~8~

50 8 9
                                    

Cheryeong Pov

Sabah uyandığımda saat 09.00'ı gösteriyordu. Sadece 1 kaç kişi uyanmıştı. Chan, Seungmin, Minho,Hyunjin,Ji-Eun ve Sana uyanmıştı. Minho, uyuyan Jisungun saçı ile oynuyordu, Hyunjin ise uyuyan Felixin elleri ve saçları ile oynuyordu.

Çok mutlu gözüküyorlardı, umarım onlara bir şey olmazdı.

Eğer onlardan birine bir şey olursa, partnerlerinin ortalığı yıkacağından emindim.

"Günaydın." dedi Chan.
"Günaydın." diye nazik bir şekilde cevap verdim.

"Diğerlerinin uyanmasını bekleyelim, plan yapmak için enerjiye ihtiyaç olacak."

"Aynen, onlara izin verelim de uyusunlar." dedi Minho.

Ji-Eun ve ben her zaman tektik. Herkes biri ile takılırken, biz hep tek takılıyorduk.

"Sende benim gibi tek takılıyorsun."
"Evet. Tek olmak, belki de daha iyidir." diye yanıtladım.
"Sahiden, neden teksin Chaeryeong?"
"Ben hayatım boyunca tektim."
"Nasıl yani?"
"Annem,babam yoktu. Arkadaşım yoktu, akrabam yoktu. Ben çocukluğumu bu hastanede geçirdim. Ve şimdi ise burda bir görevliyim."
"Senin adına üzüldüm, özür dilerim. Bu kadar meraklı olmamam gerekirdi."
"Sorun değil." aslında belki de sorundu. Ama, sorun değil demek, belki de konudan çekilmemi sağlardı.

Aradan 3 saat geçmişti. Herkes uyanmıştı, plan yapıyorduk.

"Tamam, o zaman gene Chaeryeong ve Seungmin önde. Ve alt katta toplantı odasında kalacağız değil mi?" diye sordu Jisung.

"Aynen, bebeğim."diye cevap verdi Minho.

Galiba bu ikisi çoktan sevgili oldular.

"Tamam, o zaman hadi. Hazırlanın." dedi ve Jeongini de kaldırıp hazırlanmaya başladı Changbin.

Hyunjin Pov
Çantamı hazırlarken yanıma Felix geldi.
"Hyunjin, iyi misin?Hasta görünüyorsun."
"İyiyim tatlım, sen benim için mi endişelendin?"
"Tabii ki! Kötü görünüyorsun."
"Sanırım onlar gibi oluyoruz." diyerek birbiri ile oynaşan Minho, Jisung ve Seungmin,Chan ikilisini gösterdim.
"HEY!" diye bağırdı ve omzuma vurdu.
"Bebeğim, elinin ayarı yokmuş onu anladım. Bence seni öne alalım, bir hasta geldiğinde vurarak korursun bizi."
Güldü ve yanağıma küçük bir öpücük kondurup kaçtı.

O an, ne kadar öyle kaldım bilmiyorum. Sadece Felixin öptüğü yere elimi götürüp aptal bir şekilde sırıtmamı biliyorum.

Yazar Pov

Herkes yavaşça aşağı kata iniyordu, gene önde Seungmin ve Chaeryeong vardı.

Her şey güzel ilerlerken, bir ses duyuldu. Bu ses, bayağı bir yüksek sesti.

"DİKKAT ET!" diye bağırdı Chaeryeong.
Hemen silahını eline alıp Ryujine yaklaşan hastayı vurdu. Hastayı vurması ile, geri kalan hastaların gelmesi bir oldu.

Resmen şuan bir kaos yaşanıyordu. Herkes kendi sevdiğini koruyordu.

"RYUJİN! GEL!"
"GELECEĞİM YEJİ!"

Bu sırada Seungmin arkasında ki hastadan habersizdi.
"SEUNGMİN!" diye bağırdı Chan.

Chan, hızlıca hastayı tuttu ve açık olan pencereden aşağı attı.

Bu esnada Lisa,Sana,Jisung,Yeji,Jeongin ve Felix toplantı odasına ulaşmıştı.

"ÇABUK GELİN!" diye bağırdı Felix.

"BURAYA GELİN HEMEN! DAHA FAZLA HASTA GELMEDEN." dedi Jeongin.

Tam herkes toplantı odasına koşarken Ryujini bir hasta yakalamıştı. Genç kadının acı verici çığlıkları koridorda yankılanıyordu.

"YARDIM EDECEĞİM ONA!" diye bağırdı Yeji, ardından ise koşmaya başladı ama kapı çoktan kapatılmıştı.

"NEDEN KAPATTINIZ!?"

Minho yavaşça tam camdan onlara bakan 30 hastayı gösterdi.

"Şimdi ne olacak?" diye fısıldadı Jisung.

"Bilmiyorum hem de hiç."

Yeji Pov

Hala koridorda Ryujinin çığlıkları duyuluyordu. Keşke onunla bende ölsem.

"Keşke bende ölsem." diye fısıldadım ve gözümdeki yaşları daha fazla tutamadım. Nasıl tutabilirdim daha fazla.

"Tamam, burası güvenli değil, yeni bir plan yapmamız lazım."dedi Chaeryeong.
"Ayrıca her an, kapıyı kırabilirler, ve biz uyurken içeri girebilirler. Eğer biz uyurken girerlerse, 3 kural var."

1. Parmağını kaldırdı "Sakin ol."
2. Parmağını kaldırdı "Saklan."
3. Parmağını kaldırdı "Sessiz ol."
dedi ve konuşmasını bitirdi.

Herkesin şuan kanı durmuştu. Chaeryeong ve Ji-Eun hariç. Onlar hep soğukkanlıydı.

Saat gece 02.00 olmuştu. Ve ben dayanamıyordum. Onun çığlıkları kafamın içinden çıkmıyordu.

Kafama vurmaya başladım.
"Çık artık!

"Seni çok seviyorum Yeji."
"Bende seni tatlım."

"Yeter sus!"

"Eğer sana bir şey olursa ne yaparım?"
"Bilmem Ryujin, ama sakın ağlama."

"Sus artık konuşma!"

"Bu elbise çok güzel oldu Yeji!"
"Öyle mi dersin?"
"Öyle derim."

"Lütfen, lütfen, dayanamıyorum sus! Dayanamıyorum, unutamıyorum, yapamıyorum sus artık yeter!" diye ağlamaya başladım.

Artık dayanamıyorum, bende onun yanına gitmek istiyordum.

Yavaşça camı açtım ve içerdeki uyuyan masum kişilere baktım.

"Teşekkürler." dedim ve kendimi camdan aşağı attım.

Chan Pov
Saat 10.30'du. Ve sadece ben uyanmıştım. Dikkatimi, Yejinin olmaması çekti.

O esnada bir kaç kişi daha uyanmıştı.

"Yeji nerede?" diye sordu Felix.
"Bilmiyorum, burda uyuyordu en son."

Bunu boşverip pencereden aşağı bakmaya karar verdim ve o dehşet verici manzara ile karşılaştım.

Seungmin arkamdan geldi ve "ne oldu sevgilim?" diye sordu.

Ben ise sadece parmağımla yerde yatan Yejiyi gösterdim.

"YEJİ!"

Chaeryeongun bağırması ile herkes uyanmıştı.

"Neler oluyo?" dedi ve yanımıza geldi Hyunjin.

"Yeji, intihar etmiş.."

"NE!"

Chaeryeong şuan çok kötüydü, yere çökmüş ağlıyordu. Nasıl bir haftaydı bu böyle.

Sadece 1 günde 2 kişi kaybetmiştik.

Hell İn Hospital Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin