Mirza'nın Kalbinde Açan Kamelya

3. Bölüm: Koku

Herkese selam aşklarımmmm! Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz <3

Bölümü atmayı unutmuşum birkaç gün geciktiği için hepinizden özür dilerim ♡

Başlamadan tarihleri buraya alalimmm >

Medya: Spotify şarkı listemizin kodu isteyen herkes Spotify kitaplığına ekleyebilir keyifli dinlemeler!

Şarkılar:
Adamlar - Sarılırım Birine
Dolu Kadehi Ters Tut, Sedef Sebüktekin - Sen ve Ben

Hadi bakalım buyrun bölüme keyifli okumalar şimdiden <3

Yazarın ağzından...

"Neden sana yakın hissettiğimi buldum."

"Neden?"

"Annem gibi kokuyorsun Kamelya..."

Kamelya belli bir süre neredeyse nefes bile almadan orada kalakaldı. Ne diyeceğini, nasıl davranacağını bilememişti. Farkındaydı, bu adamın çok büyük ve kapanması çok zor olan yaraları vardı, durmadan kanayan yaraları...

Onun da vardı ama kendisininki bu kadar büyük değildi, bu adamın her cümlesi resmen 'beni kurtarın' diye bağırıyordu sessizce. Kelimeleri çok buruktu, kalbindeki burukluk kelimelerine yansıyordu.

İçi acıdı Kamelya'nın. Taa en derininde hissetti o yaraları. Mirza hafif tebessüm ederek karşıyı izliyordu. Annesi aklına gelince mutlu olmuştu, şu dünyada sayılı mutlu anlardan biriydi.

"Biliyor musun çok küçükken bir keresinde annem ile lunaparka gitmiştik. Yaklaşık 5 yaşlarımda falandım galiba. Benim için çok mutlu bir gündü, hayatımda ilk ve son defa lunaparka gitmiştim."

Mirza'nın dudaklarına buruk bir tebessüm yerleşti. Bunu gören Kamelya da gülümsedi.

"Anneni çok seviyor olmalısın?"

Mirza iç çekti,

"Çoook seviyorum."

"Peki neden onunla konuşmuyorsun?"

"Konuşmuyorum değil konuşamıyorum."

"Nasıl yani yaşamıyor mu?"

"Hayır yaşıyor." Dedi parmaklarıyla oynarken.

"Neden? Bence her ne olursa olsun gidip annenle konuşmalısın, belli ki onu çok özlemişsin."

"Yapamam Kamelya, onun canını tehlikeye atamam. Kendi canım olsa inan veririm ama onun hayatını, onun canını ondan çalamam. Buna hakkım yok. Hele ki yeterince çalmışken..."

Kamelya anlayamamıştı, bu yaralı adam ne çok şifreli konuşuyordu.

"Neden bu kadar şifreli konuşuyorsun, anlayamıyorum."