KORKU

182 8 2
                                    

Hayatta "keşke" demek yerine "İyiki" diyebilmeli insan... İyiki deki mutlu olabilesin. Keşke demek mutluluk vermiyor.

Hiç bir zaman ona bu kadar tutulduğum için keşkelerim olmadı, umarım hiç olmaz. Bunun bana mutsuzluktan başka bir şey getiremeyeceği biliyorum çünkü.

Saat gece yarısı 02.43 geçiyordu ve hala insanlar sarhoş olup, dans etmeye devam ediyorlardı.Artık gerçekten kendimi çok yorgun hissediyordum.

Tarık ilerden gelip bana "Çıkış saatin geldi.Çık artık sen."Dediğinde her zamanki gibi yorgunluğumu unuttum.

Personel odasından çantamı alıp, çıkışa doğru
yürümeye başladım. Çıkarken,sarhoş bir kaç kişiye çarpmak dışında sinirimi bozan bir durum yoktu,gerçi sürekli bunların arasında kalmak yavaş yavaş alışmak demekti.
Bu saate otobüs olmadığından genelde mekanda çalışanlar beraber çıkış saatimiz olduğu için taksiye binip ücreti kendi aramızda ödüyorduk. Ama,benim bir kaç gün önce yaşadığım olaydan dolayı Tarık şefin bu hafta için bir kaç saat erken çıkabileceğimi söylediği zaman çok şaşırmıştım.Şeften böyle bir şey beklemiyordum.
Çıkış kapısına vardığımda bu geceki paramın büyük bir kısmını taksiciye verecek olmanın siniriyle bugün Çağla gıcığının söyledikleri ise sinirimi iki katına çıkarmıştı.Bu gece için bunları düşünemeyecek kadar yorgundum.O yüzden bu konu hakkında düşünmeyi yarına bıraktım.

Taksi durağı mekanın yakınlarında olduğu için taksi aramak zorunda kalmıyordum en azından dışarıya çıktığımdan beri ilkbahar havası o kadar iyi hissettirmişti ki bir an için taksiye binmeyip yürümeyi bile düşündüm.Ama sonra aklıma o ürkütücü adam geldi.

Bir an önce taksiye binip eve gitmek istedim.O ürkütücü adam aklıma her geldiğinde;aklıma o gün neden orada olduğum,oraya nasıl gittiğim,o güvenlik görevlisini kim öldürdü? Gibi daha bir çok cevapsız soru geliyordu ve bu benim canımı çok sıkıyordu.O adamı ben öldürmüş olabilir miyim?
Bu soru hastaneden çıktığımdan beri uyandığım zaman aklıma gelen ilk soruydu...

Derin bir nefes alıp gelen taksiyi görmemle elimi kaldırdım.Duran taksiye binip adresimi söyledikten sonra kulaklığımı takıp en sevdiğim müzik olan Sezen Aksu'nun "Küçüğüm" şarkısını sesi sona alıp dinlemeye başladım.

Sanırım;en sevdiğim özelliğim,hiç bir şey düşünmek istemediğim zamanlarda hiç bir düşünmemem.

Gözlerimi yumup dinlediğim şarkıyla yolun bitmesini bekledim...

Eve vardığımda saat üç buçuğa gelmek üzereydi ve ben bitik haldeydim.
Üstümdekileri çıkarıp,kapının kilidini kontrol ettikten sonra kendimi yatağa uykunun kollarına bıraktım.

Sabah,alarm sesi ile uyandığıktan sonra kısa bir duş alıp hazırlanmaya başladım.
Bugün hava çok güzeldi o yüzden
Üstüme bir ay öncesinde aldığım ama daha giymeye fırsatım olmadığı için giyemedigim beyaz içinde kırmızı çiçeklerin olduğu hafif yırtmaçlı elbisemi giydim.Saçlarım zaten düz olduğu için açık bırakıp yüzüme hafif bir makyaj yaptıktan sonra ayağıma beyaz ipli sandaletimi geçirip otobüs durağına yetişmek için hızlı bir şekilde evden çıktım.

Otobüs durağına geldiğimde otobüsün daha gelmediğini görmemle derin bir nefes aldım.Otobüsü kaçırsaydım ilk dersi de kaçırırdım.Ve bu benim için hiç iyi olmazdı. Dersine gireceğim hoca,katı kuralları olan bir hoca olduğu her dersine girmeye çalışıyordum.

Otobüsün gelmesiyle boş koltuklardan birine oturup her zamanki gibi kulaklığımı kulağıma takıp yolun bitmesini bekledim.
Otobüsün durmasıyla,inip durak ile okul arasında ki beş dakikalık yolu yürümeye başladım.
  

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 25, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beni Sever Misin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin