0.9

733 101 124
                                    

Hepinizden çokça özür diliyorum bölüm geç geldiği için,ve üzülerek şunu söylüyorum ki fic büyük ihtimalle çok geçmeden bitecek. Çünkü fazla uzatırsam sıkacağım fici büyük ihtimalle ve bunu asla istemem. Bu yüzden önümüzdeki birkaç bölüm sadece Minsung olacak ki onları da çokça görebilelim. İyi okumalar!

_______________________________________

Her zamanki gibi.

_______________________________________

Han Jisung'un ağzından.

İki gün önce hastaneden çıkmıştım, önemli bir şeyim yoktu zaten.

O gün hastanede doktor ile annem arasında geçen minik tartışma sonrası annemi dışarı çıkarmıştı.

Yaşı çok genç duruyordu, büyük ihtimalle gençti de.

Sadece adının Hwang Hyunjin olduğunu öğrenmiştim.

Sarı-kumral arası uzun saçları, büyük dudakları ve uzun bir boyu vardı ve açık konuşmak gerekirse yakışıklıydı da.

Hastaneden çıkmadan önce de tesadüf eseri sevgilisi olduğunu öğrenmiştim.

Sarı uzun saçlı,doktordan yaklaşık 7-8 santim kısa, yüzünde minik minik çilleri olan sevimli birisiydi.

Adını bilmiyordum ve dediğim gibi taburcu olmadan önce son kontrolleri yaparken tesadüf eseri tanışmıştık.

Sonrasında da eve gelmiştik zaten.

Annem ile konuşmamıştık hiç eve geldiğimizde,direkt olarak kendimi odaya atmış, kulaklarıma kulaklığımı takıp kapıyı da kilitlemiştim çünkü.

Yüzünü dahi görmek istemiyordum onun.

Bu iki gün boyunca gitmemiştim okula, biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı sanırım.

Yarın ise okula gitmeyi istediğim pek söylenemezdi, istemiyordum çünkü.

Fakat zorunda olduğumu ve çok boşlamamam gerektiğini biliyordum.

Yaklaşık iki saat boyunca sadece müzik dinledim orada, sonra aklımın hafif bulandığını ve gözlerimin geriye gittiğini hatırlıyorum.

Sonrasında da uyumuşumdur büyük ihtimal.

<><><><>

Lee Minho'nun ağzından.

Kaçıncı olduğunu bilmediğim bardağa barmenden tekrar bir içki doldurmasını isterken oldukça aklım bulanıktı.

Sarhoş değildim, fazlaca düşünceliydim sadece.

Bugün Jisung okula gelmemişti, garibime gitmişti açıkçası.

Okul başladığından bu yana hiç devamsızlık yaptığını görmemiştim çünkü.

Ölmediği sürece de yapmayacağını düşünüyordum.

Neden bilmiyorum, bugün aklımda sadece o vardı.

Neden gelmemişti? Ne olmuştu?

İşin kötü tarafı, bunları neden merak ettiğimi de bilmiyordum.

O kimdi ki?

Aptal bir sürtüktü sadece.

Başka birisi değildi ki, olmamalıydı da.

İçimden bunu geçiriyordum fakat düşüncelerime tezat Jisung'un yüzü düşüncelerime yansımaya devam ediyordu.

Anlamıyordum.

Neden yüzünü gördüğümde dahi tiksindiğim kişiyi aklımdan çıkaramıyordum?

Yüce Tanrı'm,bana ne oluyordu böyle?

Caro diario..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin