Merabalar.
Keyifli okumalar.
********************************************
"Abi ya!" Abim bağırışımı umursamadan gülerek saçlarımı karıştırmaya devam etti,tabi ben bu küçük-onun yanında-halimle onun hayvan kadar kollarından kurtulmaya çalışıyordum,hayvan herif beni resmen kıskaca almıştı. "Anne!" "Boşuna bağırma sarı böcek,annemler evde değil." Duyduğum şeyle bir anlığına çırpınmayı bıraktım,demek bu yüzden bu kadar rahatsın kara şeytan?! Aklıma gelen fikirle sinsice gülüp kolunu ısırdım,bağırırken beni bırakmıştı. Kollarının arasından çıkıp ona baktım,saçlarım dağılmış,teller yüzüme sepelenmişti,haliyle tam göremiyordum. "Seni sarı çiyan!" Dil çıkarıp saçlarımın perçemlerini düzelttim,Ayçin ve Murat savaşı başlamıştı işte. "Ayçin,Murat!" Kader ablanın sesiyle kendimi düzelttim,o küçüklüğümüzden beridir bizi bilen sayılı yardımcılarımızdandı. "Kader abla!"
Yüzüme yalancı bir ifade yerleştirip kollarının arasına girdim "Abim beni yine dövüyor!" Kader abla bir kolunu çıplak belimin etrafına sararken diğeriyle şalını düzeltti "Murat,doğru mu bu?" Abim kem küm ederken Kader abla fazla uzatmayıp "Sen işe,sen okula geç kalıyorsun." diyerek kollarını birleştirmişti,saati kontrol edince gerçekten geç kaldığımızı fark etmiştim,üstelik kahvaltı da elden gidiyordu! "Çık odamdan!" Abimi odamdan atıp Kader ablanın kendisi çıkmasını bekledim. Daha sonra hemen üniformamı alıp aynanın önüne geçtim,siyah,fileli cropumu ve pantolonumu çıkarıp hemen üstümü giydim,daha sonra saçlarımı yapıp ışık hızıyla kahvaltı masasına koştum.
Abim çoktan masaya gelmişti anladığım kadarıyla,çünkü tabağında yemek artıkları vardı. "Acele et çiyan." Yüzümü buruşturup masama geçip hızlıca bir şeyler yedim,abimden önce arabasına koşmam lazımdı. Son çatalımı alınca hızlıca kalkıp çantamı sırtladım,daha sonra arabaya doğru koştum,abim daha beni beklmeden çıkmıştı ve sürücü koltuğuna oturmuştu bile. "Sonunda." Abim yine söylene söylene arabayı çalıştırmıştı,ona dil çıkarıp okuluma kadar sakin kaldım,yoksa saçlarım buradan sağ çıkmazdı.
❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄
Elimdeki telefona sırıtarak bakıp abimin ne yapıyorsun mesajına gıcık bir cevap verdim,anında küfürlü mesajlar dizilirken zevkle gülümseyip kolamdan bir yudum daha aldım. Son derse çok az kalmıştı,beş dakika kalmıştı,ama ben burada rahatça oturmuş kola içiyordum. Sırtımı biraz daha duvara yaslayıp botlarımın duvarda bıraktığı izi umursamadan yayılmaya devam ettim,milyonlarla izden buna takılacak halleri yoktu.
"Ayçin!" Duyduğum sesle kafamı çevirdim,Elnaz bana birkaç adım öteden bakıyordu. "Elnaz?" Elnaz birkaç adımı da kapatıp dibime girdi "Ne yapıyorsun?" Elnaz bir şey demeden gözlerime baktı bir süre "Burada öylece durmak için mi geldin?" Gözleri biraz koyulaşmıştı,ben ona düz bakarken o bana kaşlarını çatmış bakıyordu. "Cidden sinir-" Cümlemi tamamlama engel olan şey dudaklarıma kapanan dudaklar olmuştu. Şaşkınlıkla öyle dururken o kravatımı bırakmadan biraz daha eğilmemi sağlamıştı,kalbim maratona çıkmış gibi hissediyordum. Bir anlık olan şaşkınlığımı aşıp elimi ensesine götürdüm,diğeri belini kavrarken öpüşüne karşılık verdim.
Karşılık vermemden cesaret alıp kollarını boynuma dolamıştı,yerlerimizi değiştirip duvara onu yasladım,hiç itiraz etmemişti. "Ne yapıyorsun?" Kollarını biraz daha sıkılaştırıp burnunu burnuma sürttü "Seni öpüyorum,sende karşılık verdin." Gülümsemesine bakıp dudağının kenarını öptüm "Seni seviyorum." Nefesi yüzüme vururken gülümsedim,gerçekten umarım rüyada değilimdir "Bende seni." Tekrar dudaklarımıza uzanmadan önce nazikçe fısıldamıştım.
*************************************************
Bölüm sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Adios.