2.Kısım 4.Bölüm | Maskeli Kimse - 1.Parça

73 23 44
                                    


  Koca bir çakıl taşı camı paramparça edip halının üstüne iniş yaptığında Harika yatağından sıçrayıverdi. Göz bandını kafasının üstüne kaldırarak parçalanan penceresine baktı.

  O an aklından o kadar çok şey geçiyordu ki. Ayaz... Geri dönmüştü, kendisini öldürecekti. Yerdeki cam parçalarından birini alıp boğazında koca bir yarık oluşturacak olmalıydı.

  Bu düşünceler dışarıdan yükselen bir sesle tamamen yok oldu. Bu tanıdık bir sesti. İlk kez bu kadar bağırırken duyuyordu ama tanımıştı. "HARİKA! ÇIK DIŞARI! ÇIK DEDİM SANA!"

Genç kadın yerdeki kırıklara dikkat ederek penceresinin önüne geldi ve panikle dışarıya baktı. Evinin önünde Elmas ve Deniz dikiliyordu. Eski hizmetçisi bağırışlarıyla tüm siteyi ayağa kaldırmıştı.

Harika, ayağına terliklerini geçirerek koşar adımlarla aşağı kata indi. Akabinde kapıdan çıktı ve ana koridora uzanan merdivenleri çıkmaya başladı. Şimdi kendisine öfkeyle bakan iki çift gözün hedefindeydi. Diğer komşuları da gürültü sebebiyle tek tek ana koridora dökülmekteydi.

Elmas ağlamaktan sırılsıklam olmuş dudaklarıyla "Neden yaptın?! Seni orospu karı neden yaptın?! Allah belanı versin senin! Allah senin bin bir türlü belanı versin!" diye haykırdı.

  Ne kadar perişan hâlde olduğunu görmemek için kör olmak gerekirdi. Yüzü ıslak ve kıpkırmızıydı. Gözleri kan çanağına dönmüştü.

Elmas, karşısında dikilip şaşkınlıkla kendisine bakan kadına saldırmak için hamle yapsa da Deniz tarafından sıkıca sarmalanmıştı. Adam onu hiçbir etkisi olmamasına rağmen sakinleştirmeye çalışıyordu.

Karısının mahkeme köşelerinde sürünmesini istemezdi. Çünkü Harika'nın saçının teline dahi dokunduğunda dava edileceğine adı gibi emindi. Eski karısıydı sonuçta, onu çok iyi tanıyordu.

Arzu yeterince yaklaştığında "N'oluyorsunuz sabah sabah?" diye söylendi ama kimse onu umursamamış, cevap dahi vermemişti. İki tarafın da hedefi gayet açıktı, hariciyle ilgilenmiyordu.

Diğer taraftan gelen Şebnem ise hemen Harika'yla yeni çiftin arasına girerek birbirlerinden iyice uzaklaştırdı. "Hey! Hey! N'apıyorsunuz?!"

Harika hiçbir şey söyleyemedi. Şok olmuştu sadece. Renk vermemeye çalışsa da titreyen parmaklarını kontrol edemiyordu. Bir süre sonra sessizce "Ben bir şey yapmadım." diye fısıldadı ama kendisi bile sesini zor duymuştu.

O sırada Deniz gözlerini Şebnem'e yöneltti ve bağırmaya başladı: "Bak karıma ne yaptı, görüyor musun?! Benim güzeller güzeli karım ne hâle geldi?! Senin bu geri zekâlı kıskanç arkadaşın yüzünden ne hâle geldi?! Bak da gör! Utanın kendinizden! Durduğunuz taraftan, aldığınız her soluktan utanın be! Utanın!" Adamın pes sesi gecenin ıssızlığında yankılanmıştı.

Ana koridor gittikçe kalabalıklaşırken tek bir kişi - hizmetçileri saymazsak - hâlâ evdeydi: Nil. Odasında baygın hâlde uzanmaktaydı. Onun gördüğü şey en sağlıklı dimağları bile yerle bir edecek kadar rahatsız ediciydi.

Bora ve diğer erkek kardeşleri iki tarafın arasında bariyer oluşturarak kavgayı bölmeye çalıştı. İçlerinden birisi "Kendinize gelin! Dağılın hadi!" diye bağırsa da Elmas onları umursamadı. Kızaran gözlerini bir an olsun Harika'dan ayırmamıştı. "Pişman olacaksın." Sesi durulmuş, sakinlemişti ama dudakları titremeye devam ediyordu. Artık sinirleri tamamen boşalmış olsa gerek ki bağıramıyordu. Tepkisizdi.

Gizden ÖteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin