Bir anlık dengemi kaybettim ve tökezledim.
"Sen kimsin? Adımı nereden biliyorsun?"
Yalnızca sinsi bir sırıtış. Yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı.
"Hina, beni nasıl hatırlamazsın? Üstelik onca yılı birlikte devirmişken."
Elim ayağım birbirine dolanmıştı. Korkuyordum, ama bu korkunun sebebini asla anlayamıyordum.
"Sizi tanımıyorum lütfen benden uzak durun."
Bir anda olduğu yerde durdu.
"Hina, sen neden söz ediyorsun? Gerçekten beni hatırlayamadın mı?"
Korku dolu bakışlarımı fark etmesine rağmen, bakışlarını asla üzerimden çekmiyordu. Bir kaç saniye baktıktan sonra tekrar bana yaklaşmaya başladı.
"UZAK DUR BENDEN!"
O an ne oldu bilmiyorum ama, vücudumda bir enerjinin git gide büyüdüğünü ve artık içimde tutamadığımı hissettiğim gibi dışarı savrulmasıyla, genç kız arkasındaki lavabo kapılarından birine sert şekilde çarptı.
Ne olduğunu bilmiyorum. O an yalnızca benden uzak durmasını diledim.
Korku içinde ağlayarak lavabodan çıktım. Etrafımdaki insanların bir anda ayaklandığını fark ettim. Bağırarak dışarı koşuyorlardı.
"SANIRIM DEPREM OLUYOR!"
Rose bana doğru koştu ve sarıldı.
"Hina iyi misin? Neden ağlıyorsun?"
Kendimde olmadığıma inanmak istiyordum. Evet, yalnızca bir kabustu. Gerçek olmasına imkan yoktu. Bu kadarı fazlaydı, en azından benim için.
Sonrasında yalnızca gözlerimin karardığını hatırlıyorum.
***
Bilincimin yavaş yavaş kendine gelmesi ile hastane kokusunu almam bir oldu. Ne olmuştu bana?
"Tanrı'ya şükürler olsun! Hina iyi misin?"
Neler olduğunu çözmeye çalışıyordum. Rose başımda oturmuş saçlarımı okşuyor ve ağlıyordu. Bir kaç dakika sonra telaşlı ailem içeri girdi ve annem koşarak bana sarıldı.
"Hina ne oldu sana? Çok korkuttun beni!"
Hiçbir şey hatırlamıyordum. Doktor odaya girdi ve konuşmaya başladı.
"Bayan Hina. Hastaneye gelmeden önce bir kaza mı geçirdiniz?"
"Hayır. Yalnızca gözlerimin karardığını hatırlıyorum."
Doktor gözlüklerini düzeltti ve tekrar konuşmaya başladı.
"Bayan Hina, hastanemize geliş şeklinizi biliyoruz ancak beyin sarsıntısı geçirmeniz için bir kaza geçirmiş olmanız gerekirdi. Bir anda olabilecek bir rahatsızlık değil bu."
"Ne?"
Beyin sarsıntısı mı geçirmiştim? Nasıl böyle bir şey olabilirdi ki? Hiçbir şey yaşamadım. Yalnızca o tuhaf olay. Hala nasıl gerçekleştiğini bilmediğim, aklımı kurcalayan olay.
"Bir iki gün hastanemizde misafir olmanız gerekiyor."
***
-Bir ay sonra-
Normal hayatıma yavaş yavaş dönmeye başladım. O kızı uzun süredir görmedim. Rose ve Dan çıkmaya başladı. Bu aralar nedense içimde hep bir tedirginlik var. Neden olduğunu asla bilmiyorum ve açıkçası bu durum beni çok korkutuyor. Rose'un bana getirdiği kahve ile kafamın içindeki karmaşadan kurtuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loina
Viễn tưởngGenç adam sinirli bir şekilde evin kapısını yumruklamaya başladı. Karısının kapıyı açması uzun sürmedi. "Joa nerede Karen?" Genç kadın arkasını döndü ve şöminenin önüne gidip ellerini alev alev yanan ateşe uzattı. Belki de zihnindeki soğuk düşüncele...