5: sıkıcı günler

2.9K 314 64
                                    


Jeon Jungkook

Buraya geleli neredeyse neredeyse bir hafta olmuştu. O günden beri hiç işkence görmedim. Kilitlerin açıldığı vakit kimseye bulaşmadan bahçeye çıkıyor, sıkılınca da içeri giriyordum. Aslında bakarsak gerçekten normal hayatımdan bir farkı yoktu. Tek sorun kameralar tarafından izleniyor olmamdı. Bir de, yemeği artık kendim yapmak zorunda değildim. Arkadaş derdim yoktu. İnsanlardan uzak olduğum için bir sıkıntım da yoktu. Beni kovalayan o adamla bir daha karşılaşmamıştım. Açıkçası ne olduğunu merak ediyordum. Onun bankı artık benim olmuştu. Kimse de birşey demiyordu. Hatta bazı insanlarla tanışmış, istediğim zaman yanlarına gidebiliyordum. Şuan en yakınım olan Hyungwoo vardı. Sanırım, 2 gün önce falan tanıştım.

Herzaman ki saatte kapının önünde durmuş kilidin açılmasını bekliyordum. Kapıyı açtığımda yan odanın kapısını açan Suga'ya eğilerek teşekkür ettin ve merdivenlere doğru ilerledim. Yaralarım neredeyse iyileşmişti. Karnım hala acıyordu fakat dayanabiliyordum. Bahçeye indiğimde gözlerim Hyungwoo'yu aradı. Bulamayınca sahiplendiğim banka doğru ilerleyip yayılarak oturdum. Diğer insanlara bakınca onlara göre daha pozitif bir enerjim vardı. Böyle bir yerde, mutlu olmak onlara bazen garip geliyordu tabii.

Hyungwoo geldiğinde yanıma oturdu hemen. Bende kolumu onun omuzuna attım. Beraber konuşmadan etraftaki insanları izliyorduk. Her seferinde Hyungwoo ayrı bir yara izniyle karşıladı beni. Bu durum zoruma giderdi benim. Diğer insanlar bu kadar eziyet görürken, benim bu halde olmam. Adil değildi. V'yi özlemiştim nedense. Onun sesini ve gözlerini özlemiştim. Mazoşist miydim neydim?

Düşüncelerimin arasına dalmışken bir anda ortamın sessizleşmesiyle etrafa baktım. Bu adam hem psikopat, hem de psişik güçleri vardı. Artık emin olmuştum. V kapıdan girer girmez herkesin dikkatini çekmişti. Birkaç saniye sonra ise herkes kendi işine devam etmişti. Beni görmesi umuduyla gözlerimi gözlerine dikmiştim. Gerçekten görmüştü beni. Uzun bir bakışmadan sonra bakışları Hyungwoo'yu bulmuştu. Hemen sonrasında ise gitmişti öylece.

Geldiğim günden bu yana insanların sanki azaldığını hissediyordum. Belki de sadece gözüm alışmıştır diye düşünüyordum kendimi avutmak için. Kimsenin öldüğünü düşünmek istemiyordum. Yada, belki de bir kaçış yolu vardır.

Suga'nın yaptığı anonsu duyduklarında herkes fare gibi deliklerine girmeye başlamıştı. İçeri girmeyecektim. V ile yüzleşmek istiyordum. Hyungwoo beni kolumdan çekiştirirken olduğum yerden kımıldamadım. Onu gitmesi için ikna ettikten sonra kollarımı önümde birleştirip beni almalarını bekledip. Fazla beklememiştim ki RM gelip önümde durdu. "Odana gitmen gerekiyor. Patron eminim ki bundan hoşlanmayacak." dedi sakince. Bende ona gülerek karşılık verdim "Patron derken V'den mi bahsediyorsun?" dedim. Kafasını iki yana sallayarak cevap verdi "Hayır. Ondan bahsetmiyorum. Eğer odana geçmeyeceksen patronun emriyle alıyorum seni." dedi ve kalkmam için geri çekildi. İçeriye girdiğimizde RM'e sordum "Patron'un yanına mı gideceğiz yoksa V'nin mi?" RM bu soruya cevapsız kalmış, duymamazlıktan gelmişti.

Her zamanki kan kokan odaya girdiğimizde V'nin sandalyenin önünde beklediğini gördüm. Gözleri kapalı mıydı onun? Sanırım kendine sürpriz yapmak istiyordu. Yada birşey düşünüyordu. Sandalyeye oturtulduğumda bu sefer bağlanmamıştım. Arkamı dönüp ses çıkarmadan ellerimi gösterdim RM işe buna kafasını 'Hayır' anlamında sallayarak karşılık vermişti. Önüme döndüm ve masumca ellerimi kucağımda birleştirerek V'ye baktım. Vücudunu inceleme vaktim olmuştu bu sırada. Mükemmel bir fiziği ve kemikli elleri vardı. Ses tonu insanı kendisine çekerken kişiliği uzaklaştırıyordu. Uzun boyluydu. Bakınca tam benim tipimdi. Psikopat olması dışında. Gözlerini açtığında beni görmüş ve gözlerini şaşkınlıkla daha da büyütmüştü. Eskisi gibi sinirli değildi sanki. Arkamdaki Suga ve RM'e baktı. "Onu neden getirdiniz?" dedi keskin bir şekilde. RM cevap verdi "Patron fark ederse kızar diye düşündük. En azından buraya getirdiğimizi görmesi için.." dedi kısık sesle. 'nasıl yani?' dedim kendi kendime. Burayı V dışında birisi yönetiyordu ve V şuan onun emirlerine karşı mı geliyordu? "Tamam" dedi V umutsuzca. Sonra karşımdaki duvara yaslanıp bir ayağını uzatarak oturdu. Sinirli değildi cidden. Yoksa her halükarda ağzıma sıçardı bundan emindim.

Şaşkınlıkla onu izliyordum. Konuştum sonra "Ne yani beni dövmeyecek misin?" dedim heyecanla. 'Hayır' anlamında kafasını salladı. Bu sefer ben sinirlenmiştim "Ya beni de döv yada kimseyi dövme!" dedim seslice. V derin bir nefes vermişti "Bücür-" dediğinde sözünü kesmiştim "ve bana bücür deme. Kendimi çocuk gibi hissediyorum." dedim. Gülerek konuştu "Pekala Jungkook. Kaç yaşındasın?" dedi. Sesini böyle duymak farklı duygular canlandırmıştı içimde. Tam ağzımı açıp cevap verecekken sözümü kesti "25, değil mi?" dedi. Vee evet doğru bitmişti. "doğru" dedim ve devam ettim "peki sen?" dedim sonra. Soruma soruyla karşılık vermişti "sence kaç yaşındayım Jungkook?" adımı söylemesi beni tuhaf hissettiriyordu. Dalga geçtiğimi belirterek hırsla cevap verdim "50 yaşında psikopat bir dede." dedim. V buna sinirlenmemişti bile. Aksine gülerek yanıt vermişti "Yanlış. 27" dedi. O an gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Bu imkansızdı aramızda sadece 2 yaş vardı. Sanırım gerçekten aşık olmaya başlamıştım. Düşündüğüm şeyle kendime tokat atmıştım. V birden endişeyle elini uzatıp "Ne yapıyorsun?!" dedi. Gülerek ona bakmıştım tekrar "Duygularımı yatıştırmaya çalışıyorum. Yok birşey." dedim ve sandalyeden kalkıp bende onun gibi sandalyenin önünde yere oturmuştum. "Yüzünü merak ediyorum." dedim maskesini incelerken. Biraz düşündükten sonra cevap verdi "Hmm. Sanırım asla göremeyeceksin. Merak etmeye devam et." dedi. Buna karşılık tek kaşımı kaldırarak cevap verdim "Asla asla deme V." dedim ve gülümsedim. İnatlaşmak istediğinde kafasını öne doğru uzattı ve "Asla, asla Jungkook." dedi kısık sesle. Bu dediklerini Ona hatırlatacaktım. Yüzünü görecektim.

Suga'ya bakarak "Saat kaç?" diye sordu V. Suga saatin 2:30 olduğunu söyleyince V ayaklandı. "Odana git. Birazdan yemek gelecek. Seni döverken sağlıklı olmanı istiyorum." dedi ve gözlerini büyüterek devam etti "Sağlıksız olunca tek yumruğumla bayılıyorlar." dedi. Beni ürkütmesini iyi biliyordu. Ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerleyen V'nin kıyafetinden yakaladım. V önce durmuş olsa da tepki vermeden bana baktı. Konuşmamı bekliyordu. Utancımdan vazgeçip konuşmuştum "Seni daha çok görmek istiyorum." dedim. Sahiden niye utanmıştım ki? V bileğimden tutup elimi yavaşça aşağıya indirmişti. Sonrasında ise hiçbir şey demeden sessizce kapıdan çıkmıştı. Biraz sonra bende odadan çıktım. RM yanımda geliyordu. Suga ise muhtemelen yemek için başka bir yöne gitmişti. "Senin kadar şanslı bir insan görmedim." dedi RM sessizce. Ona baktım ve kafamı tekrar indirip gülümsedim. "V garip bir şekilde hoşuma gidiyor." dedim hala gülümserken. RM tekrar konuşmuştu "Belki o da senden farksızdır." dediğiyle gözlerimi bir anda açıp ona baktım. Tek eliyle kafamı tekrar aşağı indirmişti. Oda kapısının önüne geldiğimizde bana döndü "Tüm yolu konuşmadan sessizce geldik." dedi uyarır gibi. Demek istediğini anlayıp kafamı sallamıştım ve odama girmiştim.

Kapı kilitlendiğinde derin bir nefes vermiştim. Sanki uzun zamandır nefes almıyormuş gibi hissediyordum. V ile aramda geçen konuşmaları düşünce zıplayıp Bir yumruk savurmuştum havaya doğru. Şimdi mutluydum işte. Ama yine de kendimi anlayamıyordum. Neden mutluydum ki? Bir suikastçiyle konuşmak beni nasıl bu kadar mutlu ediyordu ki? Nasıl onunla konuşurken utanabilirim? Gerçekten aşık olduğumu kabullenmek istemiyordum. Sonum belki de ölümdü ve ben beni öldürecek adama aşık olmuştum.

🦋

Bu bölümü yazarken çok zorlandım aslında hiç yazma isteğim yoktu sürekli ara vererek yazdım
Neyse bitti mi bitti
Oh be
Bölüm yazınca üzerimden yük kalkmış gibi hissediyorum.
Bölüm Yarım kalınca bende yarım kalıyorum
BİZİM MİNİK JUNGKOOKİE MİZ BÜYÜMÜŞTE AŞIK OLMUŞ
Hemde psikopata
Herneyse
SONRAKİ BOLUMDE GÖRÜŞÜRÜZZZ

 Bölüm Yarım kalınca bende yarım kalıyorumBİZİM MİNİK JUNGKOOKİE MİZ BÜYÜMÜŞTE AŞIK OLMUŞHemde psikopataHerneyse SONRAKİ BOLUMDE GÖRÜŞÜRÜZZZ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tae hazretleri cok yakışıklı

Behind The Mask | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin