5

20.7K 738 118
                                    

medya: Sidelya - Blanca Soler

Korel Karahanlı'dan

Lavin muhtemelen hala içeride Havin'i uyutmaya çalışıyordu.

Normalde gayet çabuk uyuyan çocuk, yaklaşık bir saattir uyumuyordu.

Yiğit de hala gelmemişti ve gelince karşılaşmak da istemiyordum.

Çünkü kahretsin ki söylediği şeylerde harfi harfine haklıydı ve ben bunu kabullenmemek için uğraşıyordum.

O benim kardeşimle bu şekilde konuşsa, bende sakince karşılamazdım.

Zaten ayrılma olayımız yüzünden bir posta kavga etmişken bir kavgayla daha arkadaşlığımızı zedelemek istemiyordum.

Ki çoktan zedelemiştim bile.

Çünkü sözümü tutamamış, göz bebeğini kırmıştım.

Bugün bir kez daha ileri gitmiş, onu bir kez daha kırmıştım.

İyice benden nefret etmeye başlıyordu.

Bunu istemiyordum. Başında da istememiştim.

Amacım çok daha farklıydı. Onu kendimden nefret ettirmek değil, uzaklaştırmaktı sadece...

Her şey gibi bunu da elime yüzüme bulaştırmıştım.

Aferin sana Korel, aferin oğlum. Böyle devam et. Onu başkasıyla görünce de böyle sakin kal ama tamam mı?

Başkasıyla olması düşüncesi, can yakıyordu.

Ama bir şey diyemezdim. Olursa da o saatten sonra sadece " eyvallah "
etmek düşerdi.

Eyvallah diyeceğine gidip her şeyi anlatmaya ne dersin?

Yapamayacağımı bildiğim için bu ihtimale karşı kendimi ümitlendirmeyi kestim.

Dediğim gibi bu saatten sonra sadece eyvallah etmek düşerdi.

Bunları göze alarak yapmıştım her şeyi...

***

Bir hafta sonra Sidelya Özkan'dan

Rehberimdeki kısa bir gezintiden sonra Çağlar'ı buldum.

' Ara ' butonuna basıp beklemeye başladım.

Bir kaç çalış sonunda açılan telefonu kulağıma yasladım.

" Sidelya? Nasılsın, bebek nasıl? "

Bebeği sormasına karşılık yüzümde bir tebessüm oluştu.

" O iyi. Beni sabahları biraz zorluyor ama sanırım büyüyor. Bende idare ediyorum işte. Sen nasılsın? " gülerek konuşmama o da gülerek cevap verdi.

" Bende iyiyim. Çalışıyorum işte. Seni biraz yorması normal sağlıklı olsun da, gerisi önemli değil. Sen beni ne için aramıştın? Bir sorun mu var? "

L koltuğun yatak gibi olan tarafına uzanıp üstüme pikeyi çektim.

" Ben, o gün söylemek için Korel'e gittim ama vazgeçtim. Fikrimi de değiştirince- "

" Neden söylemedin? Bir şey mi
oldu? "

Derin bir nefes aldım.

" Boşver sen orasını. Ben yurt dışı işini abimle konuştum. Tamamım yani. Sen ayarlarım demiştin? Yardımcı olabilir misin? "

" Olurum tabii ki olurum da... Bir şey mi söyledi sana? Neden vazgeçtin? "

Yüzümde buruk bir tebessüm oluştu.

Yıldız ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin