16: Yeni arkadaşlar

1.7K 195 52
                                    


Oy sınırı: 10

______________

Bir alarm sesiyle daha gözlerimi açmıştım tanıdık odaya. Doğrulmaya çalıştığımda ise belime sarılan kola bakmıştım, daha sonra ise sahibine. Taehyung derin bir şekilde uyuyordu. Kolunu yavaşça üstümden çekip sarı saçlarına küçük bir öpücük bıraktım.

Hareketlenmelerimle Taehyung uyanmış olacak ki küçük mırıltılar çıkarıyordu.

"Nereye gidiyosunn? Beni bırakacak mısınn?"

Sarhoş bir şekilde bileğimden tutup söylediği sözler karşısında kahkahama engel olamıyordum. Elini tutup bileğimi ondan kurtardım ve gülmemek için birbirine bastırdığım dudaklarımı rahat bırakıp konuştum "Evet Taehyung seni bırakıyorum. Çünkü acil bir şekilde hazırlanıp işe gitmem lazım."

Taehyung küçük, anlamış gibi bir mırıltı çıkarmış ve arkasını dönüp uyumaya devam etmişti.

Hızlı bir şekilde üstümü giyinip hazırlandıktan sonra dışarı çıktım. Hala vaktim vardı, sakin bir şekilde yürüyebilirdim. Elimi cebime attığımda kulaklıklarımı hissettmiştim parmaklarımda. Neden daha önce hiç kullanmamıştım ki?

Kulaklığı telefonuma takıp eski çalma listelerimden birine tıkladım.

...

"Jungkook?"

"Ah Yoongi! Burada olduğunu görmedim. Nasılsın?"

"Herşeyden sonra daha iyi. Sen nasılsın?"

"Ben iyiyim. Bugün sizin evde toplanıyormuşuz?"

"Ne? Ne evi? Kimler? TAEHYUNG!"

Kafeye gelen Yoongi'nin verdiği haber ile Taehyung'un ne işler peşinde olduğunu anlamıştım. İşten sonra onunla küçük bir işimiz olacaktı.

...

"Bir latte lütfe- JUNGKOOK!?"

"Hay amk ne va-"

Birilerinin şaşırmış bir şekilde ismimi bağırmasından sıkılmış bir şekilde arkamı dönüp cevap verecekken durmuştum. Hyungwoo. Öldüğünü sanıyordum.

"O ölmedi!"

"Evet o kaçtı ve ben bunu bilerek yaptım!"

"Nerede olduğunu bilmiyorum!"

"Ben kimseyi öldürmedim!"

Bunlar o gün Taehyung'un bana söyleyip inandırmaya çalıştığı sözlerdi. Hyungwoo yaşıyordu.

Hyungwoo ile kısa bir sohbetten sonra ona kahvesini vermiştim. Müşteriler azalmaya başladığında aklıma gelen şeyle Hyungwoo'nun masasına doğru ilerlemiştim.

Eğer bu tüm arkadaşlarımın olacağı bir toplanma günü olacaksa Hyungwoo'da buna dahil olmalıydı.

"Bugün arkadaşlarımı evime çağırıyorum. Tanıdık gelebilecek kişiler olabilir. İşin yoksa gelmek ister misin?"

Hyungwoo biraz düşünmüştü ama sonra kendi içinde onaylayıp konuşmuştu:

"Olur, gelebilirim. Bugün daha fazla işim yok."

Mutlu olduğumu belli ederek samimi bir şekilde gülümsedim. "Burada biraz daha bekle. Birazdan işim bitiyor." dediğimde Hyungwoo gülümseyerek onaylar şekilde başını sallamış ve cebinden telefonunu çıkararak oyalanmaya başlamıştı.

Kalan bir kaç müşteriyi daha hallettikten sonra tüm iş bitince önlüğümü dolabıma astım. Hyungwoo'ya doğru yürüdüğümde kafasını kaldırmıştı ve hemen sonra ise ayaklanmıştı. "Gel gidelim." dedim gülümseyerek.

Behind The Mask | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin