10.Bölüm

320 28 6
                                    

Evet, yeni bölümle burdayım. Yazmaya fırsat buldum. Ev ve Üniversite arası tren ve otobüs zamanında gelirse bir buçuk saat kadar. Gidiş geliş en az 3 saatim yollarda geçiyor. Ki bazen bu 4 saate de çıkıyor. Almanyada Trendi Otobüstü hep bir Problem olur. Görseniz, yılda en az 5 -10 sefer grev yapıyorlar. O zamanda da bütün trenler falan durur, sürmez yani. Sırf bu yüzden kaç sefer yolda kaldım. Ve Üniversiteye gitmek için taksiye binmem gerekti. Evden Üniversiteye ulaşmamın tek yolu tren benim için çünkü. Arabam da olmadığından, el mecbur. Öyle de olunca, yolda çok boş zamanım oluyor. Burda yazıyorum. Neyse daha fazla sözü uzatmıyorum.

Hadi keyifli okumalar...

******

"Almıyorum ben Pizza kokusu."

"Yaver kutusunu açmamıştır. Birazdan gelir kokusu."

"Aman neyse tamam, merak da etmiyorum zaten."

"Allah'tan etmiyorsun Songülcüm, Allah'tan."

Sadi ve Songül mahzenden içeri girerken Yaver de orada kenarda oturuyordu. Onların geldiğini fark edince Yaver ayağa kalktı. Songül çevresine bakıp bir şey görmeyince Yaver'e bakıp söyledi.

"Hah, patladı değil mi Pizza yalanı?"

Ama tam o anda sandalyeye gözü bağlı bağlanmış bir adamın olduğunu gördü. Öylece ona bakarken Yaver de biraz çekinerek konuştu.

"Ağam."

"Ya siz ne yaptınız? Ne yaptınız siz yine?"

Sadi üstündeki ceketi çıkartırken adamın yanına geçip iki omzundan tutmuştu.

"Kendimizi şımarttık. Hamuru ince tuttuk. Burhan'ı da bir boy büyüttük. Paket servisimiz de var çok şükür. Yaver'im gönüllü mü bu karışık Pizza konuşmaya?"

"Ağam ona sorsan ismi Burhan bile değil."

Songül alayla Yavere gülerken, Yaver de ona bakmıştı.

"Hamurunda çiğ süt var demek ki. Doğru mu duyduklarım Burhan?"

"Adam kaçırmak büyük suçtur."

"Birini gammazlayıp ölüme yollamakta!"

"Ne gammazlamasından bahsediyorsun?"

"Şimdi beni iyi dinle. Birazdan iyi Polis kötü Polis oynayacağız zaten. Ama sana kötü bir haberim var. Demin seni paketleyip yumuşatan arkadaṣ kötü Polis değil. Daha kötüyle tanışmadın sen."

Songül daha fazla dayanamazken derin bir nefes vermişti.

"Sadi sen ne yapıyorsun? Ha? Ben burda olmasam bu adama ne olacaktı? Burhan bey bakın..."

Songül cümlesini tamamlayamadan Sadi araya girmişti.

"Songül, bu arkadaş bey değil. Bu arkadaş Burhan bile değil. Kimsesizler mezarlığına aday bir gariban."

"Burhan bey bakın. Herkes hata yapar."

Sadi Songülün lafını yine kesip araya girdi.

"Herkes hata yapar. Ama herkes muhbirlik yapıp, birinin ölümüne ön ayak olmaz."

"Burhan Bey bakın sizinle uzlaşmaya çalışıyoruz. Lütfen bize olanları doğru dürüst anlatın. Biz de başınıza bela olmayalım çünkü ben de artık bu konuya dahil olmak istemiyorum."

"Benim alakam yok. Yemin ederim. Ne anlattığınızı bilmiyorum."

"Yaver. Dinlenmeye bırakalım şimdilik karışık pizzayı. Hem bağzıları soğuk sever. Kan gitsin beynine. Konuşası gelince haber et. Bak Burhancım gruba bir kişi daha dahil oldu. İyi Polis, kötü Polis, merhametli Polis. Burhan bir dahaki sefere yalnız geleceğim. Ellerini de çözeceğim. Kötüye kötü karşılık hasbihal edeceğiz. Bakalım hangimizin karanlığı daha demli?  O zamana kadar esen kal."

Gelsin Hayat Bildiği Gibi (HAYRAN KURGU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin