1.BÖLÜM "Başlangıç veya Son"

216 8 42
                                    

Dünya, hayat, yaşamak. Kalabalık, insanlar ve ben. Oldukça kalabalık bu dünyada içinde bulunduğum hayat, yaşamak için fazlasıyla zordu. Yaşamayı zorlaştıran şey ise tamamen bendim. Verdiğim yaşam mücadelesi, kendi içimde bulunduğum düşüncelerimden kaçmaktan başka bir şey değildi.

Hayatı zorlaştıran insanlarmıydı, yoksa tamamen benim düşüncelerim miydi?

Hayatta kalmak benim için kolaydı. Fakat yaşamak için neler yapmam gerekliydi? Aldığım nefesin hakkını vermek için, gülümsemek ve ağlamak için, hissetmek için asıl yapmam gereken neydi?

Hayatım kötü değildi. Aksine, çoğu kişiden daha iyi bir hayata sahiptim. Durumumuz iyiydi, ailem yanımdaydı ve harika bir dostum vardı. Peki hayatımda ki asıl sorun neydi?

Belki de tek sorunum bir sorunumun olmamasıydı. Hayatım yolundayken bu halde olmamın tek sebebi sanırım düşünmeye ayırdığım vaktin gereksiz uzun olmasıydı.

"Millet geçen gün ki denemenin sonuçları açıklanmış, cümleten Allah rahmet eylesin." Arda'nın sınıfa girerek söylediği şeyle enidişeyle sıramdan kalkarak koridora yöneldim. Uğur'un adımı bağıran sesi arkamdan geldiğine işaretti.

Bu küçüklüğümden beri böyleydi. Ben nereye Uğur oraya, Uğur nereye ben oraya.

Sınav sonuçlarının asıldığı panonun önüne geldiğimde rahatlayarak derin bir nefes aldım. Adım ilk sıradaydı, her zaman ki gibi.

"Bittim ben! 200 sıra aşağı düşmüşüm." Uğur'un yanıma gelerek söylediği şeyle gözüm listede onun adını aradı. Bulduğumda ise hayretle konuştum. "Allah aşkına Uğur! Nasıl fizikten sıfır net yapabildin?"

Dediğim şeyle Uğur bir kaç saniye listeye baktı, en sonunda elleriyle şaçlarını çekiştirerek konuştu. "Birisi bana bunun şaka olduğunu söylesin! 6 yanlış 2 doğru ne lan!?" Uğrun haline gülerek sınıfa doğru yürümeye başladım. "Kızım sana uyup sayısal seçtim, sınıfta kalmazsam şükür ediceğim."

"Ben mi dedim sana sayısal seç diye? Sen takıldın peşime. Ayrıca merak etme kalmazsın sınıfta, hallederiz." Uğur da yanımdan yürümeye başlayarak sinirle konuştu. "Önceden bir şekilde hallediyorduk kopya falan. Ama şu yeni gelen pislik müdür kelebek diye bir şey çıkardı başımıza! Of yok, ben bu yıl kesin kalırım."

"Sana bir önerim var Uğur'cuğum." Uğurun yeşil gözleri bana beklentiyle bakarken konuşmaya devam ettim. "Ders çalışabilirsin!" Sahte bir heycanla söylediğim şeyin ardından onu beklemeden sınıfa girdim. Sınıfa girdiğim gibi Ayça'nın adımı seslenmesiyle bakışlarım onu buldu.

"Kiraz, yine birinci misin?" Onaylarcasına kafamı salladığımda Özgür lafa atladı. "Harika! Bu Görkem Hoca yine yemek ısmarlayacak demek."

"Yemin ederim adamın ocağı battı, sen hala doymadın Özgür!" Arda'nın dediği şeyle tebessüm ettim. Uğur da yanıma gelerek muhabbete dahil oldu. "Bence adam artık Kiraz'ın birinci olmaması için dua ediyor." Uğur'un koluna bir tane vurarak yalandan sinirle konuştum."Kes be! Hem sen git fizik netine bak."

"Ay evet gördüm onu!" Özgür büyük bir heycanla yanımıza gelerek elini yumruk yapıp, bir mikrofon gibi Uğur'un önüne tuttu. "Fizik netinizle ilgili bir açıklama yapabilirmisiniz Uğur Bey?" Uğur olmayan gözyaşlarını silerek konuştu. "Hayat süprizlere dolu gerçekten."

Kankam tam bir drama quen gerçekten.

İçeri giren sınıf hocamızla beraber herkes yerlerine geçti. Görkem Hoca kesinlikle hayatımda gördüğüm en iyi öğretmendi. Hem anlayışlıydı hem de hepimizle teker teker ilgilenirdi. Ayrıca oldukça yakışıklıydı da. Gerçi bunun konumuzla bir ilgisi yok.

Gökyüzüne DüşmekWhere stories live. Discover now