⛓️ BAŞLIYORUZ⛓️

18 2 9
                                    

"Birinin hüznü birinin sevinci olabilirdi. Bunda pek sorun yoktu. Fakat asıl sorun. BİRİNİN BAŞLANGICININ BİRİNİN SONU OLMASIYDI."

°°°

Önceki bölümden hatırlatma

"bugün başta Derin olmak üzere hepimiz çok kötü şeyler yaşadık. Bunun sorumlusu tabiki Meriç öncelikle bunu yanına bırakmıyacağımızı bilmenizi isterim. Fakat onunla birlikte bu fotoğraf ile ilgili sorgu-" Ateş konuşmasını yaparken kapı çaldı ve Ateş ayakta olduğu için bakmaya gitti. Ateş gelen Meriç'tir diye kapıyı açmaya sert bir tavırla gitmişti. Fakat kapıyı açtığında hem Meriç görüşü düştü hemde yüzü. Ateş kapıyı açınca büyük bir şoka girdi. Gerçi söylediği kelimeyle son anda bizde şoka girdik. Ateş kapıyı sonuna kadar açıp tekrar o kelimeyi söyledi...

°°°

"Baba" Ateş'in ve bizim ağzımız bir karış açık kalmış şekildeyken babası "ne hoş bir davet bu böyle" diyerek içeriye girdi. "bu eve en son ne zaman gelmiştim Ateş? Ozan zamanında gelmiştim demi. Evet hatırladım." Ateş ceodan memurluğa geçmiş biri gibi duruyordu şuan. Ateş içine içine oflayarak babasına doğru yaklaştı ve babasını bizimle tanıştırmaya başladı. "bu babam bunlarda ev arkadaşlarım. Yekta, Mirza, Andaç, Afet, ve Derin" babası hepimizi tek tek süzdü ve en son bana gelince yaklaşıp "başın sağ olsun Derin." teşekkür ederim fakat siz nasıl duydunuz hemen. "Ateş söyledi." Ateş'in bu kadar kısa zamanda ne zaman söylediğini merak etmiştim gerçekten. Belkide ben uyurken söylemişti. Bu konuyu boşverdim ve yerime oturdum. Ateş'in babasıda aynı Ateş gibi sertti. Acaba Ateş deney konusunuda söylemiş miydi. Bence söylememiştir. Yoksa şimdiye bir sorun olurdu. "baba sen niçin gelmiştin?" "seninle konuşmam lazım Ateş."

Ateş'in ağzından

Sözde babam olan ama öz oğlunu deneylere sokan babamı konuşmak için yukarıya çıkarıyordum. Yüzde yüz beni uyarmak için gelmiştir. Hayatım boyunca bana bir kere bile oğlum demedi çünkü ben onun oğlu değil deneğiydim. Annemle babamın benden önce bir kızları olmuş ve onuda deneyde kullanmışlar. Fakat sonu benden farklı olmuş. Deneydeki annemin yaptığı bir yanlışlıkla hayatını kaybetmiş. En azından bunu söylemişti babam. Ardından bir yıl sonra ben olmuşum. Annem hiç sevmemiş. Kızından dolayı. Aslında daha fazla sevmesi gerekiyor bence ama neyse. Adımı babam Umut koymut. İlk adım umutmuş. Fakat bir kaç yıl sonra heç onlara hem kendime ateş olmuşum. Hemde gücümden dolayı adımı Ateş olarak değiştirmiş. Tamamen böyle anlatmadı tabiki ama ben biliyorum babamdan dolayı. En azından babam yanımda. Annem denek olarak kullanıp kaybolmuş. Yani öyledir herhalde yanımda yok. Benide sevmemiş. Bunu bir tek Ozan biliyordu. Oda yok. Oda gitti. Kendimle baş başa kaldım. Babam lavabodan çıkınca düşüncelerimden sıyrılıp odama doğru gitmeye devam ettik. Arkamızdan Mirza ve Afet geliyordu maksat odalarına gideceklermiş. Tanımasam inanıcam. Odamın ses geçirmez olduğunu unutmuşlar galiba. Odama geçince babama kaltuğu gösterdim fakat yüzü tebessümden çatık kaşlara dönmüştü hemen. "o kulağındaki iletişim cihazını ne için verdik biz sana ha. Keyfe kullan diye mi. Sen bu grubun liderisin ve böyle bir sorumsuzluğu nasıl yaparsın. Biz duyduk şok olduk. Dedim artık yapacak bir şey kalmadı. Sen Ozan'ın Derin'in kardeşi olduğunu nasıl söylersin ha." eninde sonunda öğrenecekti zaten baba. Hem bunda ne gibi bir sorumsuzluk var ki?. "ne demek ne gibi bir sorumsuzluk var. Biz yıllardır Ozan'ı arıyoruz. Bir de gelip başımıza Derin'i mi sarıcaksın. Gelip araştırsa labaratuarı,beni,seninde bu işte olduğunu falan öğrense daha nerelere çıkar bunun sonu biliyor musun." ben bu işi kendi isteğimle yapmıyorum. Bu sözü söylememle babam bana sert bir tokat attı. Yüzüm yana döndü ama sadece ona bakmamak için hala yanda tutuyordum."şimdi senin yapman gereken tek şey ozanı aramaya devam etmek ama önce şu fotoğrafın Meriç'te ne işi varmış git sor bas hatta git." bizde onu yapacaktık zaten. Onu konuşuyorduk sen geldin. "tamam ben gidiyorum dediklerimi hiç vakit kaybetmeden yap." babam kapıyı açıp odadan çıktıktan sonra kendimi koltuğa fırlattım. Sağ tarafta çekmecenin üstünde duran sigara paketinden bir tane sigara alıp yaktıktan sonra içime çektim. Babamın tokatlarına alışmıştım ama canımı yakıyordu. İç canımı. Paketten bir sigara daha çıkardım ve yaktım. İşte ben yakıyordum. Ben bu işe yarıyordum. Ben her şeyi yakıyordum. Ailemi, arkadaşlarımı, daha da önemlisi kendimi. Kimse yoktu yanımda. Bir Andaç'la konuşuyorduk bazen onada küsmüştüm. Küçükken Ozan'a küstüğüm an geldi aklıma. Kumanda için kavga etmiştik fakat yine Ozan'ın elini yakmıştım. Sigaram bitince düşüncelerimide sigarayla beraber söndürüp aşağıya indim. Herkes oradaydı. Mirza elinde sandviçle mutfaktan çıkıp koltuğa atlayarak "Ateş senin baban mı var?" Yok robotum ben demir, alet parçalarıyla yapıldım. Neyse yatmaya gidiyorum ben yarın gidiyoruz sizde yatın. Merdivenleri çıkarken Derin herkesin merak ettiği o soruyu dışa vurdu. "nereye?" zincirleri kırmaya.

NESİL DENEYLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin