Merhaba, dün ilk bölüm paylaşmıştım, güzel tepkiler aldım. Çok sevindim. O yüzden nu haftalık bir bölüm daha paylaşayım dedim. Umarım bölümü seversiniz.
Hadi iyi okumalar...
*******
Sadi ve Songül evlerinin kapısından çıkarken Songül yine söylenmeye başlamıştı.
"Ay hayır yani sen niye gidip o kadar içiyorsun?"
"Heh yedi dakika."
"Ne yedi dakika ya?"
Sadi derin bir nefes verirken arabanın diğer tarafına geçip cevap vermişti.
"Yani, konuyu açmadan kaç dakika sabredecek dedim, tam tamına yedi dakika sabrettin."
Bu sırada ikiside arabanın kapılarını açarken Songül tekrar söze girmişti.
"Sen niye mekanlara girip küfe oluyorsun ya?!"
"Küfelik."
"Küfelikse Küfelik, sen de her şeyi düzeltip durma be! Ha küfelik ha küfe, niye oluyorsun küfelik?"
Sadi bir eli arabanın kapısında diğeri arabanın tavanında güneş gözlüğünün üzerinden Songüle bakarken cevap verdi.
"Songülcüm, bir sebebi varmış ki olmuşuz."
"Nedir sebebi bilmek istiyorum, gerçekten merak ettim?"
Sadi bir an yere doğru baktıktan sonra başını Songüle çevirdi.
"Songül!"
"Sadi!"
Songül'de aynı tonla cevap verirken Sadi arabanın kapısının açılmasıyla oluşan alana basıp, arabanın tavanına dirseklerini yaslarken bir eliyle Songül'e onunda tavana gelmesini işaret etmişti.
"Songül."
"Ne allahını seversen söyle ne?"
İkiside bir an birbirlerine baktıktan sonra Sadi cevap vermişti.
"Dünde olan ne varsa dünde kalmıştır, cancazım. Bugün yeni bir gün, yeni şeyler söylemek lazım, Rumii."
Sadi arabanın tavanınından inerken Songül de başını sallayarak onaylıyordu.
"Rumi, bende çok severim Rumiyi, bende çok severim de, bazı şeyler dünde kalsın dünde demekle olmuyor işte. Onu anlatmaya çalışıyorum sana. Hemen geçiştiriveriyorsun konuyu ya. Bari haber ver yani."
Songül konuşurken ikiside bu sırada arabaya geçip kapıları kapatmışlardı. Sadi derin bir nefes verirken Songül'e dönmüştü.
"Güzel karıcım, sen Rumi'nin sözü üzerine laf mı söyledin şimdi?"
Songül bir süre Sadi'ye baktıktan sonra başıyla onaylamaya başlamıştı.
"Haklısın, doğru söylüyorsun. Ben susuyorum, gidiyorum, bir dahada böyle bir şey yapmazsan sevinirim, teşekkürler."
Songül bu sırada arabasını hareket ettirmiş ve sürmeye başlamıştı.
Karabayır lisesinin önüne vardıklarında Songül arabayı durdurmuştu. Sadi de kemerini çözerken Songül'e dönmüştü.
"Ha aklıma geldi, Zeynep de öğretmenmiş biliyormusun? Okula gelince aklıma geldi, bugün yeni bir öğretmen tayin olmuştu o gelecekti, tahminim doğruysa bu öğretmen Zeynep."
Songül şaşkın bir şekilde Sadi'ye dönerken adama cevap vermişti.
"Aaa öğretmenmiymiş, tesadüfün de böylesi. Ee hangi branşta biliyormusun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelsin Hayat Bildiği Gibi (HAYRAN KURGU)
FanfictionHikayemiz, Gelsin Hayat Bildiği Gibi hayran Kurgusudur. Hikayem genel olarak diziye uygun seyirde ilerleyecek, ama bir çok alanında değişiklikler de olacak, tabi yeni bir kaç karakter de olacak. Hatta bazı olayları tamamen değiştiricem. Aynı zamanda...