O anı hatırladı yine,arada aklına düşüyordu.Her şeyin başladığı o günün en ince ayrıntısıyla gözünün önünden geçmesine izin vermişti yine.Korkuyorduve titriyordu.Etrafı bulanık görüyorken bir yandan uğultulu sesler beynini delercesine yankılanıyordu etrafta.
En son net olarak duyduğu ses bayılmadan önce annesinin sesiydi.Onu çok korkutmuştu,biliyordu.Vicdan azabı çekecek vakti yoktu.Kendinde değildi.
Sedyedeki rahatsız edici duruşunun yanı sıra başındaki feci ağrı onu öldürmek istiyor gibiydi.Ara koridordan sedyeyle geçti,tavandaki kırık ve yanıp sönen led ışıkları bulanık görüyordu.
Buradan gitmek istiyordu,ama imkansızdı.Düşündü,dışarıdayken ve sağlıklıyken hareket edebildiği hallerini.Eskiyi özlüyordu,şu ana göre eskiyi tercih edebilirdi.Elini kıpırdattı,ondan sonra hiç bir reaksiyon göstermemişti bir süre.
Kolundaki serumun canını acıttığını hissetti,gözlerini açtı.Hava verilen makinenin maskesi yüzündeydi.Zar zor açıp kırptığı gözleri odanın tavanına kaydı.Ortam sessizdi.Odada tek o vardı,şimdilik.
Her kendine zarar verdiği ana lanet okudu,ama çok geçti.Belki de hayatının en büyük hatalarından birini yapmıştı ve artık düzeltemiyordu.Burada böylece kalmak ve çıkmayı beklemek zorunda kaldığını farkettiğinde gözlerini kapadı usulca.
"Billy." dedim lafını keserek.Yüzünü bana doğru çevirdi.Ben ise arabanın camından şiddetle kayan yağmur damlalarından gözümü ayırmamıştım.
Yine nereye gittiğimizi bilmeden binmiştik arabaya.Yazın ortasıydı,en son buluşmamızın ardından bir ay kadar bir süre geçmişti ve çok az buluşmuştuk.Zihnimi kurcalayan düşünceler ve sesleri susturarak ona döndüm bu kez,ciddi yüz ifadesi ile bana bakıyordu.
"Ne oldu güzelim?"
Güzelim.Güzeli miydim cidden?Lafın gelişi miydi yoksa? Garip davranıyordu,çok garip,Bir kaç gündür böyleydi,ya da hep böyleydi ama gizliyor muydu?İnsan hislerini kolayca kaybedebilir ve ya kazanabilir miydi?
"Konuşmamız gerek,bizi.Sadece seni değil,bu garip davranışlarını değil aramızdakileri."
Anlamsız bakışlarla olduğu yerde doğrulduğunda yutkundum."İstediğini elde edene kadar mı her şey?"
"Anlamıyorum,Maggie..."
"Bana karşı soğuksun.Nedenini bilmiyorum ve belirsizliklerden nefret ederim.Hep ben çabalıyorum,yani en azından öyle hissediyorum.Neden?Sadece nedenini öğrenmek istiyorum?Steve yüzünden mi?" dedim nefes nefese konuşmuştum.
"Steve..." dedi ve derin bir iç çekti.
"Hep aynı bahanenin arkasına saklanarak nereye kadar gidebilirsin ki?"
"Bu bir bahane mi bilmiyorum Maggie..."
Kısa bir zaman dilimi içersinde bir çok şey yaşamıştık,gerçekten çok hızlı geçmişti ancak onu anlayamıyordum.
"İnsanlar hissizleşebilir." dediğinde ağlamak üzere dolan gözlerimden bir damla yaş süzüldü.
"Bana karşı...Bana karşı mı?Anlayamıyorum." hıçkırarak ağlamama ramak kaldığını hissettiğimde ellerimi yüzüme bastırdım.
"Bir şey hissetmekte zorlanıyorum Maggie."
"Ne?"
Korkmasına mı şaşırmalıydım yoksa cesaretsizliğini bahaneler ile kapatmaya çalışmasına mı,son söylediği cümleye mi?Bilmiyordum.Elimi şakaklarıma götürüp ovuşturdum.Nasıl bir anda bu seviyeye gelebilmiştik?Madem korkacaktı neden en baştan bir şeyleri durdurmamıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
try me : billy hargrove & maggie harrington
FanficBilmiyordu ki o sadece sevmekten değil sevilmekten de korkuyordu.İnsanlara bağlanıp kaybetmekten korkuyordu. 𝐒𝐓𝐀𝐑𝐓𝐄𝐃 : 12.08.2022 𝐅𝐈𝐍𝐈𝐒𝐇𝐄𝐃 :13.05.2023