♪Seyahat♪

289 33 34
                                    

Kahverengi dalgalı saçları beyaz yastık kılıfında dağınık bir şekilde duruyordu, dudakları hafif aralıktı ve yorganı sıkıca tutuyordu Hoseok.

Çok güzeldi, uyurken bile çok güzeldi.

Elini yavaşça onun yanağına atıp okşadı Yoongi.
Bakmaya doyamıyordu ki.

Derin bir nefes alıp gülümsedi, omeganın foremonlarının huzur dolu kokusu doldurmuştu ciğerlerini.

Öpmek istedi omeganın aralık, gül kurusu dudaklarını, ya da kollarını beline sarıp vücudunu gövdesine çekmek, saçlarını okşamak.

Ama onlar sadece Hoseok'u kurtarmak için evlenmişlerdi, yapamazdı.

Dizleri üzerindeki kahvaltı tepsisine baktı eksik var mı diye, daha sonra yavaşça okşadı kahverengi saçları.

"Hoseok, uyan artık güzelim"

Biraz mırıldandı, ağzını şapırdattı ve esneyerek saçlarını kaşıdı Hoseok.
Uyanmıştı, uyanışı bile tatlıydı.

Yavaşça yatakta oturur pozisyona geldi, sırtını yatak başlığına yasladı, hâlâ kendine gelememiş, esneyip duruyordu, saçları kabarmış, onu üç yaşında çocuk gibi gösteriyordu.

"Sana kahvaltı hazırladım, önce ye, sonra elini yüzünü yıkayıp giyinirsin, çıkarız öyle"

Kafa salladı usulca, elini uzattı kahvaltı masasına gitmek için.

Ama Yoongi elini tutup minik bir öpücük kondurdu, nazikçe kucağına geri koydu elini ve o yedirmeye başladı.

Kızardı Hoseok, Yoongi ona karşı çok kibar ve ilgiliydi, reddemezdi.

"Yoongi, gerek yok, ben yerim"

"Ben yedirmek istiyorum ama"

Sessizce kafa sallayarak onayladı Hoseok, Yoongi de yedirmeye devam etti.

Tepsideki yemek bitip Hoseok doydum diye mızmızlanınca ayaklandı Yoongi.

"Ben sana kıyafet ayarlayacağım, elini yüzünü yıkamak için yardıma ihtiyacın var mı?"

Utançla kafasını eğdi Hoseok.

Nefret ediyordu bu durumdan, birine muhtaç olup onsuz bir şey yapamamaktan.

Evde ablası, burada Yoongi.

Ablasının aklına gelmesiyle iyice morali düştü, bu sırada Yoongi elini tutmuş, nazikçe kaldırmıştı onu.

"Bir sorun mu var Hoseok?"

Kafasını yavaşça iki yana salladı Hoseok.
"Hayır Yoongi, sadece ablam aklıma geldi de, özledim"

Anladığını belirtir bir mırıltı çıkarıp öptü saçlarını Yoongi.

"Tamam, çıkmadan önce ararız olur mu? İstersen balayına bizimle gelebilir"

Hoseok bu sözlerle mutlu olurken bir kere daha kötü hissetti.

'Beni sevmiyor ama sırf kurtarmak için evlendi, hayatını karararttım, hak ettiği gibi bir düğün, hak ettiği gibi bir balayı yaşayamıyor.
Benim yüzümden, ona ayakbağı oluyorum.
O çok iyi birisi, benim gibi bir engelliyle evlenecek kadar.
Güzel bir omega yla evlenip yuva kurmayı hak ediyordu, mahvettim onun hayatını, berbat biriyim'

"Omegam sorun ne? Neden hâlâ üzgünsün?"
Yoongi bir eliyle elini tutarken diğer eliyle yanağını okşuyor, aralıklarla saçlarını öpüyordu.

Yabancı sayılsa bile dokunuşları rahatsız edici gelmiyordu Hoseok'a.

"Üzgünüm, dalmışım"

"Sorun değil omegam"

Yanağındaki elini çekti, elini tutan elini beline dolayıp yavaşça banyoya götürdü onu.

Hoseok yüzünü yıkamak için elini uzatmıştı ki Yoongi ondan önce elini suya soktu ve omeganın yüzünü elleriyle yıkamaya başladı.

Hoseok kızarıp sesini çıkarmazken yüzünü kuruladı ve Hoseok'un ablasının dediği sırayla yüz krem lerini sürdü.

Hoseok'a daha yardımcı olabilmek için giyim tarzı hakkında, ne kullandığı ve ne sevdiği hakkında konuşmuştu onunla, bakımıyla en iyi şekilde ilgilenmek istiyordu.

Son kremi de sürüp çıkardı omegayı banyodan, oturttu yatağa ve kıyafet hazırlamaya başladı.

"Hava çok soğuk değil ama gemiye bineceğiz, üşürsün"
Kıyafetlere bakarken mırıldandı Yoongi

"Mont giyeyim o zaman"

"Ne? Hayır hayır o kadar soğuk olmaz"

"Hasta olmamam lazım Yoongi, annem çok kızıyor"

Kıyafet aramayı bırakıp omeganın önüne geçti alfa, iki elini de yanağına koyup yavaşça okşadı.

"Hoseok, annen burada değil. Olsa bile sana kızamaz, buna izin vermem. Sen benim için hayatımdan bile değerlisin"

Bu sözlerle kızardı Hoseok, yanağını fark etmeden okşayan ele yasladı.

"Ama... Çok kısar Yoongi"

Onun yanağını eline yaslamasıyla gülümseyip burnunu öptü Yoongi.

"Kimse, bende dahil hiç kimse sana kızamaz Hoseok, buna asla izin vermem"

Hoseok sesli bir cevap vermek yerine sadece kafasını aşağı yukarı sallayınca çekilip kıyafet hazırlamaya döndü.

Hazırladığı masmavi kombine tatmin olmuş bir şekilde bakıp yüzük, bileklik, kolye gibi Hoseok için aldığı birkaç takıyı da çıkarıp kıyafetleri yatağa koydu. (medya)

"Üzerini ben giydireyim olur mu?"

"Yok, ben giyerim. Teşekkür ederim... Bakma olur mu?"

Sanki daha dün o pürüzsüz, ince ve güzel vücudu görmemiş gibi onay mırıltısı bırakıp görmeyeceğini bile bile arkasını döndü.

Hoseok kıyafetleri biraz zorlansa da giyince geri yatağa oturdu.

"Giyindim"

Arkasını dönüp uzunca süzdü.
Yutkunamadığını hissetti, Hoseok maviler içinde o kadar güzeldi ki... Kabarık saçları da onu oldukça tatlı gösteriyordu.

Yavaşça yanına gitti, çıkardığı takılardan bilekliği aldı ve önce bileğini nazikçe öperek bilekliği taktı.

Kızardı Hoseok, çok yumuşaktı Yoongi'nin öpücükleri.

Sonra yüzükleri aldı, her bir parmağını öperek taktı. Kolyeyi aldı, koklayarak öptü boynunu, sonra taktı.

İlk o an hissetti Hoseok, evliliklerinin sadece onu kurtarmak amacıyla olmadığını.

Yoongi onu nazikçe yataktan kaldırıp makyaj masasının sandalyesine oturttu, saç spreyini, kremini ve fönlü tarağı alıp aynı Jiwoo nun ona anlattığı şekil yapmaya başladı saçlarını.

Çok güzel hissediyordu omega, alfası onunla böyle ilgilenirken çok çok güzel hissediyordu.

Yoongi saçlarını yapmayı bitirince saçlarını öptü, güneş kremini alıp önce omeganın yüzüne, sonra eline, boynuna, açıkta kalan yerlerine sürüp gülümsedi.

"Hazırsın!"

Kocaman gülümsedi ve el çırptı.

O kadar dalmıştı ki Hoseok ile ilgilenmeye, kendi giyinmeyi bile unutmuştu.

Ellerini tuttu omeganın.

"Bekle omegam, bende giyinmeliyim"

Kafa salladı ve utana sıkıla sordu Hoseok.

"Telefonunu alıp sesli kitap dinleyebilir miyim?"

Yanaklarına ellerini koyup çekmek, uzun uzun öpmek istedi omeganın büzdüğü gül kurusu kalp dudakları alfa, telefonunu çıkarıp sesli kitap uygulamasını açıp verdi.

Eyes / SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin