"Can i call you that, right?"

253 32 21
                                    

Gergince yatakta debelenirken sonunda günlerdir beklediğim ziyaretçim kapımı çaldı. Kapıyı açtığında yüzünde Shinazugawa-san'nın yarasının tam tersi ile karşılaştım. Bakışları ağabeyin ki gibi keskin ve küskündü. Siyah saçları ona inat kesilmiş gibiydi. Kapıyı kapattı, eğildi. "Rahatsız ediyorum -"

"Yo' hayır, öyle düşünme lütfen. Seni ben davet ettim." Silik bir gülümseme ile yaklaştı. Yatağımın baş ucuna oturduğunda gülümsedim. Çekingen bir yapısı vardı. "Pekala, Genya. Sana böyle seslenebilirim, değil mi?" Başıyla beni onayladı. Derin bir nefes verdim. Üstündeki hırkası uzundu, kolları sıfır kesimdi ve üniforması ağabeyinin üniforması ile aynı renkteydi.

"Genya-kun, bana her şeyi en başından anlatır mısın lütfen," diye ricada bulundum. Dudağı kıvrıldı ve derin bir nefes verdi. Tüm her şey dudakları arasından dökülürken içeren pişmanlık nefesleri yüzüme ulaştı.

Ağabeyini, kalan tek ailesini özleyen bir çocuktu o. Shinazugawa-san bunu nasıl yapabiliyordu? Kardeşine neden bu denli acımasızdı?

"Anlıyorum Genya-kun." Ona yaklaştım ve dizlerindeki elini tuttum. "Belki bana diğer üyeler gibi bakmayacaksın. Yani, yarı iblis olduğum için -"

"Sizi anlıyorum Takeuchi-san. Benim nasıl bir durumda olduğumu en fazla siz anlayabilirsiniz," dediğinde gülümsedim. Bu çocuk çok narin bir ruha sahipti. Siyah saçlarını karıştırdığımda yanakları kızardı, kekeledi. Kendini uzaklaştırdığına gülümsedim. "Herhangi bir nefes kullananman bir iblis avcısı olduğun gerçeğini değiştirmez, Genya-kun. Kalbin çok temiz, ağabeyinden aldığım koku bu."

Gözleri parıldadı.

"Ağabeyim nasıl, iyi mi?"

Başımla onayladım. "Açıkçası artık onunla arkadaşız! Hatta ona mektup yazmak istiyorum. Eğer cevap yazarsa seni de bilgilendiririm -"

Önümde birden eğildi. Ellerimi tuttu, anlına koydu. "Çok! Çok teşekkür ederim!"

Ellerimi çektim, "Genya-kun! Lütfen böyle önümde eğilme!" Doğrulduğunda devam ettim. "Seninle haberleşmeye devam edelim." Başını salladı, hafifçe sulanan gözlerini silerken kıkırdadım. "Sahiden, ağabeyin hep böyle aksi bir insan mı? İkinizi yan yana koyduğumda o çok kaba saba kalıyor!"

Gülümsedi, "Ağabeyim bu dünyadaki en nazik insandır. Annemizi öldürdüğünde keşke bu denli küçük olup ona... Öyle demeseydim. Belki de bu kadar kızgın olmazdı."

"Özür dileyeceğin zaman yanında olacağım!" Bana gülümsedi. "Ve, bu iblis olayını seni etkilemesine izin verme." Başını salladı. Kızarmış yanakları utandığının bir göstergesiydi. "Zorda kalmadıkça da iblis yeme."

Ayağa kalktığında bende kalktım. Benimle vedalaşmak istediği belliydi. Kaçar haline gülümsedim ve sarıldım. Benden uzundu, parmaklarım üstünde yükselmek zorunda kalmıştım. Bana sarılmayı bırak, öylece kalakalmıştı. "Hoşçakal Genya-kun. Mektuplarını bekleyeceğim."

Dudaklarını birbirine bastırdı. Kendine geldiğinde elini ensesine attı, "Aslında... Ağabeyim... Sizi annemize benzetmiş olabilir. Çünkü ben benzettim."

Eh, neden birden böyle bir şey söyledi ki?

"Nasıl yani?" Ensesini kaşırken devam etti, "Onun kadar neşeli ve güler yüzlüsünüz. Ayrıca, annem gibi sarılıyorsunuz."

*
*
*

Shinazugawa-san,

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben kendimi çok iyi hissediyorum. Hashiralardan aldığım bazı mektuplar beni çok mutlu etti. Arkadaş edinmek düşündüğümden daha kolaymış!

Görevleriniz sırasında umarım kendinize dikkat ediyorsunuzdur. Yaralarınız sizin için bir arma gibi olsa da ciddi şeylerin önüne geçmek için her zaman bir şans olmayabilir! Bunu lütfen unutmayın. Benim mektubum umarım gözünüzde bir çöp niyetinde değildir. Aslında bunları çekinerek yazdığımı söylemek istiyorum. Arkadaşlığımız benim için çok kıymetli, sizi merak ediyorum. Mesela, en sevdiğiniz renk nedir? Ya da hiç bir insanla ayaküstü sohbet ettiniz mi? Eminim etmişsinizdir, siz iyi bir insansınız.

Ah, Kelebek Köşkü'nden yakında ayrılacağım, zira yaralarım çoktan iyileşti. Malum durumum çabucak iyileşmemi mümkün kılıyor. Ama merak ediyorum, bu çileden kurtulabilecek miyim? İnsan olmak nasıl bir his, merak ediyorum. İnsan olan siz, belki beraber bunun hakkında sohbet edebiliriz? Ya da siz bana iblisleri nasıl vahşice katlettiğinizin zaferlerini anlatırsınız? İkisini de sizden duyup sohbet etmeyi çok isterim.

Tekrar ne zaman yüz yüze geliriz meçhul. Ama iyi olun! Mektubunuzu bekliyor olacağım, dualarım sizinle.

Ay Hashirası, Takeuchi Hoshi

Ayh, şu kitaba aşık oluyorum, bu iyi bir şey değil!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayh, şu kitaba aşık oluyorum, bu iyi bir şey değil!!!

<3

ブラッドムーン / Demon SlayerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin