BİR GRUP MÜZİSYEN

8- BEN DAHA ÖNCE HİÇ .....

uzun bir aradan sonra lunaparktan ayrıldık artık saat epey bi geç olmuştu çocukları servisle tekrar yetimhaneye bıraktığımız da biz de tam arabaya binecekken erenin sesini duydum

" bu kadar mı günümüz "

" daha ne istiyorsun " dedi demir

" hadi bizim kumsaldaki mekana gidelim "

" ay olur valla necip ustaya da ayıp olacak bayağıdır gidemiyoruz " dedi semih

" iyi atlayın hadi " toprak bi anda bana baktı ve

" siz bizi takip edin "

" şey biz size daha fazla rahatsızlık vermeseydik hem geç oldu " dediğimde semih hayal kırıklığı ile yanıma geldi ve koluma girdi

" ya ama komşucum oluyor mu böyle ne rahatsızlığı ne olur geeel " dediğinde sırıttım ama hala kararsız göründüğüm için bu sefer ikna etme sırası topraktaydı

" gelin hadi çok fazla takılmayız erken döneriz " dediğinde hala emin olamadığım için ablama baktım ve hevesle salladı kafasını o da gitmek istiyordu

" iyi peki " dediğimde semih yanağımdan bir öpücük alıp diğerlerinin yanına koştu artık bu hallerine alışmıştım hatta aşırı tatlı geliyordu toprağa baktığımda mutlu görünüyordu arabaya bindiğinde ise demirin kullandığı arabayı takip ettiğimizde bizim apartmana yakın kumsalda bir yere gelmiştik eski bir yere benziyor daha çok bir meyhane ye benziyordu tam adını koyamıyordum arabadan inip mekana doğru yürüdük ilk girişi semih yaptı ve

" necip ustaaaaam " diye bağırmaya başladı yaşlı bir adam hızlı adımlarla yanımıza geldi ve semihe sarılarak

" ulan eşek sıpası hayırsızlar nerelerdesiniz siz " dediğinde demir eren ve toprakta katıldı sarılmalarına bizde o sırada eylül ile kapı girişinden onları izliyorduk sarılmaları bittiğinde adının necip olduğunu öğrendiğim adam bir bana bir de eylüle bakıyordu

" bu genç kızlarımızda kim " dediğinde toprak eliyle bizi gösterip

" bu Alya arkadaşımız bu da eylül Alya nın kardeşi eylül " dediğinde dikkatimi çeken şey beni arkadaşı olarak tanıtmasıydı sadece komşum da diyebilirdi sonuçta , yaşlı adam yavaş adımlarla yanımıza yaklaştı ve

" taştığımıza sevindim şaşkınlığımı mazur görüp bu sıpalar daha önce buraya kız getirmemişlerdi " dediğinde ilk bana bakıp

" hangisinin yavuklususun " dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı arkadan toprak lafa atladı

" sadece arkadaşız necip usta " dediğinde kızarmış yanaklarla toprağa bir bakış attım ve sırıttığını gördüm bu durum onun hoşuna gitmişti anlaşılan

" ee hadi gelin masanız boş " dediğinde hep birlikte arka bahçede kumsala bakan büyük yuvarlak bir masaya oturduk masanın arkasında hepsinin olduğu resimler vardı buraya çok sık geliyor olmalılar

" necip usta sen bize her zaman ki içkilerden getir özlemişin senin elinden içki içmeyi " dediğinde necip usta gülümseyerek içeri geçti çok geçmeden içeceklerimizi getirdi içki ile fazla aram yoktur bu yüzden getirdiği içkinin adını bile anlayamazdım

" kızlar bu içkiyi necip usta kendi üretiyor çok değişik ama aynı zamanda mükemmel bir tadı var" diye açıklama yaptı semih herkes içkisini yudumlarken ben sadece bardağa bakıyordum ablam bile tek nefeste içmişti

" neden içmiyorsun " dedi toprak

" içkiyle pek aram yoktur " dediğimde toprak bana bakarak

" nasıl yaa ama içmen lazım tadı acayip bir şey " dedi semih