Behind The Mask | Taekook

13: Sen kimsin!?

Kalabalığın arasından içeri adımımı attığımda gergin ve kasvetli bir ortam karşılamıştı beni. Kayıt için birkaç kağıt imzalamış ve girmiştim. Burası oldukça kalabalıktı. Yoongi'nin beni görmemesi için arkalara doğru ilerlemiştim. Bugün son dövüş olacak ve büyük ödül verilecekti.

Bir kaç uzun anons yapıldıktan sonra dövüşecek kişilerin anonsu yapılmıştı.

"Bir tarafta kafeslerin kralı Suga diğer tarafta ise yeni başlamasına rağmen hızlıca gelişen J.J.!!"

İki rakipte kafeste yerlerini aldığında gözlerimi açtım şaşkınlıkla. Oradaki Yoongi'ydi. Burada takma ismini kullanıyor olmalıydı. Beni görmemesi için karanlık kısımlara doğru ilerlemeye çalıştım ancak buradaki kalabalıkta harekete yer yoktu.

Dövüş başlamıştı. Yoongi karşıdaki kendisinden iri olan elemana yumruk savuruyordu sıra sıra. Büyük kalabalık topluca "Suga" ismini bağırdığında içimde bir heyecan belirmişti. Aptal değildim. Tabii ki tezahürat yapmayacaktım.

Yoongi bir yumruk daha savurduğu sırada göz göze gelmiştik. İkimizde tepki verememiştik. Rakip bu andan faydalanarak atağa geçmişti. Bir kaç savunmadan sonra kontrol tekrar Yoongi'deydi. Bu sefer öncekinden daha şiddetli ve kin doluydu yumrukları. Kısa sürede J.J. denen rakibi yere serdikten sonra ödülü almasıyla hızla çıktı kafesten. Bana geliyordu, biliyordum. Arkamda gördüğüm ilk kapıdan dışarı atmıştım kendimi. Bahçe gibi bir yerdi burası.

Ardımdan Yoongi çıkmıştı kapıdan. Ödülü bir kenara fırlatıp bana kendini tuttuğunu belli ederek bir yumruk atmıştı. İstemeden vurduğu belliydi. Buraya gelmem hata değildi, istediğimi yapabilirdim. Yoongi bağırmaya başladı:

"SENİ BURAYA GELMEMEN KONUSUNDA UYARMIŞTIM DEĞİL Mİ!? YA KAYBETSEYDİM!? MAÇI KAYBETSEM BİLE SENİ KAYBETMEK İSTEMİYORUM! ORADA DÖVÜŞMEYE BAŞLADIĞINDA TÜM HAYATIN DEĞİŞECEK FARKINDA DEĞİLSİN! UZAK TUTMAYA ÇALIŞTIKÇA GELİYORSUN!"

Yakamdan tutmuş ve içindeki öfkeyi kusarcasına bağırıyordu. Bir yanım hak verse de bir yanım haksız olduğunu söylüyordu. Yoongi'nin bana olan bağırışlarını durdurmak için olanca gücümle ittim onu. Yoongi afallasa da dengesini kurmayı başarmıştı. Yüzüne baktığımda dövüşten yeni çıktığı için yüzündeki taze kanları fark etmiştim. Patlamış dudağındaki kanı silip burnunu çekti. "Sana buraya gelme demiştim değil mi? SANA BUNU DEDİM AMA SEN NE YAPTIN? HİÇ BİR ŞEY DEMEMİŞİM GİBİ BURAYA GELDİN!" Yoongi'nin dediklerine sinirlenmiş bu sefer ben onun yakasından tutmuş ve duvara çarpmıştım.

Konuşmak için ağzımı açmışken bir elin beni geriye doğru itmesiyle yere düşmüştüm. Uzun boylu bir adam ikimizi ayırmıştı. Bir yerden tanıdık geliyordu. Uzun boylu adam konuştu:

"Pff. Ne kadar saçma şeyler için kavga ediyorsunuz. Mesela benim yakışıklılığım hakkında tartışabilirsiniz. Bence harika bir fikir."

Yoongi ile anlamaz bakışlarla adama bakıyorduk. Adam bakışlarımızı
gördüğünde olduğu moddan çıktı ve Yoongi'ye tanışmak için elini uzatarak "Merhaba Yoongi. Ben Kim Seokjin. Tanıştığımıza memnun oldum." demişti ancak Yoongi bu yaklaşıma agresif bakışlarıyla karşılık vermişti. Sıra bana geldiğinde Seokjin tekrardan hala yerde olan bana elini uzatıp kendisini tanıtmıştı "Merhaba Taehyung. Daha önce karşılaşmıştık sanırım. Ben Kim Seokjin. Tanıştığımıza memnun oldum."

Uzanan ele baktım bir süre. Şimdi tanıdık gelmişti. Yalnız sokakta bana elini uzatan adamdı bu. Keskin bakışlarımla kafamı eğip adamın yüzünü inceledim bir süre. Uzanan eli elimin tersiyle ittim ve ayağa kalkıp üstümü temizledim. Seokjin yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirmiş ve "Bana olan bakış açın tanısan da tanımasan da değişmeyecek sanırım." demişti bana bakarak. Karşılık olarak: