Türkan bu soru karşısında ne diyeceğini bilemedi. Camdan onu izleyen babasını da farketmişti. Yusufu üzmek istemiyordu ama umutlandırmakda istemezdi.
'mesain kaçta bitecek?'Umut, türkandan bir cevap beklerken Türkan ona soru yöneltmişti
'9 da'
'akşam iremin cafesinde olucam. İstersen orda görüşelim bunları daha detaylı konuşuruz.'
'tamam'
Türkan kendine gelmek için duş almış birazda uyuklamıştı. Karnının acıktığını farkedince bir şeyler atıştırdı. İnternetten evlere bakarken gelecekte ne yapacağını düşündü. Yarışmaya katılmak için geldiğini babasına nasıl söyleyecekti? Peki ya Yusuf. Saatine baktı mesai bitimine az kalmıştı önceden gidip iremle konuşması gerekirdi. İrem, türkanın bu hayattaki tek arkadaşı sayılırdı. Her ne olursa olsun onu daima desteklemişti. Hazırlanıp cafeye gitmek üzere çıktı evden
Yol boyu düşündü Yusuf ne diyeceğini. Evet belliydi döneceğim dese Yusufu sonsuza kadar kaybederdi. Hayır belli değildi öyle gelişti dese Yusuf tekrar birliktelik teklif edecekti. Adı kadar emindi. Ama Türkan yusufla bir daha birlikte olmak istemiyordu. Annesi gibi o da bir cerrahın yolunu gözlemek istemiyordu. Yusufu seviyordu evet ama o kadar fedakarlık yapacak derecede aşık olmamıştı. Hem şuan bir ilişki değil geçip giden yaşın ardından kurmak istediği müzik kariyerine odaklanmıştı. Buraya dönüş sebebide oydu. Cafeye vardığında dışardan arkadaşının nasıl koşturduğunu izledi. İrem elinde tepsiyle birlikte bir oraya bir şuraya koşturuyordu. İrem ile Türkan kasabadan arkadaşlardı. Türkan annesiyle birlikte Bulgaristan'a gidince ara sıra geldiği tatillerde iremle görüşmüş ve irtibatı hiç koparmamışlardı. 3 gün önce konuşmalarına rağmen ireme döneceğini söylememiş süpriz yapmak istemişti. İrem üniversite için kasabadan istanbula gelince burda kalmaya devam etmiş okuldan sonra da kendisine sıcak bi Cafe kurmuştu. İşletmesi küçük olmasına rağmen dışarıdan çokca pasta siparişi alıyor her işe koşturuyordu. İrem dışarıda birinin onu izlediğini farketti gözlerini kısarak karanlıktaki bedeni tanımaya çalıştı. Uzun boylu ve uzun kumral saçları ile karşısında duran en yakın arkadaşıydı. Elindeki tepsiyi tezgaha fırlatarak dışarıya koştu ve onun kucağına attı kendisini'deli kız dur düşücez'
'inanmıyorum Türkan sensin valla sensin. Ne zaman geldin süpriz mi yaptın?'
'yok yalandan benim sihirle geldim 5 dakikaya gidiyorum' iki dost gülüşüp sarıldılar
'ne zaman geldin neden haber vermedin karşılamaya gelirdim'
'gelince güzellik uykusuna yattım sana daha güzel görünebilmek için, o yüzden canım'
'şapşal mısın ya gel içeri geçelim.'
Hemen en kıymetli misafirine sandalye çekti irem.
'ne içersin ne getiriyim sana'
'çayı kahveyi boşver de gel otur konuşalım'
'hiç hayır diyemiycem çay da içmeyiver. Ee anlat bakayım ne zaman geldin bunu sormak istemiyorum ama neden geldin? Çünkü sebepsiz yere gelmezsin'
'bu sabah geldim çok olmadı sonra babamın yanına geçtim işlerim bitince dinlendim şimdide burdayım. Neden geldiğime gelirsek aslında temelli geldim artık burdayım buraya..'
Türkan cümlesini tamamlamadan irem sevinç çığlıkları attı
'gerçekten mi şaka yapmıyorsun dimi?''hayır gerçekten'
'Allah'ım çok şükür peki neden bu kararı aldın'
'aslında her şey açık belli annem kendi hayatına yön verdi evlendi mutlu bende kendi hayatımı yaşamak istiyorum'
'yani yusufla evlenmeye mi geldin'
'hayır tabiki saçmalama'
'*öyleyse neden çatlatmasana insanı'
'yarışmaya katılmak için geldim'
'hangi yarışma'
'altın mikrofon. Aslında tam olarak yarışma için değil. Zaten müzik sektöründeki hayalimi biliyosun. Bu bi fırsat yaşım ilerliyor en kısa tanınma yöntemlerinden biri bu tür yarışmalar. İyice araştırdım Türkiyede yapılan hiç bi yarışmaya benzemiyor. Çok az katılımcı alıcaklar. Şarkı sözleri tamamen kişiye ait olmalı yani bi şarkıcının şarkısını çıkıp söylemek yok. Tam aradığım fırsat düşünsene irem yıllardır bu anı beklemişim sanki. Kendi sesim ve kendi müziğimle tanıncam tek sıkıntı yarışmaya katılmak. Öyle herkesi almıyolar. Katıldığım ilk an gösterdiğim performans çok önemli. Ee donup kaldın bir şey söylesene'
'Yusuf hoşgeldin'
Uzun süre sessizliğini koruyup anlattıkları karşısında bir şey diyemeyen iremin susma sebebi ortadaydı. Yusuf gelmiş ve olanları duymuştu. Kırılan gururu daha da yerlerdeydi şimdi.
Türkan ayağa kalktı ve elini uzattı yusufa
'hoşgeldin' tokalaştılar Yusuf hiç bir şey demeden masaya oturdu.
'ne ikram ediyim size?'
'ben çay alırım' diyerek atıldı Türkan, Yusuf duydukları karşısında şoka uğramış olacak ki sessizliğini hiç bozmadı.
'o zaman ikinize de çay getirsem iyi olur.'
İrem yanlarından uzaklaştı, eski sevgililer masada başbaşaydı.
'Yusuf çoğunu duydun zaten. Senden bir şey gizlemek istemiyorum. Ben şarkıcı olmak istiyorum bunu herkes biliyordu zaten. Sende dahil. Şimdi buradayım ve bunun için çabalayacağım. Bu yüzden döndüm diye bana kızamazsın heralde.'
'Türkan beni yanlış anladın. Benim anlayamadığım neden benim için kalamazdın? Hiç bir zaman sürekli burda olmadın bir vardın bir yoktun asistanlık sürecin boyunca burdaydın güzel bi birlikteliğimiz vardı. Sonra bi anda gittin ve ne yaparsam yapayım kalmayacağını söyleyerek. Şuan neden burdasıın. '
' Yusuf ben hiç bi zaman doktor olmak istemedim. Seninle mutluydum ama eğer burda kalsaydım doktor olmayı da kabul etmiş olucaktım. Babam da sende sürekli hastaneye dönmem için başımın etini yiyordunuz. Seni seviyordum evet ama uğruna hayallerimden vazgeçecek kadar aşık olmadım hiç bi zaman. Bunun için özür dilerim. '
' çaylar geldiii'
'pekala o zaman hoşgeldin ve hoşçakal' diyerek kalktı Yusuf masadan. Kızgındı.
'Yusuf dur.'
'ne var Türkan cevabımı aldım şimdi bırak gidiyorum.'
'Yusuf sen bana her zaman iyi bir arkadaş oldun. Ve yaşayacağım belkide en iyi sevgililiği yaşadım seninle. Senden çok şey öğrendim sevgiyi hissettim. Bunlar için minnettarım sana bir şey diyemem ama benim tutkum başka. Bambaşka. Seni acilde hasta kurtardığında görmüştüm ilk. O zaman gözlerindeki ışıltıyı hala unutamıyorum. Bir vakayı çözdüğün andaki heyecanını. Yusuf işte bende tıpkı senin gibi müziğime aşığım, tek yapmak istediğim müzik. Şarkı söylemek dans etmek. Lütfen anla beni '
' beni hiç tanımamışsın, ben sana engel olmuşum farketmeden. '
' onu demek istemedim'
'ben onu anladım. Ama eminim çok başarılı olucaksın artık sadece eski arkadaşlarız. Yolun açık olsun'
'Yusuf!'
Arkasından sadece bakakaldı Türkan. Yusuf haklıydı ona hak veriyordu. Ona çok değer veriyordu ama hiç bir zaman aşık olmamıştı. Belki böylesi daha iyiydi. Kafeye döndüğünde irem müşterilere bugün erken kapatacaklarını açıklıyordu.
Aradan geçen dakikalar sonra Cafe tamamen boşalmış irem ve Türkan başbaşa kalmışlardı. Kapıyı kapatan irem arkadaşının yanına geldi ve saatlerce konuştular
3.bölümün sonuna geldik. Beğendiyseniz desteklemek için yorum bırakıp yıldıza tıklayabilirsiniz. Yıldızlar gibi parlamanız dileklerimle🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTIN MİKROFON
Teen Fiction'Sıradaki yarışmacımız Türkan Kasabalı, alkışlar onun için geliyor efendim' salon zifiri karanlığa gömüldüğünde parlayan tek şey herkesin sahip olmak istediği altın mikrofondu. Türkan altın mikrofonu kazanmak için çıktığı bu yolda kalbini attıran t...