insan bi heyecan belirtisi bi bi sey gosterir hayvansin ugur ya😾
Uğur: Benimle böyle konuşup ertesi güne sağ çıkan tek insansın
Atlas: ben de seni seviyorum ugurum konumuza mi donsek ohmm ciftlerin yarismasii!!!🥳
Uğur: Ney ney ney
Atlas: simdi soyleki evli ciftlerle pasta yapma yarismasi yapicaz😇
Uğur: Evli çiftler? Pasta? Unut onu.
Atlas: evli ciftleri aldiklari icin kayit yaptirmak zordu😿 ama zengin sevgilin her seyi halletti evli ciftlerin arasinda escinsel bi cift de varmis cok harika degil mi🥹
Atlas: egoistlik gibi olmasin ben baya iyi tatli yaparim hem de pasta cilekli yapalim🥺
Uğur: Hasbinallah La havle ve la kuvvet. Delikanlı adama dediği şeylere bak.
Atlas: cilekli pasta mi cikolatali da yapabiliriz ama fistikli olmasin askim benim alerjim varda😭
Uğur: Atlas
Atlas: askim
Uğur: Sinirlerimi sikmeye mi çalışıyorsun
Atlas: hiii cuk ayip sinirlerin siraya girsin once sen beni sikiceksin
Uğur: Lan tövbeestağfirullah.. Başladı yine. Olmaz diyorum olmaz.
Atlas: sikis mi
Uğur: Pasta amına koyayım pasta.
Atlas: ay bi an korkmustum tamam😣😇 yarin cuk odakli calisicaz ugurum ben guveniyorum bize kazanicaz😾
Uğur: Sen adam olmazsın.
Atlas: oglen olucak yarisma
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sundan yapalim🥺
Uğur: Delikanlı adam sadece yumurta pişirmeyi bilir Onu da dağıtır
Atlas: ugur 2.0 la guncellicem seni cok tas devrinde kaldin sen beyim
Uğur: Oğlum saçma saçma işlerle uğraştırma beni İşim gücüm var
Atlas: ne demek isin gucun ben degilim😾 of allahim of of of
Uğur: Beceremem ben öyle şeyleri. Başkasını bul
Atlas: baska seyleri de becerebilirsin😋
Uğur: Ulan
Atlas: ohm odaklanalim😾 bi kac puf nokta ogrendim bugun bunu kazanmak icin her seyi yapicaz😼
Uğur: Bu mevsimde çilek mi olur ayrıca
Atlas: malzeme listesini aldim askim donmus cileklerdir onlarda cok tatsiz oluyo ama yapicak bi sey yok😣
Uğur: Ben anlamam böyle şeylerden Kendin yaparsın
Atlas: ya askim yardim ediceksin halledicez birlikte
Uğur: Olmaz. İmkanı yok.
"İki bardak mıydı süt?" Yeşil gözlü çocuk kıkırdayarak sinirle malzemeleri hazırlayan sevdiğini izlemişti. Onu bu noktaya kadar getirdiğine inanamıyordu. Bu Uğur'du. Okulun, belki de şehrin en homofobiği. Sadece ondan hoşlandığı için bile kendisini bir yerlerde bıçaklayabilirdi. Ama şimdi.. Birlikte çilekli pasta yapıyorlardı.
"Evet! Çilekleri yıkar mısın?" Pastanın pandispanyası için hazırladığı karışım neredeyse bitmişti. Daha sonra kremasını yapıp süsleyecekti.
Bütün bunlar hakkında hiçbir fikri olmayan Uğur delikanlı adam sözünde durur ilkesiyle bu bir hafta sözünü tutuyordu. Ama Atlas kendisini çok zorluyordu. Düşüncelerini kesemeden mikseri tutan çocuğa sertçe baktığında gülümseyen masum ifadesiyle kaba baktığını görmüştü.
Koyu kahve yumuşaklığı metrelerce öteden belli olan uzun karışmış saçları, uzun dizili kirpikleri, buğulu yeşil gözleri, minik kalkık burnu, dolgun dudaklarıyla manzara gibi görünüyordu. Farkında olmadan düşündüğü şeylerle kaşlarını çattı dövmeli beden. "Allah'ım affet." dedi içinden.
Yıkadığı çilekleri tezgahta uğraşan çocuğun önüne getirip bıraktığında kendisine bakarak gülümsemişti Atlas. "Teşekkür ederim. Bu bitti. Kremayı hazırlayalım sonra süsleriz."
Yanağına un bulaşmıştı. Teni öylesine açıktı ki un neredeyse kamufle olmuştu. Atlas dikkatle yüzüne bakan dövmeli bedene anlamazca bakmıştı. "Yüzümde bir şey mi var?"
Uğur kararsızca elini kaldırıp kendisine aşağıdan bakan çocuğun yanağına götürmüştü. Eli havada santimetreler ötesindeki tene değmek için beklerken kendisiyle savaşıyordu. Öksürdü ve elini hızlıca indirdi. "Yanağında un var." Arkasını dönüp lavaboya doğru ilerledi sonra.
Atlas sakince yanağını bileğiyle sildiğinde sürelerinin azaldığını görmüştü. "Hadi acele edelim!" Kremayı da hazırladı sonra. Bu ara sürekli Uğur'a bir şeyler getirmesini söylüyordu. Bazen kolunun yorulduğu bahanesiyle mikseri ona verip karıştırtıyordu.
Geçen sürenin ardından pastayı süslemeleri de bittiğinde tabakta kalan son çileği eline alıp minikçe ısırmıştı Atlas. "Çok güzel olmadı mı?" Hayranca pastaya baktığında Uğurdan ses gelmemişti.
Başını ona doğru çevirdiğinde dudaklarına mı yoksa ısırdığı çileğe mi baktığını anlayamadığı bedenle karşılaşmıştı. Kaşları anlamazca kalktığında "Uğur?" diye mırıldamıştı. Karalar yavaşça kendi yeşillerine tırmanmıştı bunun üzerine. Sonra hemen çekilmişti üzerinden.
"Bittiyse gidiyorum." Atlasın zorla kendisine giydirdiği önlüğü tek çırpıda çıkarıp tezgaha bırakmıştı sertçe. "Ya bekle! Oylama yapacaklar."
Sinirle yüzünü sıvazlamıştı dövmeli olan. Kendinde değil gibiydi. Farkında olmadan izlemeye dalıyordu yeşil gözlü çocuğu. Fark ettiğinde tövbe ederek kızıyordu kendine. Üç dakika sonra tekrardan başa sarıyordu döngü. Öfkelenmişti.
Sürenin dolduğunu belli eden müzikle diğer tezgahlardaki çiftler ellerini kaldırmıştı. Şimdi oylama zamanıydı.