Haykırış

143 7 2
                                    

  

    OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. KEYİFLİ OKUMALAR🎶



   Tuanadan

   "Biraz daha hızlanamaz mısın?" diye bağırdığında omuz silktim. "Canım yavaş gitmek istiyor" dediğimde kendi kendine mırıldandı ya da ben öyle düşündüm bilmiyorum.

   Bir iki dakika sonra bir anda pedallara asıldığımda önce afalladı fakat hemen kendini toparladı. Kendi kendime güldüğümde yine o görmedi. "Amacın beni öldürmekse baştan söyle" "Öldürmek için bu kadar ucuz bir yol seçmem." "Neden?" "Çünkü düşersek bende etkilenirim. Ve ben etkileneceğim bir yol seçmem."

     "Hayatımda senin kadar bencil bir insan görmedim." dediğinde onu umursamadım yine ve yine. "Daha çok var mı?" diye sorduğunda cevabını bisikleti evin önünde durdurduğumda aldı. Evim tek katlı olduğu için küçük bir bahçeside vardı. Bilerek tek katlı istemiştim. Çünkü kimseyle muhattap olmak, uğraşmak istemiyordum.

    Bisikleti park ettiğimde o çoktan evin kapısının önündeydi. Çok rahat bir şekilde yanına gittim sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi.
Kapıyı açıp içeri geçtiğimde o da kapıyı kapatıp benim olduğum tarafa doğru yöneldi.

    "Evin güzelmiş." yapmacık bir şaşkınlıkla belkide gerçek "Beğenmene şaşırdım." dediğimde bakışlarım onun üzerindeydi o ise etrafı inceliyordu. "Neden?" "Çünkü siz zenginler hiçbir şeyi beğenmezsiniz hele ki sizin seviyenize göre diğilse." bakışları bana döndü. "Benim onlar gibi olduğumu düşündüren nedir, tamam zengin olabilirim ama sonuçta herkes aynı değildir dimi?" dediğinde daha fazla bakmamak için önüme döndüm. Cevap vermeyeceğimi anlayınca tekrar konuştu. "Çok ön yargılısın." dediğinde umursamazca omuz silktim.

    İçerdeydik o da benim gibi bir koltuğa oturduğunda çaprazımdaydı. Esnediğinde bakışlarım ona döndü. Daha sonra hızlıca kalkıp odaya yöneldim. yatağım bazalıydı. Yatağı kaldırıp altından battaniye ve yastık alıp yatağı indirdim. Ve içeri yöneldim. Yastık ve battaniyeyi ona doğru uzattım. "Teşekkürler" deyip elimden aldı. "Bir şey diğil. Hadi iyi geceler" deyip odama doğru yöneldiğimde  o da "Sanada" demişti.

  Çekmeceden   çakıyı alıp yastığımın altına koydum. Nolur nolmaz diye. yatağımın içine girdim ve kafamı yastığa koydum. Yağız'a söylemelimiydim onu eve aldığımı? Bence söylememe gerek yoktu. Sonuçta bir iki gün kalcaktı. Hem babası öğrenirse direk gelicekti buraya... Daha fazla düşünmemek için gözlerimi yumdum...

  
   Çağandan

    Kapı sesinin gelmesiyle gözlerimi araladım. Kimin geldiğine bakmak için doğrulduğumda elinde ekmek olan onu gördüm. "Günaydın" dediğimde bakışları bana döndü. "Tünaydın diyecektin herhalde" dediğinde saate baktım dediği gibi bir kaç saat daha geç uyansam iyi akşamlar diyecektim. Ben saate bakarken o çoktan mutfağa geçmişti.

     Kalkıp yüzümü yıkamak için lavabonun yerini sorcaktım ki daha ben sormadan yerini gösterdi. Gidip elimi yüzümü yıkadım ve içeri geçtim. Telefonumu elime aldığımda Yağız mesaj atmıştı nerde olduğumu merak ediyordu. Tam cevap yazıyordum ki "Aç kalmak istemiyorsan gel ye" diyen sesi duydum ve telefonumla beraber mutfağa girdim.

   Mutfağı çok büyük diğildi çok küçükte diğildi orta gibi bişeydi. Duvar kenarında bir masa takımı vardı. Bi sandalye çekip oturdum o da karşıma oturdu. Yemek menemendi. Çok sevdiğim söylenemezdi. Ama mecbur yicektim sonuçta o kadar yapmıştı gerçi kendi için yapmıştı da neyse.

  O ekmeğini banınca bende aynı şekilde yaptım ve ekmeği ağzıma attım. Beklediğimden de güzeldi. Eli lezzetliydi demek ki..
   
   Ben yemeğe devam ederken o konuşmaya başladı ağzımdaki lokmayı yutup onu dinlemeye başladım. "Bak burda çok kalacağını düşünmüyorum. Sana aşık falan olduğumu düşünme sakın benim yerimde başkası da olsa alabilirdi seni evine. Mümkün olduğunca samimi olmamaya çalış kendi iyiliğin için ve son olarak burda kaldığını Yağız'a söyleme"

KulüpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin