O kadar yazıyorum emeğimin karşılığı için oy vermeyi ve isterseniz yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar🎶
Tuanadan
Adının Pınar olduğunu öğrendiğim kızı eve bıraktıktan sonra eve gelmiştik. O ona numarasını vermişti ihtiyacı olduğunda ulaşması için, kız da ona vermişti. Fakat ben vermeyi tercih etmemiştim. Her kurtardığıma numaramı verseydim şuan rehberim taşıyor olurdu.
Ona televizyonu açabileceğini söylemiştim. Fakat o uyumayı tercih etmişti. Veya televizyonun çıkaracağı sesten rahatsız olacağımı düşünmüştü bilemiyorum.
Ben ise odamda oturmuş kulaklıklarımla şarkı dinliyordum, dinlediğim şarkı ise Sezen Aksu - Küçüğüm'dü kendimle özleştirdiğim şarkılardan biriydi.
Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün hatalarımBöyle mi temize çekecektim yaptıklarımı, böyle mi avunduracaktım kendimi gerçi yaparken bedenim küçük ruhum büyüktü. O yüzden buna da sığınamazdım ki...
Elimde yalandan kocaman rengarenk
Geçici oyuncak zaferler...Geçici... Oyuncak... Burukça gülümsedim. Belki de hiç doğru düzgün bir oyuncağım olmadığı için zaferlerimi oyuncak yapmışımdır. Belki de geçmişim kalıcı olduğu için zaferlerim geçicidir.
🎼Kulüpten çıktıktan sonra sahile gelmiştik. Daha doğrusu ben geldiğim için o da gelmişti. Kayalıklardan birine oturdum. O da mesafe bırakarak yanıma oturdu. Güneşin doğmasına az kalmıştı. İkimizde denizi seyrediyorduk.
Kulağıma tanıdık bir melodi geldi. Şarkı açmıştı. Fakat sonra yalnız olmadığını hatırlamış olacak ki müziği kapatmaya yeltendi. Elimi kaldırdım kapatmaması için. O da elini geri cebine koydu.
Ayaklarım boşlukta, ellerim iki yanıma kayalıklara dayalı bir şekilde oturuyordum. Onunda ayakları boşluktaydı ama onun elleri cebindeydi. Açtığı şarkı Cem Adrian'ın Kül şarkısıydı dinlemişliğim vardı.
Kül olur kalbindeki zamanla
"Senin kalbinde kül olan biri veya birileri var mı? " sorusuyla beraber gülmek istedim fakat gülmedim.
"Kalbimde birinin veya birilerinin kül olması için öncelikle bir kalbimin olması lazım" diye cevap verdim.
"Bundan farklı bir anlam çıkarılabilir." omuz silktim
"Çıksın banane" dedim.
"Nasıl bu kadar umursamaz olabiliyorsun? " dedi.
"Asıl sen nasıl daha ismini bile bilmediğin birinin evinde kalabiliyorsun? " sorusuna soruyla cevap verdim.
Başını bana doğru çevirdi ben ise hala denize bakıyordum."Ne demeye çalışıyorsun?"
"Daha sadece bir iki gün gördüğün birinin evinde kalmak? Hiç mi demiyorsun bana bir şey yapar diye? " dedim.
"Yapmayacağını biliyorum. Sonuçta Yağız'ın arkadaşıyım ve sende Yağız'ı çok seviyorsun o yüzden bir şey yapmazsın diye düşünüyorum. Yapsan da bir şey fark etmez. Arkamdan ağlayacak 3 4 kişi var , ayrıca ben sen değilim." diye cevap verdi.
"Olamazsın zaten." dedim. Önüne döndü.
Güneş doğmaya başlamıştı. Yeni bir gün daha eklenmişti bu boktan hayatıma. Bugün acaba kaç kişi ölecekti. Kaç kadın daha öldürüldükten sonra fark edilecekti veya yine fark edilemeyecekti. Kaç çocuk kaç kadın tacize uğrayacaktı kim bilir.
