" toprak bu kız kim " bunu sorması gereken kişi ben olmalıydım
" bu kız benim için çok önemli biri ismi alya , ayla bu da hale demirin kuzeni " dediğinde derin bir oh çektim hem beni tanıştırma biçiminden hemde demirin kuzeni olması beni baya bir rahatlatmıştı , elini uzatarak
" merhaba tanıştığıma memnun oldum " dedi aslında sevimli bir kıza benziyordu renkli renkli cıvıl cıvıl giyinmişti turuncu saçlarına inci boncuklu bir taç takmıştı
" bende memnun oldum " deyip elini sıktım
" eee hangi rüzgar attı seni buraya "
" işim düştü size ya aslında demir abinin evine gittim ama kimse yoktu burada olduğunu tahmin etmekte zor değil " deyip güldü
" işim düştü derken hayırdır "
" bi soluklanayım anlatırım "
" ben demiri arayayım da geldiğini haber vereyim " dediğinde kapı bir daha çaldı bu sefer kapıya yakın olan ben olduğum için ben açtım çocuklardı hatta ablam ve ece de yanlarındaydı
" hoş geldiniz " dediğimde semih bana sarılı
" hoş bulduk komşucum gerçi ev sahibi oldun sanırım şu an " dediğinde kıkırdadım semih içeri girip haleyi görünce duraksadı sevindi mi sevinmedi mi anlayamadım garipti arkadan eren girdiğinde koşarak haleye sarıldı
" ooo cimcimem gelmiş " dediğinde ablamın bakışını görmesi lazımda her an kan çıkabilirdi
" eren abiciğim nasılsın çok özlemişim sizi ya " abi kelimesi ablamın rahatlamasına yardımcı olmuş gibiydi ardından demir de
" kız ne işin var senin burada "
"anlatırım sonra ya gelip sarılsana kuzenine " hep birlikte oturmak için oturma odasına geçtik semih bizim neşe kaynağımız bile olsa şu anda hiç öyle değildi sus pus oturuyordu onu bir ara kenara çekmem gerekiyor
" ne kadar çok kız arkadaşınız varmış " diyerek onlarla da tanışmak için elini uzattı
" hale ben " diyerek ilk ablama elini uzattı
" eylül bende " dedikten sonra elini eceye uzattı
" ece " diyerek kendini tanıştırdı
" biz aslında yan tarafta kalıyoruz eylülle yani ablam olur kendisi "
" öylemi komşusunuz demek ve arkadaş " dedi arkadaş kelimesine vurgu yaparak
" arkadaş değil aslında " diye açıklama yaparken eren ablam kolunu dürttü ne olduğunu anlamak için
" abla " deyip sorgulayıcı bir bakış attım
" saçmalıyor alya "
" öylemi Kuşadasında sahilde öyle demiyordun ama " dediğinde karın boşluğuna denk gelecek şekilde elinin tersi ile vurdu ve kulağına eğilerek
" bira daha konuşursan seni buraya gömerim " dedi bizim duymayacağımızı düşünerek kısa bir süre sonra demir devreye girdi
" cimcime neden geldin anlat bakalım "
" yardımınızı istemek için " dedi sevecen bir tonla
" yardım mı "
" demir abi biliyorsun ben moda tasarımı okuyorum... " neden bu kadar cıvıl cıvıl giyindiğinin bir açıklamasıydı bu
" ve yakın zamanda bir defile düzenlemem gerekiyor her şey hazır mekan gelecek kişiler elbiseler tarih filan ama ..... "
" ama " diye devamını getirmesini istiyordu demir
" okuldaki kızlar bana yardım etmek istemedi tasarladığım elbiseleri giyinilebilir bulmadıklarını söylediler .... " yüzü düşmüştü
" aslında çok güzel tasarımlar ama rakibin modelleri olmayı seçtiler "
" yani sana nasıl yardımcı olacağız umarım elbiseleri bize giydirmek gibi bir planın yoktur " erenin bu dediğine hepimiz gülmüştük
" hayır tabi ki de benim isteğim başka kısacası hiç bir kız benimle çalışmak istemedi ve bildiğim kadarıyla sizin kız ortamınız biraz fazla.... " dedi çapkınca gülümseyerek sonra yanlış bir şey söylemiş gibi gözü bize döndü
" sözüm meclisten dışarı tabi ki " dediğinde ablam lafa atladı
" niye canım bizde kızız sonuçta "
" yani sana defilede kıyafetlerini giymeleri için kız bulmamız gerektiğini mi söylüyorsun " demir hala anlam vermeye çalışarak haleye baktı hale ise kafasını salladı
" kaç kız lazım "
" sekiz elbise var birini ben giyebilirim yedi kız lazım "
" dört kız var burada her biriniz ikişer elbise giyerse bence olur bu iş " dedi semih sessizliğini bozarak hale ona doğru bakmamaya çalışıyor gibiydi allah aşkına neler oluyordu bir dakika ne dedi o
" ne dedin sen " diyerek devreye girdim
" bence olabilir " dedi toprak
" ya saçmalamayın biz ne anlarız mankenlikten en azından kendi adıma konuşayım ben hayatta yapamam düşer takılır rezil olurum " dediğimde ablam ve ece aynı tepkiyi vermiyorlardı
" benim için fark etmez yani düz yolda yürüyeceğiz sonuçta ne kadar zor olabilir " dedi ablam , ece ise
" yani ben heyecan yapabilirim ama yardımcıda olmak isterim tabi ki " dediğinde ikisinin yüzünde gezindi gözüm bunlar ciddi olamazdı
" ya gerçekten yardımcı olur musunuz " dediğinde çok hevesli gibiydi ablam ve ece kabul ettiğinde gözler bana çevrildi benim gözlerim ise toprağın gözlerine bana başını sallıyordu yapabilirsin anlamında bir anlık bir cesaretle
" kabul ama yanlış bir şey yaparsam beni suçlamak yok " dediğimde hale bana dönüp sarıldı ve
" yok yok düşsen bile bir şey demek yok yeter ki çık " dediğinde bende sarılışına karşılık verdim ardından benden ayrılıp diğer kızlara da sarıldı
" eee defile ne zaman " diye sordu ece
" iki gün sonra " dediğinde şok olmuştun sadece iki gün mü
" ne , ne iki günü ya iki gün de nasıl hazırlanacağız "
" her şey hazır zaten açık alanda yapılacak o kadar "
" başına bela alıyorsun rezil olmasak bari " diye tedirgin olduğumda toprak elimi sıktı destek verircesine bu işten sağa çıkabilirsek ne mutlu bize
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GRUP MÜZİSYEN
Teen FictionYeni taşındığın apartmandaki 4 tane yakışıklı komşunun aynı zamanda da iş arkadaşların olduğunu öğrensen ne hissederdin ?