14. BÖLÜM

159 44 0
                                    

Bölümleri oylamayı ve yorum yapmayı unutmayalım..

🌺🌸

Arabaya binişim ve sonrasındaki tüm olaylar sessizdi. Sükût ikimizi de ele geçirirken ağır giden araba ile yarım saat sonra evinin önüne geldik.

Birkaç saat önce ağlayarak çıktığım evi…

Hava karardığı için rüzgar esmeye başlamıştı. Hızlı olmaya çalışarak Alaz valizi bagajdan alıp kapının kilidini açtı. Geçmek için yol verdiğinde yüzüne bakmayıp bahçeye girdim.
Merdivenlerden indiğimde demir kapının önüne gelip onu bekledim yine, bir dakika sonra yanıma geldiğinde tekrar kilidi çevirip kapıyı açtı.

Evin sıcaklığı yüzünü vurduğunda hızlıca içeri girdim, Alaz da valizimle beraber peşimden girip kapıyı kapattı. İkimiz de dikilip birbirimize bakarken rahatsızca kıpırdandım yerimde.

"Odanı göstereyim istersen. "

"Olur."

Valizi almak için ilerlediğimde o çoktan eline almış önüme geçmişti. Peşinden ilerleyerek merdivenlerden çıktığımızda odasının hemen karşısındaki odaya girdi.

Peşinden ilerlediğimde valizi dolabın yanına koymuş dikiliyordu. Ellerimi önümde birleştirip yüzüne baktım. Mavileri üzerimde geziniyordu.

"Gerisini ben hallederim. "

"Tamam o zaman, ben aşağıda bekliyorum. "

Başımı salladığımda kenara çekilip geçmesini bekledim. Odayı birkaç saniye içerisinde terk ettiğinde ardından kapıyı kapatıp valizimin yanına ilerledim.

Oda sıradan düzenindeydi ve oldukça sadeydi. Salona tezat açık renklerle boyanmıştı ve oldukça ferah bir havası vardı. Büyük yatağın karşısındaki büyük aynalı dolapta gezdirdim gözlerimi. Hepsini kullanmayacağımdan küçük olan kapağı açıp valizimi boşaltmaya başladım.

On dakikaya yakın eşyalarımı rafa yerleştirmek için oyalandığımda sonunda getirdiklerim bitmiş, valizimi toparlayıp kenara koymuştum. Ayağa kalktığımda çantamın içinden telefonumu da alıp odadan çıktım.

Merdivenlerden indiğimde salonda gözlerimi gezdirdim. Televizyon açıktı ve masa kurulmuştu. Onun mutfakta olabileceğini düşünerek o tarafa doğru yürüdüm.

Alaz tezgahın önünde durmuş bir şeylerle uğraşırken geldiğimi fark etmemişti. Kapının önünde durup sırtımı duvara yaslayıp kollarımı önümde birleştirdim. Elindeki her neyse bitirdiğinde yüzünü dönmüştü ki gözleri gözlerime değdi. Yüzünde şaşıran bir ifade oluşurken tebessüm ederek ona baktım.

"Niye avını bekleyen avcı gibi duruyorsun orada? "

"Sadece seni izliyorum. "

"Aradığını bulabildin mi bari? " Alaycı sorusuna güldüm sadece.

"Aradığım bir şey yok sadece mutfakta olmana şaşırdım. "

Elindeki tabakla yanıma geldiğinde önce tabağın içindeki salataya ardından da mavilerine diktim gözlerimi. Mavileri doğruca yüzümü izlerken gülümsedi.

"Tek başıma yaşıyorum ya hani, yemek yapabiliyorum. "

Cevap vermemi beklemeden yanımdan geçtiğinde gözlerimi devirip peşinden ilerledim. Elindeki salata tabağını masaya koyarken arkasında durdum.

"Neler yapabiliyorsun mesela? " Yüzüne bakıp tekrar mutfağa ilerledi.

Peşinden gittim. "Canın ne istiyor? "

AŞK-I VİRANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin