♪Misafır ve Omega'm♪

302 46 80
                                    

Yorgun argın evinin anahtarını ayarlayan Yoongi, yan dairenin kapısının açılması ve Bayan Jung'u görmesiyle durdu, yorgun bir gülümsemeyle eğilip selam verdi.

Bulundukları toplumda, bir alfanın eğilmesi ne kadar alçaltıcı bir hareket gibi gözükse de bu anlayışı yanlış bulanlardan biriydi Yoongi.

Saygı sadece alfa lara duyulacak bir şey olmamalıydı.

Anne şevkatiyle gülümsedi Bayan Jung,
"Bay Min, bizimle akşam yemeği yemek ister misiniz?"
Gülümsedi Yoongi.

Omega'yı yakından görme fırsatını kaçıracak hali yoktu ya!

"Çok kibarsınız Bayan Jung, kıyafetlerimi değiştirip geleyim izninizle"
"Tabii ki"

O kadar heyecanlıydı ki, koşarak odasına girdi, kıyafetlerini karıştırdı ve beyaz kısa kollu tişörtün üzerine siyah bir gömlek geçirip düğmelerini iliklemedi, altına siyah kumaş bir pantolon seçti ve banyoya koştu.

Hızlıca saçlarını tarayıp şekillendirdi ve dişlerini fırçalayıp en sevdiği parfümünü sıktı. Birkaç tane yüzük ve bileklik ile hazır olduğuna kanaat getirip çıktı evden.

Yüzük ve bileklik takmaya omega'yı gördükten sonra başlamıştı, omeganın renkli yüzükleri ve bileklerine ters olarak gümüş ve sadeydi onunkiler.

Fazla heyecanlıydı, feromonlarını tutmakta zorlanıyordu.
Gülümseyerek tıkladı kapıyı, evin büyük kızı olan beta açtı kapıyı.

Bu kadını çok tanımıyordu Yoongi, bildiği tek şey 2 yıl önce kocasını kaybetmiş dul bir beta olduğuydu.

"Hoş geldiniz" Kadının nazik sesi ve güzel gülümsemesine karşılık vererek girdi içerdi.
"Hoş buldum, teşekkür ederim tekrardan"
"Ne demek. Rahat olun lütfen"

Kadının eşliğinde salona varınca yemek masasında, oturduğu yerde öylece duran omegayı görmesiyle kalbi tekledi Yoongi'nin.

Çok güzeldi omega.

Soğuk olan dışarısının aksine sıcak olan evden dolayı üzerine geçirdiği kısa kollu, uzun ve bol kırmızı tişört, dizlerine kadar gelen yırtık kot bol pantolon giymişti, dalgalı saçları ve gözlerini kapatan bej kumaş parçasıyla güzel kavramından bile güzeldi Hoseok.

Elleri titremeye başladı, nefesi sıklaştı, heyecanla dudaklarını yaladı ve uyuşmuş bacaklarını zar zor oynatarak yanına gidip oturdu.

Yakından daha da güzeldi omega.
Kusursuz yüzünü okşamak istedi, sıkıca sarılmak, ondan yayılan hafif ama rahatlatıcı kokuyu içine çekmek istedi.

Ona döndü omega, kalp dudaklarını ufak bir tebessüm kapladı.
Öleceğini hissetti Yoongi, omeganın güzelliği karşısında öleceğini hissetti.

"Hoş geldin alfa"
Nefesi kesildi omeganın boğuk ve yumuşak sesiyle.
Kulakları ihtiyaçla uğuldadı.

Hoseok'un sesine ihtiyacı vardı.

"Yoongi yeterli omega"
"Hoseok yeterli Yoongi"
Yoongi... Ne de güzel diyordu öyle...

"Nasılsın Hoseok"
Sadece biraz daha duymak istedi o güzel sesi.
"İyiyim Yoongi, sen?"
"Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim"

Onlar konuşurken elinde yemek tenceresiyle içeri giren Bayan Jung yemekleri doldurdu.

Dikdörtgen masanın en başında Bay Jung, uzun olan köşenin birinde Hoseok ve yanında Yoongi, Yoongi'nin karşısında Beta, Hoseok'un karşısında Bayan Jung vardı.

Yemekleri koyarken tatlı bir gülümseme ile kızını tanıttı Bayan Jung.
"Kızım Jiwoo, Beta olmasına rağmen omega lar kadar güzel olduğunu söylerler"

Açıkçası umurunda değildi Yoongi'nin, yine de kibarlığından ödün vermedi.
"Öyle cidden"

Bunun üzerine kıkırdadı Hoseok, Yoongi'nin elindeki çubuklar düştü güzel meloydiyle.

Nasıl? Nasıl olabilirdi böyle ilahi bir ses!
Nasıl bütün melodilerden daha güzel olabilirdi bir kıkırtı?

"Annem seni ablamla evlendirmek istiyor"
Hoseok'un alayla kurduğu cümleyle kızarıp bozardı kadın.

"Ne?"
Yoongi'nin şaşırdığı belli olan sesiyle çattığı kaşlarıyla Hoseok'a döndü Bayan Jung.

"Ne saçmalıyorsun sen!"

Ayağa fırladı Hoseok.
"Doğruları söylüyorum!"
"Kapa çeneni ve otur yerine Hoseok!"
"İSTEMİYORUM! O alfayla da evlenmeyeceğim!"

Omega, güzel omega evlenecek miydi?
Paramparça oldu alfa.

"BENDE SENİN GİBİ SAKAT BİR ÇOCUK İSTEMİYORUM!"
Sessizlik...

Ayağa fırladı Yoongi, omeganın gözünün bağlı olduğu bej bezin ıslandığını, minik bir damlanın öpmek istediği elmacıklardan kayıp yavaşça düştüğünü gördü.

Koşarak çıktı salondan Hoseok, onun peşinden de Yoongi.

Hoseok odasına girip sertçe odasının kapısını kapatıp kilitlediğindeyse tıklamaya başladı kapıyı.

"Hoseok, omega... Aç lütfen Hoseok"
Omeganın ağladığını belli eden hıçkırıklarını duymak canını yakıyordu.

"Güzel omega... Omega'm, Hoseok'um"
Bunun üzerine hıçkırık sesi biraz azaldı, kilit açıldı.

Hızla içeri girip kapıyı kapattı alfa, kapının yanında yere oturmuş olan omeganın yanına yere çömelip kolları arasında aldı hayallerinde bile taptığı adamı.

"Güzel, güzel omega'm, ağlama, yalvarırım ağlama"

Yanlıştı evlenecek olan bir omegayı sahiplenmesi.
Yine de kabullenmek istemedi bu gerçeği. Saçlarını okşadığı omega iyice gömüldü yüzünü yasladığı göğüse, o da daha sıkı sardı belini.

"İstemiyorum o alfayı, yalvarırım yardım et alfa! Lütfen... Yalvarırım Yoongi."

Daha sıkı sardı kollarını Yoongi, dalgalı saçlara minik öpücükler kondurdu.

"Edeceğim omega"

OĞLUMU ÜZME PİS KADIN!

CANIM OĞLUM ÜHÜ

Eyes / SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin