardı, Kapıyı kapatıp kitledi ve belimi eliyle kavrayıp, duvara yaslayıp dudaklarımı öpmeye başladı .
Sanki az önceki sinirini dudaklarımdan çıkarıyormuş gibiydi. Rahatlamaya çalıştığının farkındaydım. Karşılık vermeye başladım.
İlk dudaklarımdan ayrılan o oldu, yavaşça aşağılara doğru kayıp boynumu öpmeye başladı
"Demir...neden gidiyorsun Amerika'ya"
Daha yeni gelmişti, hatta gitmemişti bile.
Demir dudaklarını boynumdan çekip yüzüme baktı, gözleri gözlerimde, yaralı kaşımda ve saçlarımda gelip-gidince perçemlerimi kulağımın arkasına ittirdi.
"Gitmem gerek. Sadece benim parmak izimle bu işi halledebilirler. Biliyordum zaten bir şey yapacaklarını."
Üzülmüştüm, ama belli etmemeye çalışıyordum çünkü bu onun işiydi, el mecbur gidecekti.
"Hemen akşam mı gideceksin ?"
"Uçağı akşama hazırlatıyorum, seninle vakit geçireyim diye"
"Kuzey dedi ya yüklü bir miktar para çekmişler diye, ne kadar çekmişler peki."
"Çok bir şey değil benim 1-2 saatte kazandığım miktar kadar çekmişler 30 milyon dolarcık birşey"
Gözlerim fal taşı gibi açıldığında geri çekilip ciddi mi diye gözlerine baktım.
Ciddiydi ."Bir şey söyleme" dedi beni kendine tekrar çekerken "Nasıl ayrı kalıcam acaba senden, özleyeceğim galiba..."
"Ne kadar ayrı kalacağımız belli değil ama umarım çok sürmez"
Kafasını kaldırıp bana baktı
"Sen beni özlemeyecek misin galiba ?" dedi geri çekilirken
Benden cevap gelmedi, çünkü dediğim cümle ile çıkardığı anlamı anlamaya çalışıyordum. giyinme odasına doğru adımladı
Aferin sana salak
Keriman ne yaptım ki lan, ay ne yapıcam
Gidip ilk önce özür dile, sarıl, öp, sonra o anlamda demek istemedim de yargılamadan geçer onun siniri merak etme.
Lan ama ne yaptı-
Ecrin siktir git !
Kerimanın dediği gibi yaptım peşinden gittim, üstünü değiştirmek için kıyafet alıyordu, gidip arkasından sarıldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA MAFYAM
Romanceİnstagram hesabı; maviibulutt__official --------<3-------- "Güzel kızım benim" Demir saçlarıma öpücük kondurduktan sonra üstümü örtüp çıktı. Sadece sen kızım desen yeter bana. Başka bir aileye ihtiyacım yok. -------<3-------