Yok Olmak...

101 33 50
                                    

Adamın bakışlarını çekmesiyle bende bakışlarımı yola çeviriyordum ki bana "adın ne"? Demesiyle"Duru" dedim.Kısa cevaplar verirsem belki daha fazla konuşmaz diye ama daha fazla soru sormaya başlayacağı belliydi."Buralarda ne yapıyordun?Burası ıssız bir yer.Genelde çok gelen olmaz".
Ben daha nerede olduğumu bilmiyorum dememek için zor tuttum kendimi neyseki "kafa dağıtmak için"dedikten sonra soru sormayı bırakmıştı...
Daha ne kadar yolumuz vardı bilmiyorum ama sormak da istemiyordum bana su uzatmasıyla suyu alıp dibine kadar bitirdim.Çok susamışım!Acaba güvenlik görevlisinin cansız bedenini buldular ? Diye düşünmeden edemedim bir kaç kez görmeme rağmen üzülüyordum...
Olay benim başıma patlamasında,üzerime bir ağırlık çökünce gözlerim kendiliğinden kapanmaya başladı.Tanımadığım bu adamla bu arabada uyuya kalamazdım.Üstelik bu adamda beni tedirgin eden bir şey varken dayanamayacağım anladığımda adamın görmeyeceği şekilde telefonumu pantolonumun içinde sakladım.İste şimdi uyuyabilirim gözlerim yavaş yavaş kapanırken karanlığın beni içine çekmesine izin verdim...
Gözlerimi;beyaz,tek kişilik bir yatak üzerinde açtığımda korkuyla yataktan doğrulup son olanları hatırlamaya çalıştım...
Kahretsin!En son arabada uyuya kalmıştım!O adamda beni tedirgin eden bir şey vardı.Demek buymuş.Lanet olsun başıma gelenler yetmiyormuş gibi şimdi ne zamandır burada olduğumu ve dahada önemlisi nerede olduğumu bile bilmiyorum...
Düşüncelerimden sıyrılıp odayı incelemeye başladım.Küçük ve rutubetli bir odaydı.Bir kapı daha görmemle hızlıca gidip kapıyı açtım ve karşımda gördüğüm tuvaletle penceresi bile olmayan bu odada tüm umudumu kaybetmek üzereydim...
Kapıyı yumruklayıp "Kimsiniz siz,çıkarın beni buradan!"diye bağırmamın üstünden yarım saat geçmiştir ama gelen kimse yoktu.Boğazımda ki acı, bağırdığım için artarken yatağa oturup ağlamaya başladım.Nerdeydim ben,niye burdaydım,kim bunlar?Bu soruları düşünürken kapının kilit sesini duymamla ayağa kalkıp gözyaşlarımı sildim.Korkuyordum!Hemde çok korkuyordum ama onlara kendimi güçsüz gösterecek kadar değil.Kapıdan içeriye giren adam beni  şaşırtmamıstı.Bu o ürkütücü adamdı.Beni tedirgin etmesine rağmen arabasına binmiştim keşke binmeseydim demiyorum çünkü binmistim ve buradayım.Bana yaklaşmaya başlayınca geriye gitmeye başladım sırtım soğuk duvarla buluşunca daha fazla gidemeyecegimi anladım.O ürkütücü adam bir kaç adımlık mesafede durup "Demek küçük misafirimiz uyandı."Sırıtınca içimden yüzüne tükürmek gelsede şuan bunu yapamazdım.Korkuyordum!Bu adamın bana bakmasından bile korkuyorken bana ne yapacağı düşüncesi vücudumu uyuşturuyordu."Sen kimsin"dediğimde bana "Yeni sahibin" demesini beklemiyordum "Sen kim olduğunu sanıyorsun, ben kimsenin değilim.Şimdi izin ver buradan çıkıyorum."dememle titreyen vücudumla bunları söylememi o da beklemiyordu...Ben de beklemiyordum bunu kendimden.Biraz daha yaklaşıp yüzüme dokununca başımı yana çevirip "Dokunma bana" dedim ama elini belindeki silaha gösterecek şekilde ceketine götürmesiyle daha fazla konuşamadım.Ölmek istemiyordum...Sırıtarak"Birazdan seni hazırlamaya gelecekler,sıkıntı çıkarma"deyip odadan çıktı.Ne oluyordu böyle,ne için hazırlıyorlar beni.Kahretsin!Neredeyim ben? Kendi  kendine buradan nasıl kurtulacağımı düşünürken kapının  tekrar açılmasıyla içeriye ottuzlu  yaşlarında,sarışın,yeşil gözlü güzel bir kadının girmesini beklemiyordum.Üstündeki mini siyah straplez elbise buranın neresi olduğunu daha fazla merak etmemi sağladı.Yanıma yaklaşık yatağımın üstüne iki elbise ve makyaj malzemelerini bırakıp "Seni hazırlayalım."
"Dalga mı geçiyorsun?Neredeyim ben" Ayağa  kalkınca kadın "Ben Dilek Hayat kadınıyım" dediğinde başımdan aşağı uyuştuğumu hissettim.Ben ben bir genel evdeyim.Daha fazla dayanamayıp kapıdan çıkmak için hamle yaptığımda Dilek denilen kadının beni Kolumdan tutup saçlarıma yapışması ile ağzımdan küçük bir inilti çıktı.Saçlarım çok hassaslar ve bu kadın Saçlarımı köklerinden çekiyordu."Bana bak,daha fazla zorluk çıkarırsan seni başkası hazırlamak zorunda kalacak ve emin ol bunu istemezsin" kadının elini saçlarımdan kurtarıp onu itince "Kimsiniz siz?Derhal beni buradan çıkarın dememle içeriye o ürkütücü adamın girmesi ve kadına "Dışarı"dedikten sonra kadının kapıyı sertçe kapatıp çıkması uzun sürmedi.Adamın yaklaşıp yüzüme sert bir tokat atması ile yere yapışmam bir oldu ağzımdaki metalik tat midemi bulandırırken adam tekrar saçlarıma yapışıp beni ayağa kaldırınca "Madem Güzellikten anlamıyorsun zorla,bu akşam senin tadına İlk ben bakacağım bebeğim" saçımı bırakıp dışarı çıkınca ağlamaya başladım. Hayır!hayır!Bu asla olamaz.Ben daha önce kimseyle öpüşmedim bile,ben yapamam o iğrenç adam bunları nasıl söyleyebiliyor?Başıma tahta zemine bırakıp daha fazla ağlamaya başladım bir şeyler düşünmem gerekiyor?buradan kurtulmam gerekiyordu.Aklıma gelen şeyle başımı yerden kaldırıp gülümsedim doğru ya telefonum!Neyse ki telefonumu saklamıştım telefonumu elime alıp açınca barda çalışan barmen arkadaşımın cevapsız çağrısını gördüm.Muhtemelen gitmediğim için aramıştı. Daha fazla oyalanmadan hemen 155'i tuşlayıp polisi  aradım kısık sesle onlar konuşmadan  "Ben kaçırıldım!Lütfen beni kurtarın demem bir oldu telefon karşısındaki erkek olmalıydı "Sakin olun hanımefendi bana nerede olduğunuzu söyleyebilir misin?diyince"Bilmiyorum!Nerede olduğumu bilmiyorum"
"Sakin olun.Telefonunuzu açık olsun telefonunuzdan yer tespiti yapacağız.Merak etmeyin sizi kurtaracağız"Derin bir nefes aldım "Lütfen acele edin" diyip telefonu tek kişilik yatağın altına sakladım.Kurtulacağım!Sonunda kurtulacağım.Yere oturup bir an önce gelsinler diye içimden bütün duaları okumaya başladım. Aradan geçen birkaç saat sonra kapı tekrar açıldı.O ürkücü adamı görmemle nerede kaldı bu polisler diye geçirdim içimden.Bana doğru sendeleyip yaklaşınca ayağa kalktım."Hazır mısın bebeğim?"Lanet olsun adam sarhoştu,geriye doğru adım atıp "Yaklaşma dedim." O ise ona diklenmem hoşuna gidiyormuş gibi sırıtıp "Bu gece benimsin"deyip kolumdan tuttu ne kadar dayanmaya çalışırsam çalışayım beni yatağa atıp üstüme çıktı yüzünü tırmalamaya başlayınca inleyip ağırlığını üstümden kaldırınca yataktan kalkıp kapıyı yumruklamaya başladım."Kurtarın beni,yardım ed-"saçımdan tuttuğu gibi beni itekleyince yere düşmem ve sonrasında yüzüme ve karnıma gelen tekmeler nefesimi kesmeye başlamıştı.Ben bu şekilde ölmek istemiyorum diye geçirdim içimden..."Anne affet beni"dedim kısık sesle adam yorulduğu için durmuş olmalı ki artık tekme atmıyordu.Sanırım yolun sonuna gelmiştim...Adam kolumdan tutup beni yatağa atınca direnecek gücüm kalmamıştı tek yapabildiğim gözyaşı dökmekti.Hani kitaplarda son anda bir kurtarıcı gelir ya Neden bir kurtarıcım yok diye geçirdim içimden.Hepsi yalan mıydı?Okuduğum tüm kitaplarda bir Kurtuluş olurdu...Ben bunları düşünürken adamın üstüme çıkıp elini vücudumda gezdirmesiyle avazım çıktığı kadar bağırdım durdurmaya çalışıyordum ama olmuyordu "Sakin ol bebeğim kasma kendini.Sen de rahatlayacaksın."Midemden boğazıma gelen sıvı keşke kan olsaydı diye geçirdim içimden adam o iğrenç dudaklarıyla boynumu öpmeye başlayınca artık direnmiyordum.Gözyaşı dökmekten başka hiçbir şey yapamıyordum.O iğrenç nefesini boynunda hissetmek sadece midemi bulandırıyordu biri elini gögüslerimde  gezdirip sol göğsümu avucunun içinde sıkınca çığlık attım.Canım yanıyordu...
ölüyordum...
Ama kimse yoktu Adamın eli pantolonumun düğmesine gidince kapının kırılma sesiyle ben daha fazla dayanamayıp gözlerini karanlığa yumdum...

Beni Sever Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin