3. Şüphe

4.7K 641 153
                                    

Merhaba...
Uzun zaman sonra tekrar geldik.
Tepkilerinizi merakla bekliyorum.

Oy vererek yorum yapmayı unutmayın. 😇

Keyifli okumalar dilerim.🫶🏻

🎭🎭🎭

15 Haziran...

Alparslan Aksoy...

Bir plan yaparken detaylar her daim kusursuz işlemez elbet. Her zaman hata payı bırakmak gerekir. Bu hataların eksi olarak geleceğini düşünsek de bazen sonuç bizim için pozitiftir.

Evin içinde bir o yana bir bu yana giderken bir yandan da sinirlerime hâkim olmaya çalışıyordum. Yaptığım planın kusursuz ilerlemesini beklerken daha ilk dakikadan geride kalmıştık. Çelik gibi zırhına sarınan kadın pek de kolay yem olacak birine benzemiyordu.

Onur daha fazla dönüp durmamam adına önüme geçti. “Yeter! Başım döndü.”

Ona diktiğim sert bakışlarımla parmağımı kaldırdım. “Sen hiç konuşma!” Devamında gelecekleri bilerek gözlerini devirdiğinde ısrarla ekledim. “Ulan kolumdan küçük bir sıyrık diye konuştuk, gittin omzumdan vurdun. Sana o silahı verenin ben...”

Söylediklerime en ufak bir alınganlık göstermezken koltuğa oturdu. “İş kazası oğlum.” Rahatça arkasına yaslanırken elini koltuğun üzerine uzattı. “Sana sabit kal dedim.”

Sinirlerime hâkim olmak için derin bir nefes aldım. Tıpkı onun gibi çaprazındaki koltuğa oturdum. “Kadın dışarı çıksın diye ne kadar oyaladım onları biliyor musun sen?” Düşünceli bir şekilde ellerimi önümde birleştirdim. “O kadar ukala, dik kafalı ve kendini beğenmiş ki vuruldum diye teşekkür edeceğine bir dalga geçmediği kaldı.”

Onur da ciddi bir konum alırken olduğu yerde toparlandı. “Büyük plan yaptık Alparslan. Patlarsak çok kötü olur ama bu kadın kolay olmayacak, bunu biliyorduk.”

Başımı aşağı yukarı sallarken ellerimi birbirine vurdum. “Azıtır gibi beni hastane köşesine bırakıp gitti. Üç beş de para attı önüme, tamam. Ben ne yapayım?”

Yandan bakışları beni bulduğunda ikimizin üzerinde de karamsarlık vardı. “Sen de o yüzden mi hastaneden kaçtın?”

Ayağa kalktığımda düşünceli bir hâlde pencere kenarına yürüdüm. Sabaha karşı korumaları atlatıp kaçmıştım hastaneden. “Peşinden koştuğum sürece beni umursamayacak ama kaçarsam merak edecek.” Dalgın bir şekilde pencereden dışarı bakarken elimi çeneme götürdüm. “Belli etmek istemese de onun için vurulduğumdan beri endişeli. Mutlaka gelecek.”

“Bu şekilde senden şüphe etmesine sebep oldun.” Umursamaz hâlde omuz silktim. Etse de bir şey bulamayacaktı. Yerinden kalkarak yanıma geldiğinde ellerini cebine soktu. “İnci teyzeyi ne yaptın?”

Yanaklarımı şişirip serbest bıraktım. En zor kısmı da burası oldu. Klinikte olanlar çabuk gitmişti annemin kulağına. “Sokakta silahlı çatışma olmuş, bizim kliniğin camlarına isabet etmiş dedim.” Sızlayan yaramı görmezden gelmeye çalışarak dişlerimi birbirine bastırdım. “Annem hemen inandı da babam bayağı bir fırçaladı tabii. Dikkatli ol diye tembihledi sürekli. Yaralı olduğumu bilseydi çoktan çıkıp gelmişti.”

Onur aynı konudan mustarip sessiz kaldığında evin önüne gelen araçlar dikkatimi çekti. Perdeyi aralamadan biraz daha yaklaşırken arka arkaya dizilen üç siyah arabayla dudağımın kenarı kıvrıldı. “Geldi.”

Cesur YalancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin