İhtiyaç

61 6 7
                                        

    Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn!

Keyifli okumalarr🎶

           

      Tuana'dan

          İşittiğim kelimelerle harekete geçmem bir oldu. O ayakta dikilirken hızla bahçeye çıktım. Arka bahçeye yönelirken koşuyordum. Üzerine bez serili olan motorumun üstündeki bezi bir çırpıda yere attım ve motorla birlikte ön bahçeye yöneldim. Fakat o hala içerideydi. Elime kaskı alarak içeri yöneldim. Yere çökmüş ve karşısındaki duvara bakıyordu dolu gözlerle, şoka girmişti. Hemen karşısına çömeldim.

"Ya, ya öldüyse?" dolu gözleri gözlerimdeyken sorduğu soru karşısında yutkundum. Ellerimle kafasını tuttum kendine getirmek istercesine "Bana bak böyle yaptığın zaman sadece zaman kaybetmiş oluruz anladın mı?" elimdeki kaskı başından geçirmeye çalışırken bir yandan konuşuyordum "Şimdi sulu gözlü olmayı bir kenara bırak ve annen için harekete geç!" kaskı taktıktan sonra ayağa kalktım ve elimi ona yönelttim. Beklemeden tuttu elimi ve ayağa kalktı.

Beraber daha doğrusu benim onu sürüklememle birlikte dışarı çıktık. Elini bırakıp motora bindiğimde o kaşları havalanmış bir şekilde motora bakıyordu. Elimi önüne getirip şakırdattığımda bakışları bana yöneldi "Atla," komutumla birlikte arkama oturduğunda arkaya tutunuyordu büyük ihtimalle, fakat hızlı kalkışımla birlikte elleri belime sarıldı. Bu hareketi beni gülümsetti. "Vay be siz gülebiliyormuydunuz Merida Hanım?" ifademi toparladım.

Nerden görmüştü ki?
Ah aynalar,

Yolu tarif etmesiyle beraber 15 dakikada gelebilmiştik. Ve şans eseri biz geldiğimizde ambulansın kapılarını kapatıyorlardı. Hızla arkamdan atlayarak ambulansa koştu ve ısrarları sonucu annesinin olduğu yere bindi. Bende onları takip etmek için hareketleneceğim sırada gözüme orta yaşlarda bir adam irişti. Oda bana bakışlarını çevirdiğinde buz mavisi gözleri insana kötü hissettiriyordu daha fazla bu gözlere maruz kalmamak için bakışlarımı önüme yöneltip ambulans fazla uzaklaşmadan takibe koyuldum.

Ambulans özel hastanenin önünde durduğunda bende mesafe bırakarak arkasında durdum. Kapılar açıldığında önce ela gözler indi ardından annesinin bulunduğu sedye, görevliler yüzünden pek görememiştim sedyeyi. Zaten hızlıca uzaklaştılar. Bende gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım, motorumu park edebilecek yer bulabilmek için. Bulunca hızlıca motorumu park ettim ve duraksadım o an. Şimdi ne yapacaktım? Hastaneye desek hangi sıfatla girecektim? Burada bekleyeyim desem o orda yalnız kalacaktı. O an kalbimin sesini dinleyip ona göre hareket ettim...

Hastaneye girdikten yarım saat sonra en son yürüdüğüm uzun koridorda bir yandan etrafımda göz gezdirirken solumdaki koridorun sonundaki ameliyathanenin önünde küçük bir çocuk gibi çömelmiş onu görünce duraksadım. Tıpkı küçük bir çocuk gibi çömelmiş kendini küçücük etmişti. Bir ileri bir geri gidip geliyordu. Adımlarım benden izinsiz o tarafa götürdüğünde beni, o hala transa girmiş gibi ileri geri gidip gelmeye ve kafasını iki yana sallamaya devam ediyordu. Yanına yaklaşınca ağzının oynamasından sayıkladığını fark ettim.

          Yanına onun gibi çömeldiğimde duraksadı. Kafası aşağı eğikken göz yaşlarını sildi, o an rahatsız olduğunu düşündüm "Eğer seni böyle görmemi istemiyorsan, rahatsız oluyorsan dışarda bekleyebilirim." bir yandan ayağa kalkmak için doğrulacağım sırada söylediğim sözlerden sonra elini dizime koyduğunda duraksadım. Bu gitme demekti. Eski pozisyonuma geri döndüm.

    "Kucağına yatabilir miyim?" dediği karşısında kısa bir an duraksadım, fakat sonra bacaklarımı uzattım uzanması için. Çekinerek kafasını koyduğunda cenin pozisyonunu almıştı.

KulüpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin