ÖZÜR DİLERİM

12 2 13
                                    

" Bazı hatalar vardır dille affedilmez. Bazı anlar vardır anlat anlat bitmez. Tek hatam seni önceden tanıyamamaktı. Son anım anlayamamaktı. Özür dilerim."

Önceki bölümden hatırlatma

Eren bir yerde motoru durdurup kaskını çıkarttı ve yürümeye başladı. Bizde hemen arabadan indik ve gözlüklerimizi taktık. Önce bir markete geçip kendine sigara aldı. Sonra hala yürümeye devam etti. Cebinden telefonu çıkardı ve kulağına götürdü. Ben hemen olabildiğince yaklaşıp konuşmaları dinlemeye çalıştım. Bir iki dakika sonra abimle Yekta'nın yanına gittim. "noldu Derin ne konuşuyordu." baştaki konuşmaları duyamadım ama tamam beş on dakikaya geliyorum abi. Konuşuruz abi deyip duruyordu. "hmm tehlikeli bir konuşma." abim haklıydı konuşma pek güven vermiyordu. Eren tekrardan yürümeye devam etti. Bizde takip etmeye. Uzun bir süre yürüdükten sonra Eren bir binanın önünde durdu ve zile bastı. Eee şimdi ne yapıçağız? "şimdi diğerlerinede haber vermemiz lazım ama o zamana kadar Eren işi bitirebilir. O yüzden güçleri kullanma vakti. Gerisini yalnızca içeride öğrenebiliriz."...

°°°

Meriç'in ağzından

Ateş kanka biz Eren'i takip ettik. Şimdi bir binanın önündeyiz sizde hemen atlayın gelin. "tamam konum atın geliyoruz." yaklaşık on dakikaya Ateş'ler gelmişti. Ateş yanımıza yaklaşıp "eee naptınız?" diye söyleyince Yekta araya girip. "Hala bekliyoruz ya. Birimizin içeri girip Eren'i kontrol etmesi lazım."

Ateş'in ağzından

O kişinin de kim olacağı belli. Tabi ki de Afet. "ne! Ben mi niye ben Ateş?" sence Afet aramızda içeride belli olmayacak tek kişi sensin. Farkında mısın bilmiyorum ama senin görünmezlik gücün var. "off tamam ya."  "Ateş bence Afet'in yanına birini gönderelim. Öyle tek gitmesin. Birinin Afet'ide koruması lazım." Derin'in söylediği söz üzerine Derin'e biraz yaklaştım ve Derin bilmem farkında mısın bilmiyorum ama Afet'in görünmezlik gücü var. Yani göremezsin kullandığında. Sende bende içeridekilerde. O yüzden içeriye Afet'i sokuyorum. Ha diyorsan ben görürüm korurum. Geç buyur. Görebilir misin görünmezken? "yok tamam ya bir fikir sunduk iyiki." Afet geçiyorsun Eren'i birebir takip ediyorsun. Çiple biz duyucağız ve kaydediceğiz. "tamam geçiyorum."

Afet'in ağzından

İçerideyim şuan. Etraf sakin. Ateş duyuyor musun beni? "duyuyorum biz hep birlikte arabada seni dinliyoruz. Herhangi bir ters durumda seslen." tamam. Heryerdede ayna var ya keşke aynalarda görünebilseydim. "salak bu kız biliyorsunuz demi." Mirza'nın sözü üzerine gülmüştüm ama Afet'ide böyle tanımıştım. "Ya bir şey soracam neden bu kadar uğraşıyoruz ki? Andaç Eren'in aklını okusun." "sen çok zekisin Derin'ciğim bizim hiç aklımıza gelmedi ama insanoğlu aklındaki düşünceyi değiştirebilir. Ya da o an farklı bir şey düşünüyor olabilir. Eren zaten özel güç konusunu biliyor." Ateş Ateş "efendim Afet." ya bu çipler hani tek taraflıydı. Sen sesimizi duyabilecektin bize ses gelmeyecekti. "öyle zaten ama tek seferlik iş için ayarladık herhalde." İyi güzel. Ateş Eren yukarı kata çıktı. Biriyle konuşuyor. "çık sende." Ateş'in dediğini yapıp merdivenlerden hızlıca yukarı kata çıktım. Ateş gücüm tükendi Meriç gelsin şekil değiştirsin. Daha fazla gücümü kullanamıyorum. "olmaz Afet yapmak zorundasın." "Afet şimdi bir beş dakika lavaboya geç orada Afet şeklinde kal. Sonra yine gücünü kullanırsın." Andaç'ın dediği mantıklıydı. Eren beni orada göremezdi nasıl olsa. Hemen kızlar lavabosuna geçtim ve bir süre bekledim. Daha fazla bekleyemeyeceğimi anlayıp görünmez oldum ve Eren'in olduğu odaya gizliden gizliye girdim ve karşımdakiyle şok oldum. Eren asker pozisyonunda durmuş karşısında Melih'ten emir alıyordu. Eren gerçektende haindi fakat böyle bir hainlik hepimizi aşacaktı. Diğerleri neyse ama ben bunu Meriç'e nasıl söyleyecektim. Bir zamanlar birlikte savaştıkları can yoldaşım dediği kişi şuan düşmanı olmuştu. Konuşmaları dinlendikten sonra Eren'den önce binadan çıktım ve bizimkilerin yanına gidip arabaya bindim. Konuşmaları duydunuz zaten. "Evet ama bir daha açalım tekrardan." Ateş konuşmayı açmadan önce söylemem gereken bir şey var. Özelliklede Meriç için. "o da hainmiş demi." Yekta dur lütfen. "söyle güzelim noldu? Zaten bir tedirgin görünüyorsun." Meriç konuşmalardan az çok anlamışsındır zaten Eren hain ve bir patronu var. Yani hainin haini var. "yani anladım dinledik de bunun benimle ilgisi ne?" Meriç Eren'in patronu Melih. "ne" baya senin eski arkadaşın Melih. "Afet saçmalama ya sesinden tanırım ben onu ses ona ait değildi." ne yani yalan mı söylüyorum ben. "hayır ama şaka yapıyorsanda yapma yani." şaka falan yok Meriç baya oradaki kişi Melihti. Zaten ikiside birebir değil miydi. İki kişi vardı. İkiside aynıydı. Meriç biraz öylece duruyordu. Derin abisini sakinleştirmeye çalışsada pek yaramıyor gibiydi. Yekta oradan"ben biliyordum bir yerden patlak vereceğini hainmiş işte." diye bağırıyordu. En sonunda Meriç dayanamayıp arabadan bir hışımla çıktı ve sinirle binaya doğru yürüyordu.

NESİL DENEYLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin