7.Bölüm

331 28 8
                                    

Hallo, millet. Nabersiniz. Valla bu aralar derslerim acayip yoğun, boyna çizim ve Model yetiştirmeye çalışıyorum. Böyle yazarak derslere bir ara veriyorum iyi geliyor. Neyse lafı fazla uzatmayayım. İyi okumalar size...

*****
Songül elinde iki poşetle mahzenden içeri girerken Sadi'nin koltukta uzandığını gördü.

"Merhaba."

Sadi Songül'ün sesini duyunca yattığı yerden geriye doğru baktı. Songül'ü elindeki poşetleri masaya bırakırken görünce cevap verdi.

"Merhaba, hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

Songül Sadi'nin yanına geçip koltuğun kenarına otururken bir elini Sadi'nin alnına koymuştu.

"Nasıl oldun? Ateşin falan yok."

"İyi iyi."

"Ee şey, Zeynep halletmiş rapor işini, yani merak etme tamam mı. Pazartesiye kadar izinlisin."

"Ee mazeret olarak ne söylemiş?"

"Üşüttü, ateşi vardı demiş."

"Üşüttü?"

"Evet, yani sonuçta yalan da sayılmaz, bütün gece ateşin vardı sonuçta."

Sadi bir kaç saniye öyle Songül'e baktıktan sonra, tekrar söze girmişti.

"İyi, en azından, ablam kovboyculuk oynarken, eniştem de onu kollarken, yaralandı dememiş."

Songül aldığı cevapla bir an öyle kala kaldı. Sadi'nin gözlerine bakarken onun kendisine kızgın olduğunu fark etmişti.

"Ya sen.. niye bunu başıma kakıp duruyorsun artık... tamam, benim yüzümden oldu, bende farkındayım bunun... ya keşke gelmeseydin de ben ölseydim... tamam ya, sana böyle bir şey olacağına bana bir şey olsaydı... yeter! yapma ya... bıktım."

Songül konuşurken Sadi sadece onu izlemiş ve tek kelime etmemişti. Yaver de bu sırada içeriden çıkıp Songül'ün söylediklerini duyunca, onları baş başa bırakması gerektiğini düşünmüştü.

"Ben bir bakkala gideyim, ağam."

Yaver oradan çıkarken Sadi hala Songül'e bakıyordu. Sonra yerinden doğrulmaya çalışırken Songül hemen kalkmasına yardım etmişti. Sadi'nin bir kolu Songül'ün omzundayken diğerini koltuğa bastırıp destek alıyordu. Bir süre Songül'ün gözlerine baktıktan sonra söze girmişti.

"Songül... Ben sadece bir delilik yapmanı istemiyorum. Endişeleniyorum senin için."

Songül Sadi'ye bakarken bir an yere doğru bakıp cevap vermişti.

"Ama sen haklıydın... benim... benim yüzümden oldu."

Songül üzgün gözlerle Sadi'ye bakarken Sadi de Songül'ün omzunda olan elini ensesine götürüp biraz sıkmıştı. Sonra da yüzüne ufak bir tebessümle Songül'e bakarken konuşmuştu.

"Songül... Dokuz canım da olsa, dokuzunu da veririm senin için. Anlıyormusun beni?"

Sadi ve Songül gözlerinin içine bakarken Yaver cüzdanını unuttuğu için geri dönmüştü. Ama gördüğü manzarayla söylemekte olduğu sözleri yarım kaldı.

"Ağam ben cüzdanımı- Vıyy."

Diğer yandan Sadi ve Songül aynı anda söylediler.

"Vıy mı?"

Yaver arada ikisine bakış atarken geri dönüp mahzenden çıkmaya başlamıştı.

"Ben deftere yazdırırım ya, bir dakikaya bilemedin bir saate dönerim."

Gelsin Hayat Bildiği Gibi (HAYRAN KURGU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin