Aniden aynaya baktığımda, arkamda kimsenin olmadığını fark ettim. Galiba deliriyordum.!
Parmaklarımı dövmenin üzerinde gezdirip, düşünceli şekilde aynadaki yansımama baktım. O kokuyu yine almıştım.
rüyamdaki hoş kokunun banyomun her tarafına yayıldığını, Derince soluduğumda fark ettim. koku bedenime sirayet edip sakinleşmemi sağlıyordu. daha fazla düşünmemek için dalgalı saçlarımı topuz yaparak banyodan çıktım. Yatağım 2 kişinin sığabileceği kadar büyükken Konu irem olunca yatak yinede küçük kalıyordu orası muamma.
İrem bir yastığa sarılmış, diğerinide bacaklarının arasına koyup uyumuştu. Bu haline gülümsemeden edemedim. Telefonumun ışığı yanınca İrem uyanmasın diye konsolun üzerinde duran telefonumu aldım. Gelen mesajın Selim' den olduğunu görünce, dudaklarımın kıvrılmasana engel olmadım.
Selim: uyudunuz mu benim yapışkan İle?
Gülümsedim. İrem' e yapışkan diyordu! İrem bunu duysa hem onu, hemde bu lafına gülen beni parçalardı. Gözlerim İrem' e kayarken bir yandan yazmaya çalışıyordum;
"uyusam sana nasıl yazayım şapşal!"
gelecek olan mesajı bekliyordum. Telefonum titreyince açtım.
"manyak mısın kızım! gene düşüyormuşuz yollara. Ahmet demese bana diyen kimse yok!"
Gözlerimi devirerek hızlı bir şekilde yazmaya devam ettim:
"Şu an senle tartışamıycam. yarın gel, güzel bir kek yapar gönlünü alırım. Yatıcam ben zıbar yat sende !❣️"
telefonumu şarja takıp İrem' in yanına kıvrıldım. Burnum o hoş kokuyu arıyordu. Tırnaklarımın kenarlarındaki eti koparıyor, aklımdan çıkartamadığım yabancıyı düşünüyordum. Bedenimi sağ tarafa çevirip boydan cam olan penceremden sokak lambasını izlemeye başladım.
Bana bakışını, gözlerini unutamıyordum. Elim ile gözümün önüne gelen kaküllerimi ittim. Yüzü çok güzeldi. kaşları, sakallarını sevmek istedim. Daha fazla düşünmemek için gözlerimi kapattım.
Babaannem ile yemek yedikten sonra bahçeye çıkmış, bana doğru attığı adımları İle oynadığım topu yere bırakarak gelmesini beklemiştim. Babaannem çok şefkatli biriydi. Sadece bana değil, köyde kimin yardıma ihtiyacı varsa yanına gider, sokakta gördüğü çocuklara çikolata şeker verirdi. Kıskanırdım onu. Neden onlara da veriyordu ki!? Gözümün önüne gelen kaküllerimi iterek benim boyuma kadar eğilen babaanneme baktım. Gülümseyip;
" Sahram seni biri ile tanıştırmak istiyorum."
Heyecanlanmıştım. Babaannem ellerimi tutunca odasına doğru çıktık. Kapıyı açtığında içeride kimsenin olmadığını fark ettim. Düşünceli bir şekilde babaanneme dönerek:
"Ama babaanne burada kimse yok ki?! " deyip elini bıraktım.
"Gözlerini kapat kızım. ben aç diyene kadar gözlerini açma tamam mı?"
Derken, beklentili bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu
" tamam babaanne"
diyerek gözlerimi kapattım. Babannemin anlamadığım dilde birşeyler söyleyip elini başıma koyduğunu hissettim. İçim titremişti ama aç diyene kadar gözlerimi açmadım.
"Açabilirsin kızım "
gözlerimi açtığımda benden daha uzun, buğday tenli, saçları siyah bir yabancı gördüm. Babaanneme dönerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurt' un Cadısı
FantasiHatırlamıyordum. Onunla yaşadığım anılarım beynimin en ücra köşelerinde açılmak istenmeyen kutu gibi saklanıyordu. Hissettiğim duyguları hayatım boyunca yaşamamıştım. Ona bakmak İçin başımı yukarıya kaldırdım. Zifiri Gözlerinde gördüğüm hüznü bil...
