Bölümleri oylamayı ve yorum yapmayı unutmayalım..
🌺🌸
Sorumla beraber afallarken alıp verdiği derin nefesler ile alkol kokusu yüzüme vuruyordu. Gözlerinin içine bakıp neler düşündüğünü görmek istedim ama o kadar keskin bir duvar örmüştü ki aramıza ne hissettiğini anlamak çok güçtü.
Müzik hâlâ devam ediyordu ve biz hâlâ dans ediyorduk. Kendini derin düşüncelerde boğarken ses çıkarmıyor, yalnızca yüzüme bakıyordu.
"Nereden biliyorsun? " diye sordu müzik biterken sert bir tını ile.
"İçeriye girdiğimde gördüm. " dedim dürüst olarak.
"Onlar seni ilgilendirmez. " Elimi bıraktığında belindeki tutuşu gevşedi ama omzumdaki elini çekmedim.
Elime büyük bir şaşkınlık ile baktı.
Dudaklarımı aralayacağım sırada şiddetli bir gök gürlemesi duyuldu. Küçüklüğümden beri yok gürültüsünden korkardım ve yanımda kim varsa ona sokulurdum. Yine aynısı olmuştu, korkum beni onun göğsüne itmişti.
Başım göğsüne yaslandığında burnum boynundan gelen kokuya odaklanmıştı. Baharat kokusu yasemin ile güzelce harmanlanmış ve ortaya bu güzel kokuyu çıkarmıştı.
"Yağmur başlayacak. " dedi kısık bir tonda.
Sesiyle birlikte başımı göğsünden kaldırdığımda yüzüne baktım mahcubiyetle. Bu huyumu bildiği için ses çıkarmadığını düşünüyordum.
"Üzgünüm, ben korktu… "
"Biliyorum."
Ona teşekkür eden gözlerle baktığımda tenime değen yağmur damlaları ile gökyüzüne baktım. Anlaşılan bulutlar damlalarını bırakmak için aceleciydi.
Yağmur yavaş yavaş hızını artırırken Alaz'a baktım, o da diğerlerine bakıyordu. Kalabalıktan yükselen birkaç sesle gitmek için hazırlandıklarını anlamıştım. Melis'e baktım, ortalarda gözükmüyordu.
"Alaz Bey, her şey için teşekkürler ama sanırım artık gitmemiz gerek. " Önde konuşan Selim ve diğerlerine baktım.
"Tamam Selim, yarın şirkette görüşürüz. "
Onlar giderken birbirimize el salladığımızda kısa sürede bahçe bomboş kalmıştı. Bu sırada çantamı bulmak için masaları gezdiğimde Melis'in burada olmadığını fark etmiştim. Çantamı bulduğumda telefonumu çıkarıp Melis'i aradım.
Telefon üçüncü çalışta açıldığında nefes nefese kalan Melis konuştu. "Duru, çok acil çıkmam gerekti, arabanın anahtarını da aldım. "
Kaşlarımı çattığımda anlamsız gözlerle baktım etrafa. "Ne oldu Melis, ne bu halin? "
"Sonra anlatırım olur mu, şimdi hastanedeyim. "
"T-tamam."
Telefon kapandığında şaşkın ve endişeli gözlerle ekrana baktım. Ne olmuştu birden böyle, ne zaman gitmişti? Ama en önemlisi de ben nasıl gidecektim?
Alaz misafirlerini uğurlayıp geldiğinde bahçenin ortasında kalakalan bedenimin yanına geldi. Mavileri mavilerimde gezinirken yağmur biraz daha hızlanmıştı.
"Ne bekliyorsun içeri geçsene. "
"Melis arabamı almış. " dedim kısık bir sesle.
Elini cebine sokup ağırlığını sağ ayağına verdi. "Bu senin içeri geçmene engel mi? "
"Ne? "
Soyutlanmıştım sanki oradan, aklım Melis'te takılı kalmıştı. Hastanedeyim, demişti. Kime ne olmuştu acaba?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I VİRANE
RomansaEn yakın arakadaşım dediğim adamın sevdasıyla sınanmıştım. Oyun arkadaşımın aşkından kaçmıştım. Ben Duru; mavi gözlü, turuncu saçlı kız. Yirmi bir yaşındayken çocukluk arkadaşımın bana olan aşkını öğrendim. Ona asla o gözle bakmamıştım, anlamıyordu...