16.Bölüm

375 27 11
                                    

Evet, yeni bölümle yine burdayım.

Medyada Ertan Saban'ın Babür karakteri. Mutlu ol Yeter dizisinden. Buradaki sekmesi Sapancadaki sahnedeki sekmesi. Burdan alıntı yapıp doğaçlama eklemişti. Görünce paylaşayım dedim.🤣🤣

Keyifli okumalar, okurcanlarım...

😁😉🫡

******

"Çıkarsana şu gözlüğü eve geldik. Ceketini meketini, çıkar şunları. Niye böyle oturuyorsun sen ya?"

Songül elinde tepsi iki menengiçle üçlüye otururken birini kendi önüne birini de Sadi'nin önüne koymuştu.

"Olmaz. Bu benim süper kahraman kostümüm. Süper Sadi."

Songül gülmede  edemezken, karşılık verdi.

"Al hadi, afiyet olsun."

Sadi yerinde doğrulup fincanı eline alırken derin bir nefes almıştı.

"Yanık kokusu yok."

Songül elindeki tepsiyi koyacak yer ararken, Sadiye bakıp onun menengiçinden bir yudum aldığını gördü.

"Güzel olmuş mu?"

"Helal."

"Afiyet olsun."

"Çözdün bu işi. Ayrıca Sadi Payaslı'nın karısı olma olayını da sevdim."

'Yani tabii, çalışıyoruz canım rolümüze o kadar. Ya sen de emek veriyorsun sonuçta. Şey mesela çok güzeldi. O 360 paralel, 180 meridyen olayı. Çok dokunaklıydı yani hani. Dokundu yani. Tabi rolünün gereğinden ötürü söylediğininin de çok farkındayım. Ama güzeldi yani. Hoşuma gitti benim."

Sadi Songül konuşurken ona bakarken, Songül sözlerini tamamladıktan sonra biraz yerinde kıpırdanmıştı. Onunla yine uğraşacak bir konu bulurken içinden gülmeden edemedi.

"Songül bir şey söylemek istiyorum ama tepkinden tırsıyorum."

"Söyle ya. Hiç, hiç şey yapma. Şunu da çıkart bak. Hah şöyle. Hah dur. Söyle."

"Gerçekten çok söylemek istiyorum ama korkuyorum biraz."

"Hiç korkma ya. Belki de o kadar şey bir tepki vermeyeceğim. Dök ya."

Songül konuşurken, Sadi ona bakıp acaba ne söyleceğimi sanıyor diye aklından da geçirmişti. Tahmin edemedi açıkcası. Songül'ün beyni onun anlamadığı bir şekilde çalışıyordu çünkü.

"O zaman korkusuzca söylüyorum."

"Ne olur söyle."

Songül merakla Sadi'ye bakarken Sadi de ona bakıp bir süre sessiz kalmıştı. Hakkaten bu kızın aklından ne geçiyor diye düşünürken de konuşmaya başladı.

"360 paralel, 180 meridyen değil. 360 meridyen, 180 paralel olacak."

Songül Sadi'nin söylediği üzerine sinirle gülmeden edemezken, sakinleşmeye ve Allah'tan sabır dilemeye başlamıştı. Ne umuyordu ki? Sadi'ydi işte, ne söylemesini umabilirdi ki. Burda bir de beklentiye girmişti.

"Valla teşekkür ederim. İnan çok sinirlerim bozuldu. Ne tepki vereceğimi bilmiyorum artık."

"Şaka, şaka yapıyorum şaka. Şaka yapıyorum."

"Şakanın da bir dozu var be adam."

"Tabi, tabi. Şaka, şaka."

"Değil mi? Allah'ım ya."

Gelsin Hayat Bildiği Gibi (HAYRAN KURGU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin