Herkes şok içindeydi. Baran denen adamın dedikleri Koçovalıların kulaklarından gitmiyordu . Baran arkasını döndü ve arabasına bindi.
X : " Abi nereye gidiyoruz ?:
BARAN : "Hastaneye sür ."
Baran , Salihi hastaneye götürüyordu. Salihin durumu iyi mi kötü mü bilinmiyordu . Hastaneye gitmemişti. Daha doğrusu gidememişti...
Hemen hemen 20 dakika sonra özel ve kapsamlı bir hastanenin önünde durdular Salihi indirdiler ve nazikçe sedyeye yatırdılar.
DOKTOR : " Nasıl bu hale geldi ? "
BARAN : " Uzun süre ve sayıca fazla kişiler tarafından darp edilmiş. Bir gün boyunca hastaneye götürülmemiş. Durumu nedir bilmiyoruz."
Doktor bir şeyleri çözer gibi başını salladı ve Salihi acil müdahale odasına aldılar. Hemen hemen 1 saat sonra otomatik kapı açıldı ve doktor Barana doğru yaklaştı.
BARAN : " Kardeşim nasıl?"
DOKTOR : " Salih bey vücuduna çok darbe almış. Özellikle başına. Beyin kanamasından şüpheleniyorduk hâlâ da şüpheleniyoruz . İç organları şuan kötü değil fakat kemiklerinin çoğu hasarlı durumda . Bacağında ki bıçak yarasında ise sorun yok. Kendisini yoğun bakıma alacağız uyanır uyanmaz ise özel odaya çıkartırız. Ne zaman uyanacağı belli olmayabilir . Dediğim gibi beyinine çok darbe almış beyin kanaması her an gerçekleşebilir bundan dolayı gözetim altında olacak .Tekrardan geçmiş olsun ."
BARAN : " Teşekkür ederim doktor bey ." Dedi ve bekleme koltuğuna bıraktı kendini .
" Kurtaramadım...Daha erken gidebilirdim...çekip alabilirdim kardeşimi onların içinden..."Dedi mırıldanarak . Ağlamak üzereydi. Elleriyle gözlerini ovuşturarak ağlamasına engel olmaya çalıştı.
" Sen nasıl bir abisin Baran !! Kardeşini koruyamadın !! Yaşamayı hak etmiyorsun Baran!!"
Dedi ve yumuruk yaptığı elini dizine vurmaya başladı . Baran kendi canını yakmak istiyordu. Salihin şuan ki durumu için kendini suçluyordu ve kendini cezalandırmak istiyordu .
Baranı derin düşüncelerinden sıyıran omuzuna değen el oldu .
MEDET : " Senin bir suçun yok Baran bey ." Dedi Medet elini Baranın omuzundan çekmeyerek.
Baran dolan gözlerle Medete baktı.
BARAN : " Daha erken gidebilirdim..."
MEDET : " Çok geç haberin oldu Baran bey suçlama kendini artık...Hem sen olmasaydın sen yetişmeseydin beni de öldüreceklerdi...Beni sen kurtardın Baran bey ... "
BARAN :....
MEDET : " Abim iyi olacak ..."
BARAN : " İyi olmalı ..."
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.CUMALİ : " O adam ...Baran...Gerçekten Salihin abisi mi ?"
SELİM : " Sorman gereken soru o değil abi . Önce sorulması gereken soru şu 'O adam babamın oğlu mu ?' " Dedi Selim babasına bakarak.
KAHRAMAN : " Baba ?"
İDRİS :...
YAMAÇ : " Baba...o adam senin oğlun mu ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♤°KALBİM ÇUKURDA°♤
Fiksi PenggemarHafızasını kaybeden bir çocuğa yalan söyleyebildiğimiz kadar yalan söyleriz .... Onu bazı oyunlarımıza ve bazı yalanlarımıza âlet edip hayatımıza ayak uydurmasını isteriz .... Ama her yalanın bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu olduğunu bilmeyiz...