Keyifli okumalar.
**********************************
Gömleğimin üstünde bağladığım kravatımı sağa sola çekiştirip zaten gevşekken biraz daha gevşemesini sağladım. Kravat güzel dursa bile sıkıyordu,orta okulda kendimi neredeyse kravatla boğduktan sonra kinim oluşmuştu kravatlara. Tabi takıyordum,seviyordum,ama fazla sıkmaya korkuyordum,elimin ayarı yoktu çünkü. En azından formaları güzeldi. Siyah gömlek,altına koyu etek ve etekle aynı kumaştan kravatları vardı,kısaca Ayçin Kara tarzıydı. Sarı saçlarımı yine at kuyruğu yapmıştım,çünkü neden olmasın. Gözlerimi aynamda dolaştırıp görünüşümü kontrol ettim,iyiydi,hiç fena değildi. Çantamı ve ceketimi alıp odamdan çıktım,üşengeçliğim tutmuş olsa bile zar zor aşağıya inip kahvaltı masasına oturdum.
"Günaydın Ayçin hanım." Anneme bakıp oradan bakışlarımı babama çevirdim "Günaydın yakışıklı babacım,güzel annem." İkisinin de yüzünde bir gülümseme oluşurken babam saçlarımı okşamıştı,biricik kızıyım ben onun. "Okulundaki ikinci gün için hazır mısın bakalım?" Kafamla hızlıca onayladım, Alara ile sıkı kanka olmayı başarmıştım, yani okul sıkıcı geçmeyecekti. Tabağımdaki kahvaltılıklardan yedikten sonra merakla babama baktım "Babacım" şirin ses tonuma bana bakarak cevap vermişti "Beni okula bırakır mısın?" Ufak bir şekilde gülüp redetti "Ne yazık ki kızım,çok önemli bir işim var ve geç kalmak üzereyim. Başka zamana sözüm olsun." Dudaklarımı büzerken tripli bir şekilde kafamı çevirdim,para koparmak için her şey mübahtır.
"Bari para ver." Elini cebine atıp çıkardığı parayı bana uzattı,parayı alıp cebime sıkıştırdıktan sonra sırıtarak kalktım ve "Ben şoför ile giderim!" diye haykırıp kaçtım. Babamın ardımdan söylendiğini duyuyordum. Siyah arabanın arka koltuğuna geçip şoför abiye "Okula abi." dedim cıvıldayan sesimle. Şoför abi dediğimi yapıp okula doğru sürmeye başladı gülümseyerek. Yol boyunca sorduğum sorularla yol bitmiş, ben sekerek arabadan inmiş ve okula doğru koşmaya başlamıştım.
"Alara!" Alara beni duymasıyla arkasını dönmüş ve gülmüştü,ona doğru gidip sıkıca sarıldım,o da hemen karşılık vermişti. "Nasılsın bakalım?" "Süper!"soruya gülümseyerek cevap vermiştim. "Hadi içeri geçelim." Verdiği tavsiyeye uyup onunla beraber yürümeye başladım, Ayçin Kara havasıyla etrafa göz gezdirip belinden tutmuş bir şekilde yürümeye devam edip sınıfa yönlendirdim onu,evet,aynı sınıftayız. Sınıfa girip çantamı sırama adeta fırlattım,birkaç göz bana dönse bile hemen önlerine geri dönmüşlerdi. "Alara,dünkü kıza neden o kadar kızıyorsun? Tamam sonuçta senin emanetin,ama sadece kimseye görünme desen anlamıyor mu?" Alara bir süre düşündükten sonra "Hayır,ne desem tersini yapıyor." demişti. "O zaman sen arkana bakma." Bu dediğimle hemen arkasını dönmüştü,Azra elinde açık bir sigara paketiyle dışarıya çıkıyordu.
Alara bunu görür görmez hemen gözlerini büyütüp "Azra!" diye kükredikten sonra adeta Flash hızıyla peşinden adımlamıştı. Rahmetliyi nasıl bilirdiniz? İyi bilirdim. Allah mekanını cennet eylesin. Omuz silkip sınıftan çıktım,biraz dolaşmam gerekiyordu yoksa bu sınıfta boğulacaktım. Herkes fazla sıkıcıydı. Adımlarım büyük koridorda dolanırken dudaklarım bükülmüştü, alışkanlık yapmıştım dudaklarımı bükmeyi. Duyduğum seslerle kaşlarımı çattım,anlaşılan birilerinin başı beladaydı. Yavaş adımlarımla sesin geldiği koridora dönüp tam ortasında durdum,Ayçin Kara dövüş stili. "Hey!" Alaranın zorbalar olarak tanıttığı kız grubu bana dönmüştü,tabi ben onların aksine kaşlarımı çatarak bakıyordum. "Vay,vay,vay! Yeni kız değil mi bu?" Çatık kaşlarımla en köşede duran kıza baktım,hepsi resmen boya kovasına düşmüştü.
Bakışlarım tam ortada duran-muhtemelen zorbaların elebaşı- kıza geri dönmüştü,problemi kökten halletmek daha iyiydi bana göre. O da benim gibi kaşlarını çatıp durduğu yerde bir adım sola kayıp bana doğru gelmişti,o an zorbalık yaptıkları kişi görünmüştü,Elnaz. Gözlerimi hemen önümdeki kıza çevirdim,kural bir,asla gözlerini düşmanından çekme. "Ne istiyorsun cici kız?" Yüzüme düşen perçemime dokunacakken kafamı çektim,ne bu samimiyet ulan?! "O kızı rahat bırakın." Dişlerini göstererek güldükten sonra "Allah Allah? Nedenmiş o?" demişti,hı,gerizekalı. "Yoksa ne yaparsın?" Yüzünü yüzüme biraz daha yaklaştırmıştı,dudağımı yaladıktan sonra bende sırıttım,zaten avuç içim kaşınıyordu.
Sağ elimle sol yanağına sert bir tokat geçirdim,bu kadar dayanıksız olduğunu bilseydim yapmazdım,çünkü anında yeri boylamıştı. Yanağındaki kızarıklığı tutup dururken "Kalk! Allah belanı benden verecek şimdi! Defolun!" Dediğimi yapıp kalkmıştı,çetesini topalyıp giderken bana türlü türlü tehdit savuşmuştu,tch yer mi ulan Türk kızı?! Bakışlarımı onlardan çekip yerde oturan Elnaz'a çevirdim,umarım kıza zarar vermemişlerdir lan. Yanına gidip önüne çömeldim "İyi misin?" Islanmış kirpiklerini kaldırıp yüzüme baktı,elinin tersiyle gözlerini sildikten sonra yerde olan kitaplarını toplayıp kalktı "Evet,sağ ol." Onun gibi bende kalkıp ona baktım,bakışlarını yerden çekmiyordu,galiba benimde onu çirkin bulup aşağılamamı bekliyordu. Yerde kalmış bir kitabını eğilip aldım,Elnaz'a uzatırken yüzünde ufak bir şaşkınlık vardı "Bunu unutmuşsun." Elimdeki kitabı alıp kucağındaki kitapların yanına koydu "Teşekkür ederim-"
Çalan zille kafamı kaldırdım,derse gitmemiz gerekiyordu. "Sonra görüşürüz Elnaz." Arkamı dönüp okula doğru yürümeye başladım,arkamdan baktığını hissediyorum ama derse gitmem gerekiyordu,onunla sonra ilgilenecektim.
*****************************************************
Bölüm sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Ayçinin modeli bana biraz yaşlı geliyor,pek sevemedim o yüzden değiştiriyorum. Siz hangisini isterseniz düşünebilirsiniz.
Adios.