2.BÖLÜM

228 80 476
                                    

Drew'in yanından ayrılıp müdürün odasına doğru yöneldim. Gördüğüm yerler çocukluğumdan beri hep aklımda kalır.

Bu yüzden odayı bulurken pek sıkıntı çekmedim. Müdürde zaten durumumu biliyordu ama annem onunlada aynı kendi gibi konuşmamı istiyordu.

Sanki konuşsam beni anlayabilecek.

Hıhh.

Müdürün odasının önüne geldiğimde hızla kapıyı çalıp içeri girdim.

Tabii ki sınıfımı sormak için bu odaya geldim.

Başka ne için gelmiş Olabilirim kiğ ?

Skzskzskzskz.

Müdür beni görünce gülümseyip ayağa kalktı ve başıyla önündeki koltuğu işaret etti.

Gösterdiği koltuğa oturup onunda oturmasını beklemeye başladım. Ama o aksine kapının oradaki dolabından kağıt ve kalem getirdi.

Adam anladı, gözümden anladı.

Konuşmamı beklemiyordu herhalde.

Önüme kağıt ve kalemi bırakıp sandalyesine oturdu. Birkaç dakika sonra yanındaki çekmeceden bir ders programı alıp bana uzattı.

Önümdeki kağıda "Hangi sınıftayım?" yazıp müdüre okuması için işaret ettim. Müdür bana bakıp gülümseyip "Lily, tatlım benimlede konuşabilirsin biliyorsun değilmi? Kağıt kalemide öylesine koydum" dedi.

He he bende yedim keltoş adı Gürbüz olan adam.

Adıda tam yakışmıştı tipine he.

Skzskzskzskz.

Ağır ağır gözlerimi yeşile çalan kahverengi gözlerine diktim. Dudaklarımı aralayıp tek bir söz söyledim "Annem benimle konuşmanızı istiyor ama senin yapman gereken tek şey sınıfımı söyleyip sesini kesmen aynı benim gibi" dedim.

Bu dediğime karşılık yutkunup "12-A"
Klasik her kitapta olan A sınıfı.

Lily kız sussana çaktırma aa.

Öff tam içses bişi demedim.

Ne? İç sesiyle konuşan bir ben değilimdir herhalde.

Sınıfın önüne geldiğimde hocanın çoktan girdiğini gördüm.

Nerdenmi gördüm kapı hafif aralıktı çünkiii.

Skzskzskzskz.

Kapıyı tıklayıp hocanın 'gel' sesiyle içeri girdim.

Sanki çok önemli biriymişim gibi hoca ben içeri girer girmez ayağa kalkıp önünü ilikledi.

Şuan hocaya 'ne yapion la' bakışı atıyordum. Gözlerimi hocadan ayırıp sınıftaki şahsiyetlere çevirdim. Hepsini dikkatli bir şekilde süzerken cam kenarındaki son sıraya gözüm takılı kaldı.

Şakamı lan bu?!! Drew Park ile aynı sınıftaymıyım lan ben?! Allahım nolur şaka olsun ağlarım valla ya?!

Drew sınıftakilerin bakışları üzerinde hissetmiş olmaliki kafasını kaldırıp herkese bön bön baktı. En Sonundada 'Ne bakionuz la' bakışı attı. Yanındaki çocuk koluyla Drew'i dürtüp beni işaret etti.

Drew sesli bir şekilde "Siktir lan!" diye bağırdı.

Drew'e doğru ağlamalı bakışlar attım. Oda bana aynı bakışları atınca ne yapacağımı bilemeyip hızla Drew'in yanına koşup dudaklarımı oynatarak 'Neden bu sınıftasın Drew?' diyip geri çekildim. Drew bu hareketimle afallasada hemen toparlayıp fısıldayarak "Önümdeki sıra boş oraya otur" dediğinde 'ne alaka' bakışları attım.

Ters bakışlarını üzerimde gezdirirken kolumdan tuttuğu gibi sıraya oturttu.

Fısıldayarak "Sessiz ol park zaten konuşamıyorsun bu sıradanda kalkma" Ona 'neden kalkmıyormuşum' bakışı attım. Tekrar kulağıma doğru eğilip "Çünkü istemiyorum Lily, sıradan kalma işte ne kadar zor olabilir ki?"

Ona 'tamam be' bakışı atıp çantamda ki okuma kitabını alıp hocanın tekrar sınıfa gelmesini beklemeye başladım.

Adam şok oldu haklı tabii.

O adamın yüzündendir benlik Bi durum yok nasıl olsa...

Bir bölümün daha sonuna geldik💗

Zorbalık yapmaya başliçazzz hihiiii

ÖPÜLDÜNÜZ❤️

BENİM AMANSIZ SEVGİLİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin