Bölümleri oylamayı ve yorum yapmayı unutmayalım..
🌺🌸
Sevdiğimin yanında durmuş yaralı yüzüne bakıyordum göz bile kırpmadan. Onun acısını tenimde hissederken sadece böyle beklemek yüreğimi dağlıyordu.
Sevdiğim… Böyle bir kelimeyi söyleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezken zaman bizi bu noktaya getirmişti. Kaçmıştım ondan bu doğru, asla yan yana gelmek istemediğim adamla aynı evin içinde yaşamıştım ve bazı şeylere engel olamamıştım.
Kalbime mesela, yıllardır küllenmiş sevdası kalbimde ufak kıvılcımlar oluştururken gözlerinin mavisi benzin olup dökülmüştü üzerime ve kalbimdeki kıvılcımları büyük bir yangına dönüştürmüştü. Kalbimden başlayıp bedenimin her yerini kaplayan yangın acıtmamıştı canımı, is kokusu sinmemişti üzerime. Aksine gül kokusu vardı tenimde, belki de aşk kokusu…
Viran olan aşkımız ölümle sınanmıştı ama ölüm bizi yenememişti. Biz ölüme darbe vurup aşkımızı yaşatmıştık. Bundan sonra da yaşatacaktık.
Kaçtığım için pişman değildim, çünkü o zamanlar bambaşka düşünüyordum. Zaman geçtiğinde anlamıştım ama kalbimi susturamayacağımı. Yılların küllenen aşkını yeniden yeşertebileceğimi öğrenmiştim.
Alaz'ın elini tutarken düşündüklerim ile hafifçe gülümsedim. Dediği gibi aptaldım, onun ne kadar sevdiğini görememiştim ama dediğim gibi aptaldı, öfkesiyle her şeyi yakıp yıkacak kadar aptaldı.
Titreten telefonumla gözlerimi kucağıma çevirdiğimde ekranda yazan numaraya gözlerim takıldı. Elimi Alaz'ın elinden çektiğimde hızlı olmaya çalışarak odadan çıkıp titreten telefonumdaki aramayı yanıtladım.
"Efendim? "
"Duru." Bu ses… Fazlasıyla tanıdıktı.
"Mazhar? "
"Konuşmamız gerek. "
İçimdeki öfkeyi kusmamaya çalışarak sakin kaldım. Onunla konuşacaktım ve bu işi bitirecektim. Bize yaptıklarının cezasını çekmeliydi.
"Tamam." dedim soğuk bir sesle. "Konum atarım sana. "
Telefonu kapattığımda arkamda beliren ağabeyim ve Melis'e bir şey uydurmaya çalışıyordum ki bunun gereksiz olduğunu düşünüp gözlerine baktım. Ne kadarını duyduğunu bilmiyordum ama anlatacaktım.
"Mazharla konuştum. " Ağabeyimin gözleri öfkeyle kısılırken Melis dudaklarını araladı. "Konuşmak istediğini söyledi, kabul ettim. "
"Hayır! * dedi ağabeyim hırsla. " Seni o piçin yanına göndermem. "
Gözlerimi telefona düşürüp hızlıca düşünmeye başladım. Tek başıma gitmek istemiyordum ben de ama onu oyuna getirip tüm gerçekleri öğrenmek istiyordum.
"Yalnız gitmem. " dedim aklımdaki fikirle. "Nerede buluşacağımızı ben belirleyeceğim. O gelene kadar her şeyi hazırlarız. "
"Aklındaki ne? " Melis'e çevirdim bakışlarımı. Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım.
"Mazhar'ı oyuna getirip her şeyi anlattıracağım ona. Eğer karakoldan birkaç ekip ayarlayabilirsek onlar da bizimle gelir ve Mazhar her şeyi anlatırken ses kaydını alırlar. Bu sayede hem delilimiz olur hem de orada Mazhar'ı yakalarlar. "
Planımın işleyeceğini umuyordum, yoksa başka türlü onu yakalayamazdık ve haliyle de hem ağabeyime hem de Alaz'a yaptıklarının cezasını ödeyemezdi.
"Ya anlarsa? "
Emin bir tavırla baktım ağabeyime. "Anlamayacak. Yanında olduğumda gözü kimseyi görmüyor. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I VİRANE
RomanceEn yakın arakadaşım dediğim adamın sevdasıyla sınanmıştım. Oyun arkadaşımın aşkından kaçmıştım. Ben Duru; mavi gözlü, turuncu saçlı kız. Yirmi bir yaşındayken çocukluk arkadaşımın bana olan aşkını öğrendim. Ona asla o gözle bakmamıştım, anlamıyordu...