"Oksijene muhtaç kalacağımı tahmin bile edemezdim."Joshua Jeonghan'ın elini bırakmadan Saray'ın girişine doğru yürüdü. Saray kapısının arkasında aşağı giden düz bir yol vardı. Düz yol ise yerleşim yerine çıkıyordu.
"Yerleşim yerine varmak üzereyiz. Burada ilk defa duruyorsun sanırım."
"Daha önce defalarca buradan geçtim ama hiç durmadım. Malum sizin cani halkınız."
"Gelecekte ailen buraya gönül rahatlığıyla gelebilir. Düğün iki halkı birleştirecek."
"Nasıl yani?"
"Yapılan iç savaşların nedeni ailelerin anlaşamamasıydı. Seninle evlendiğimde bu sorun ortadan kalkmış olacak. İki halk birleşmeyecek ama tekrar bir savaş olma ihtimali de olmayacak."
"Ben bu kadar değerli olduğumu bilmiyordum."
"Değerlisin Jeonghan, hem benim için hem de krallığın için."
"Teşekkür ederim."
"Ne için?"
"Varlığın için."
"Seninle evlenmek isteyeceğimi düşünmemiştim. Beni çok fena yanılttın."
"Ben seninle evleneceğimi düşünüyordum aslında."
"Hmm ilk görüşte aşık oldum diyorsun."
"Seni ilk görüşüm balo değildi."
"Ben seni önceden görmediğime eminim."
"Beş yıl önce seni suikastten kurtaran kişinin kim olduğunu hiç merak etmedin mi?"
"O SEN MİYDİN?!"
"Bunu sadece sen ve seni kurtaran kişi bildiğine göre, muhtemelen o ben oluyorum."
"Şaka yapmıyorsun değil mi o sendin."
"Joshua ne şakası, Böyle şaka mı olur?"
"Sen bana ne kadar büyük bir iyilik yaptığının farkında mısın? Resmen şuan yaşamamın tek sebebi sensin."
"Seni bir daha göreceğimden emindim. Seninle evlenmeyi bile hayal etmiştim o gün. Sanırım tam hayal ettiğim gibi olacak."
"Ama bir türlü inanamıyorum, sen nasıl tek başına 5-10 adam öldürürsün?"
"Ailede tek Omega olduğum için dövüş eğitimi alıyorum. Ailem kendimi korumak için dövüşebilmem gerektiğini söylüyordu."
"Peki bir şey daha sormam lazım, ilk yardımı nasıl yaptın? Hatırladığım kadarıyla kafam kanıyordu ve bayılıp kan kaybından ölmek üzereydim."
"Bölgeye yakın bir yerleşim yeri vardı. Sen iki gün sadece uyuduğun için rahatça tedavi ettiler. Sonra seni gizlice buraya getirdim."
"Sana ne kadar teşekkür etsem azdır Omegam. Sen Ruh Eşim gibisin, senden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim."
"Artık vazgeçemezsin zaten. Tüm krallığa benimle yattığın söylentileri dağılmış."
"Söylenti değil bu arada, gayet gerçekti."
"Yatmak kelimesi anlamı değişmiş bir kelime. İnsanlar onu sikme anlamında kullanıyor."
"Onu da yaparız."
"Evlenmeden olmaz."
"E yuh artık. Kaçma bahanesi mi bu? Kısa bir süre sonra kaçmak için hiçbir imkanın olmayacak. Şimdi siksem bir şey değişmeyecek."
"İleride ne yapıyorlar?"
"Kavga gibi görünüyor. Sen arkada kal ben bakıp geleceğim."
"Lütfen bende geleyim. Söz sadece bakacağım."
"Gel ama kavgaya yaklaşma."
"Yaklaşmam."
Joshua tuttuğu elleri kısa süre sonra bıraktı.
"NE YAPIYORSUNUZ BURADA?!"
"Karşı krallıktan Mingyu buraya gelecekmiş. Gelmeden önce yolda hiç kimsenin olmamasını emretmiş."
"O adam buraya gelemez. Gidin ve ona bunu iletin."
"Önemli bir şey konuşmak için gelecek. Konunun evliliğinizle ilgisi olduğunu söyledi."
"Ona gelecekse korkmadan gelmesini söyleyin.
Benim halkım onun emirlerini uygulamak zorunda değil.""Bunu ona ileteceğiz Lord Hong."
Joshua tekrar geri geldi ve Jeonghan'ın ellerini tekrar tuttu.
"Çok havalıydın. Resmen bir Lord gibiydin."
"Jeonghan bazen bilerek yaptığını düşünüyorum."
————————————————————————
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are like my soulmate | JIHAN |
Historical FictionJeonghan neden bu kadar güzelsin... Sana söz veriyorum ki benden başka kimse sana dokunmayacak. Sadece bana aitsin Alfa/Joshua Omega/Jeonghan Omegaverse