Ev

194 11 1
                                    

Çağandan

Kapımın çalınmasıyla uyandığımda öğlendi yerimde doğrulup kapıyı açtığımda karşımda annemi gördüm. "Günaydın" dedi. "Günaydın" diye yanıtladım onu içeri geçmesi için çekildim o da içeri girdi. Ne için gelmişti ki, "Bişey mi oldu" diye sordum "Daha ne olsun oğlum yüzünü bile göremiyorum doğru düzgün artık" diye yanıtladı karın ağrısı belli olmuştu. "Neden acaba" dedim imalı bir şekilde, "Oğlum babanın niyetini biliyorsun o as-" "Anne kaç defa konuştuk kaç defa sen söyledin bu sözleri her seferinde sana uyuyorum ama sonuç hep aynı" "Ama oğlu-" "Anne kalbini kırmak istemiyorum hem eğer barışırsak emin ol daha kötü şeyler olucak. Bu evden gitmemi mi istiyorsun?" "Tabiki hayır asla izin vermem gitmene" "O zaman daha fazla uzatmayalım" diyip sarıldım. "Hem istersen bugün anne oğul bir gün geçirelim ne dersin?" dedim geri çekilerek o da güldü yani istediği anlamına geliyordu."Hadi sen hazırlan o zaman bende hazırlanıp aşağıda bekliyorum seni" dediğim de kafasını sallayıp odadan çıktı. Bende dolabımı açtım hava sıcak olduğu için üstüme sadece uzun kollu tişört ve kot ceket aldım altınada pantalon alıp giyindim ve parfümümü sıkıp arabamın anahtarı ile evin anahtarını alıp odadan çıktım aşağı indim bir iki dakka sonra da annem göründü merdivenlerde, ıslık çaldığımda çoktan aşağı inmişti. Yanıma geldiğinde bir beyefendi gibi elini öpüp kendi etrafında döndürdüm " Yıllara meydan okuyorsunuz sultanım" diyip göz kırptığımda kahkaha attı ve önden yürümeye başladı bazen babamı bu yüzden kıskanmıyor diğildim. Arabaya yaklaştığında hemen önüne geçip kapıyı açtım. "Buyrun macesteleri" içeri geçtiğinde kapıyı kapattım ve arabanın önünden dolanıp sürücü koltuğuna geçtim. Ve arabayı çalıştırdım..

Annemi eve bıraktığımda saat 20.30'a geliyordu tüm günümü onunla geçirmiştim dışarda yediğimiz için toktum. Kulübe geldiğimde arabayı yanaştırdım ve indim kulübe girip sahnenin önüne oturdum sahneye baktığımda gözlerimle onu aradım fakat yoktu belki geç kalmıştır dedim biraz daha bekledim saat 21.35'ti bu kadar gecikmezdi gelmicekmiydi yoksa, bu yüzden Yağıza yazdım. 5 dakka sonra görüş açıma Yağız girdi ayağa kalktım selamlaştıktan sonra ikimizde geri oturduk "Naber?" diye sordu "Öyle takılıyorum diyelim sen" "Bende aynı şekilde" "Hayırdır?" hemende anlamıştı "Şu geçenki kız neden gelmedi?" diye sordum "O buranın bir çalışanı diğil o yüzden kafasına göre gelir " "Hmm anladım bugün gelmiycek o zaman" "Belli olmaz onun sağı solu" "Anladım görüşürüz o zaman" "Hayırdır dün bir bugün iki sürekli soruyorsun yoksa-" "Saçmalama oğlum benim aşk meşkle işim olmaz sadece tanışmak istedim o kadar başka bir sebebi yok" dediğimde sırıttı "Umarım bu laflarını bir gün sana hatırlatmam" "Hatırlatmazsın merak etme hadi görüşürüz" dediğimde o da aynı şekilde yanıtladı ve kulüpten çıkıp arabaya bindim, eve sürdüm..

Eve girdiğimde salona bakmadan direk odama çıktım ve elektro gitarımı alıp çalmaya başladım çaldığım şarkı Manga'nın Dursun zaman şarkısıydı çalmaya devam ederken kapım açıldı ama umursamadım kapıya arkamı döndüğüm için kimin geldiğini göremiyordum. "Kapat şu zıkkımı" onun sesi kulaklarıma dolduğunda bilerek daha sert çaldım. Bir anda gelip gitarı elimden aldı. "Duymuyor musun lan sen beni yada duymamazlıktan mı geliyorsun?" dediğinde umursamaz bir tavırla "İkinci seçeneği seçiyorum" diye yanıtladım. Ve saniyler içinde gitarım gözlerimin önünde parçalara ayrıldığında şartellerim atmıştı ellerim yakasını bulduğunda duvara yasladım. O sırada bizi ayırmaya çalışan annem girdi görüş açıma ağlıyordu. Yakasını bırakıp anneme sarıldım ve göz yaşlarını sildim. "Benim evimde bana mı artislik taslıyorsun?" diyen alaylı sesini duyduğumda ona bakmadan montumu ve telefonumu alıp kapıya yürüdüğümde "Merak etme gidiyorum evinden arabanıda almıyorum ne evin dediğin dört duvara ne de arabana kalmadım" diye yanıtladığımda Emine Abla'yı gördüm kapıda telaşlı bir şekilde bakıyordu. O da panik olmuştu ona da sarıldım kulağına fısıldadım "bir sıkıntı olursa beni ara tamam mı sen de annem de" dediğimde kafasını salladı ondan ayrılıp aşağı indim ve çıktım.

Evmiş ne ev ama sadece dört duvarı olan bir hapishane, ev dediğin içinde aile barındırırdı ya da ben öyle biliyordum. Sahi ev neydi dört duvarlı bir yermi yoksa ailemi yoksa birisimi hangisiydi ev.
Böyle düşüncelerle bankta oturup denize bakarken kaç saat geçti bilmiyorum ama daha sonra aklıma kulüp geldi. Orda kalabilirdim en azından diye düşünüp kalkıp oraya doğru yürümeye başladım.
Kulübe girdiğimde bakışlarımı direk sahneye çevirdim ordaydı gelmişti onun sağı solu belli olmaz demişti Yağız, ciddende öyleydi, gidip sahnenin önünde oturdum kulüp çok kalabalık değildi. Kendime bir içki söyledim. Ve tekrar bakışlarımı ona çevirdim. O çalıyordu ben izliyodum. Neden onla arkadaş olmak istiyorum onu da bilmiyordum belkide müzikle ilgili olduğu içindi belkide.. Bilmiyorum ama onla arkadaş olmak istediğimi çok iyi biliyorum.
İçkim masama geldiğinde garsona teşekkür edip bir bardak doldurdum. Saate baktığımda kulübün kapanmasına 1 saat vardı belkide daha az, çok sarhoş olmak istemediğim için fazla içmedim. Yağız yanıma doğru geldiğinde beni gördüğü için şaşırdığı belliydi "Oğlum geri gelceksen neden gittin?" diye sitem ettiğinde "Bu gece burda kalsam sıkıntı olur mu senin için?" "Gel bizde kal oğlum" "Yok gerek yok burası iyi" "Emin misin? İçim hiç rahat olmaz böyle" "Küçük çocuk muyum oğlum? İçin rahat olsun kalmayı ben istiyorum zaten" "Peki sen bilirsin acıkırsan meyve var yiyebilirsin" "Eyvallah" içkinin parasını vermek istediğimde ne kadar ısrar etsemde benden olsun demişti. Neden eve gitmediğimi sormamıştı çok anlayışlı birisiydi. Yağız gittiğinde bakışlarımı tekrar sahneye çevirdim. Artık kapşonunu çıkarmıştı yüzü gözüküyordu koyu hareleri bana dönünce ifadesi değişti anlamak ister gibi baktı. Sonra banane dermişcesine omuz silkti sanki kendi kendiyle çelişiyor gibiydi.ç
Saatler aktı gitti şelale misali, göz kapaklarım inatla kapanmak istiyordu fakat bende inatla açık tutuyordum. Eni sonu savaşı kaybettim gözlerim kapanırken bir ses duydum sonrası karanlıktı..

Tuanadan
Bugün kulübe geç gitmiştim. Zaten geç de uyanmıştım hemde baya geç, geç geldiğim için büyük ihtimalle geç giderdim. İçimdeki bu bitmek bilmeyen müzik aşkı nerden geliyordu anlayamıyordum. Çalmaya başladım yarım saat sonra yine o çocuk geldi. Umrumdamı? Tabiki hayır, sahneye yakın bir yere geçtiğinde beni görebiliyordu zaten amacı da buydu iyi ama neden?. Çalmaya devam ettim içimi dökmek istercesine çaldım madem ben konuşmuyorum notalar konuşsun istedim, madem ben konuşmuyorum müzik aleti konuşsun istedim sadece istedim..
Yine kulüp kapanana kadar kalmıştı ve yine beni izlemişti saatlerce insan hiç mi sıkılmaz, ben olsam sıkılırdım aynı insanı saatlerce izleyince, Yağız yanına yaklaştığında bir şeyler konuşmaya başladılar o para uzatıyordu Yağız kabul etmiyordu büyük ihtimalle içtiği içkinin parasıydı, en son pes etti ve parayı geri cebine koydu. Yağız gitti kapüşonumu çıkarmıştım çoktan, bakışlarım Yağız'dan ona kaydığında hala burdaydı gitmemişti anlamaya çalışır gibi baktım bir dakka yoksa o burda kalacaktı. Off deli mi bu çocuk? Gerçi bende soruyorum deli olmasa bir insanı saatlerce izlemezdi. Umursamazca omuz silkip önüme döndüm. Zengin değilmiydi bu çocuk neden burda kalıyordu ki beni izlemek için olamazdı çünkü birazdan gidecektim. O zaman neden off bana ne beni ilgilendirmez.
En son uykuya direnemeyecek gibi olduğunda göz kapakları kapanmak üzereydi müziği kapattım müzik aletlerini geri yerine koydum. Ona baktığımda uyumak üzereydi bi de sarhoştu onun da etkisi olduğu için büyük ihtimalle beni bulanık görüyordu. Çıkmadan önce yanına yaklaştım kulağına fısıldadığımda çoktan göz kapakları gözlerini örtmüştü..

Yazım hataları olabilir kusura bakmayın normalde bölümü yazmıştım fakat silindi tekrar yazmak zorunda kaldım geç geldiği için kusura bakmayın bu aralar yoğunum yeni bölüm geç gelir büyük ihtimalle kendinize iyi bakın..

KulüpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin