8. Bölüm

10 1 0
                                        

Herkese uzunca bir aradan sonra tekrar merhaba. Ne kadar çok uzatmadan yeni bölüm gelecek dediysek bile maalesef bazı sebeplerden dolayı yazamadık.🥲İnşallah yaz boyunca yazabildiğimiz kadar bölüm gelmeye devam edecek.🫠 Biraz yürek burkan bir bölümle sizinleyiz. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalaar🫶🏻🤍

Rockabye - Anne Marie. Sean Paul, Clean Bandit

Mockingbird - Eminem

Bir pazar kahvaltısı - Model

Korkak - Gökhan Türkmen, Aslı Demirer

Pus - Sufle

Saygımdan - Bengü

🌞

Kendini hep bir yere ait hissetmek istemek nasıl bir duygu. Bunu sadece iyi bilen insanlara sorabiliriz yaşamak nedir diye. Onların tek amacı ait hissetiği yere kavuşmaktır. Ben de kendimi bir adama ait kılmıştım. İnsan oğlu çok acımasız işte kendini düzeltmek isterken yanındakini de o uçuruma çekiyorsun.

Başka bir hayatta, Beha'nın olmadığı başka bir dünyada eminim Aaronla yaşamımı geçirirdim. Ama işte insan kalbine söz geçiremiyor. Dönüp dolaşıp ait olduğuna geri dönüyor.

Beha gittikten sonra Aaron ve Hope'la eve girdik.

"Hoş gelmişsen Beria hazretleri." Diye kapıyı açan Levent beni Aaron'u ve Hope'u görünce şoka girdi.

"Lan what are you doing burada!" Diyerek yarı İngilizce yarı Türkçe Levent diliyle konuştu.

" Beria'yı özledik. Evde tutamadım Hope'u." Dedi Aaron sonra hep beraber içeri girdik. Bu evde Aaron'u görmek o kadar garipti ki.

" Eee evim nasıl?" Diye gülerek Aaron'a sordum.

"Çok güzel Ber seni daha iyi tanıdığımı hissediyorum. Sanki küçük Ber bu koridorlarda koşuşturuyormuş gibi." Dedi oysaki küçük Beria bu koridorlarda sadece babası varken koşabilirdi. Sadece gülümsedim.

"E hadi yemek yiyelim." Dedi Levent.
"Efsane bir makarna yaptım üff." Dedi ve gülerek mutfağa gitti.

" Hope hadi bebeğim yemek yemeğe." Dedim ve Hope'nin elini tuttum. Onu çok özledim onla ve Aaronla olan hayatımı özledim. Akşam yemeklerimizi gülüşmelerimizi özledim.

Mutfağa geçtik ve makarnalarımızı servis ettik. Yemeğe başladık.

"Eee nasıl gidiyor?" Diye sordu Aaron ama yüzünde kırık bir tebessüm vardı.

" Bizi de düğününe çağır tamam mı seni gelinlikle görmek isterim." Dedi gözlerime bakarak. Yutkunamadım. Benim kurtarıcım acı çekiyor. Beni kurtaran adamın kurtuluşu elimdeyken bunu ona vermiyorum.

Hiç bir cevap veremedim sustum ve yemeğimi yemeğe devam ettim.

" Anne bu akşam eskisi gibi babam sen ben uyuyalım mı." Dedi Hope masumca. En az onun kadar masum Aaronda bana bakarak kabul etmemi bekledi.

" Olur küçüğüm uyuruz, sana masal da anlatırım." Dedim burnuna dokunarak. Kıkırdayarak yemeğini yemeğe devam etti.

"Yemekten sonra çekirdek kola yapalım mı? Hope'ta parkta oynar." Dedi Levent.

" Olur bizimkileri de çağırayım. Konuşuruz hep beraber." Dedim ve Aaron'a döndüm.

" Senin için sıkıntı olmaz değil mi?" Diye sordum sonuçta ilk defa geliyor rahatsız olup yalnız kalmak isteyebilir.

MAVERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin