13. Bölüm Sonunda

416 43 220
                                    

Köreltilmiş Kalplerin yeni bölümüne hoş geldinizzz...

Bir süredir yoktum nasılsınız?

Tiktoktan beni takip edebilirsiniz fakat orada ileriden spoilerlar da geliyor haberiniz olsun
TikTok:aideniz.2316

İyi okumalar ......

2014(Günümüz) / İstanbul

Özlem. Özlem çok garip bir duygudur benim
için . Anne özlemi nedir ? Bilmem mesela . Baba özlemi yada ? Bir kardeşimin olup olmadığını bile bilmiyorum ama kardeş özlemi nedir ?

Sevgi de benim için garip bir duygudur. Sevgiyi zor kılansa bir insana bağlanmış olmandır. Ona güvenmiş olman gerekir . Böyle der herkes . Güven , hele ki bizim gibi çocuklar için o kadar zor kazanılabilen birşeydir ki eğer birine gerçekten güveniyorsak dibine kadar güvenir yanlışını doğru kabul ederdik.

Peki ya aşk ?

Aşk diye birşeye sikine kadar inanmıyorum. Bu devirde aşkın ' A' sı yok . İnsanlar sadece kendini aşık olmaya zorluyor . Bir kitapta okumuştum . ' İnsanlar aşık olma fikrine aşıktır.' Her kim dediyse ne kadar doğru söylemiş. Eğer biri gelip bana aşık olduğunu söyleseydi "Sen aşık olmadın , sadece bazı duyguların ilklerini onunla tattın . Bu kadar . Daha fazlası yada azı değil." Derdim. Eskiden..

Ben bişeyler yaşadım . Kendimi aşk gibi gereksiz muhabbetlere kapatıp sadece başarılı olmaya adadım ve bu düşüncenin yanlış olduğunu bilmeme rağmen bir süre boyunca bu düşünceden vazgeçmedim.

Denek001 olarak kendimi adadığım tek şey İntikam planıydı . Planımız dört dörtlük ilerliyordu da. Alev Boshan olarak ise tek hedefim başarılı bir cerrah olmaktı.

Kendimle çelişen bir kişiliğe sahibim anlayacağınız. İnsanları öldürüyordum. Hemde bunu gözümü bile kırpmadan yapabiliyordum.

Ama Alev? Alev , öldürdüğü insan kadar insanı hayata geri döndürmüş müydü? Hangi kişiliğim daha ağır basıyordu ? Katil olan tarafım mı ? Yoksa insanların hayatlarını kurtarmak için büyük mücadeleye giren tarafım mı ?

Cevap netti . Düşünmeye bile gerek yoktu . Katil olan tarafım büyük bir farkla ağır basıyordu.

Duygular benim için çözülmesi zor çok bilinmeyenli bir denklem gibiydi. Kendi duygularımı asla insanlara doğru bir şekilde aktaramamışımdır . Bu galiba bu duyguları yaşamamış olmamdan kaynaklanıyordu.

Şimdi bir şeylerin yavaş yavaş değiştiğini hissediyordum. Sanki duygular beynimin içerisinde netlik kazanmaya başlamıştı. Denklem yavaş yavaş çözülüyordu. Bilinmeyenler bulunuyordu .

Tam olarak değil belki ama azıcık da olsa şuan içimdeki duyguyu tarif edebilirdim. Sanırım rahatlamıştım.

Tarâ ciddi bir yara almıştı ve sonuçları onu psikolojik olarak da çok etkileyecekti. Belki anne bile olamayacaktı ama yaşıyordu. O yaşıyor ve hayattaydı. Durumu stabildi .

Barçın'ı bulmuştuk. Uzun zamanımızı almıştı ama şimdi yanımızdaydı. Üstelik geçen bu uzun zaman diliminde bize yardım etmeye devam etmişti. Laboratuvardan çaldığımız ilaçları bizim üzerimizde kullanmasınlar diye meyve suyuyla değiştirmişti. Bunu bize karşımızıda kollarını bağlayarak rahat bir pozisyonda bizi izleyen Barçın söylüyordu üstelik.

Kartal bakışları hâlâ tüplerdeyken " Vallaha tebrik ederim meyve sularının renkleri çok iyi uymuş . Hangi marketten aldın?"

Barçın kafasını iki yana salladı. Saçlarının arasında beyazlar çıkmaya başlamıştı. Aslında yaşlı sayılmazdı ama hayat onu da yormuştu anlaşılan . Bu yorgunluk yüzüne de saçlarına da yansımıştı. O kadar beyaz saçı yoktu hala dinç ve genç görünüyordu. Ama siyah saçlarının arasından çıkan tek tük beyaz saçlar aradan parlıyordu.

Köreltilmiş Kalpler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin