21 - YENİ KIZ

94 5 0
                                    

" toprak bu kız kim " bunu sorması gereken kişi ben olmalıydım

" bu kız benim için çok önemli biri ismi alya , ayla bu da hale demirin kuzeni " dediğinde derin bir oh çektim hem beni tanıştırma biçiminden hemde demirin kuzeni olması beni baya bir rahatlatmıştı , elini uzatarak

" merhaba tanıştığıma memnun oldum " dedi aslında sevimli bir kıza benziyordu renkli renkli cıvıl cıvıl giyinmişti turuncu saçlarına inci boncuklu bir taç takmıştı

" bende memnun oldum " deyip elini sıktım

" eee hangi rüzgar attı seni buraya "

" işim düştü size ya aslında demir abinin evine gittim ama kimse yoktu burada olduğunu tahmin etmekte zor değil " deyip güldü

" işim düştü derken hayırdır "

" bi soluklanayım anlatırım "

" ben demiri arayayım da geldiğini haber vereyim " dediğinde kapı bir daha çaldı bu sefer kapıya yakın olan ben olduğum için ben açtım çocuklardı hatta ablam ve ece de yanlarındaydı

" hoş geldiniz " dediğimde semih bana sarılı

" hoş bulduk komşucum gerçi ev sahibi oldun sanırım şu an " dediğinde kıkırdadım semih içeri girip haleyi görünce duraksadı sevindi mi sevinmedi mi anlayamadım garipti arkadan eren girdiğinde koşarak haleye sarıldı

" ooo cimcimem gelmiş " dediğinde ablamın bakışını görmesi lazımda her an kan çıkabilirdi

" eren abiciğim nasılsın çok özlemişim sizi ya " abi kelimesi ablamın rahatlamasına yardımcı olmuş gibiydi ardından demir de

" kız ne işin var senin burada "

"anlatırım sonra ya gelip sarılsana kuzenine " hep birlikte oturmak için oturma odasına geçtik semih bizim neşe kaynağımız bile olsa şu anda hiç öyle değildi sus pus oturuyordu onu bir ara kenara çekmem gerekiyor

" ne kadar çok kız arkadaşınız varmış " diyerek onlarla da tanışmak için elini uzattı

" hale ben " diyerek ilk ablama elini uzattı

" eylül bende " dedikten sonra elini eceye uzattı

" ece " diyerek kendini tanıştırdı

" biz aslında yan tarafta kalıyoruz eylülle yani ablam olur kendisi "

" öylemi komşusunuz demek ve arkadaş " dedi arkadaş kelimesine vurgu yaparak

" arkadaş değil aslında " diye açıklama yaparken eren ablam kolunu dürttü ne olduğunu anlamak için

" abla " deyip sorgulayıcı bir bakış attım

" saçmalıyor alya "

" öylemi Kuşadasında sahilde öyle demiyordun ama " dediğinde karın boşluğuna denk gelecek şekilde elinin tersi ile vurdu ve kulağına eğilerek

" bira daha konuşursan seni buraya gömerim " dedi bizim duymayacağımızı düşünerek kısa bir süre sonra demir devreye girdi

" cimcime neden geldin anlat bakalım "

" yardımınızı istemek için " dedi sevecen bir tonla

" yardım mı "

" demir abi biliyorsun ben moda tasarımı okuyorum... " neden bu kadar cıvıl cıvıl giyindiğinin bir açıklamasıydı bu

" ve yakın zamanda bir defile düzenlemem gerekiyor her şey hazır mekan gelecek kişiler elbiseler tarih filan ama ..... "

" ama " diye devamını getirmesini istiyordu demir

" okuldaki kızlar bana yardım etmek istemedi tasarladığım elbiseleri giyinilebilir bulmadıklarını söylediler .... " yüzü düşmüştü

" aslında çok güzel tasarımlar ama rakibin modelleri olmayı seçtiler "

" yani sana nasıl yardımcı olacağız umarım elbiseleri bize giydirmek gibi bir planın yoktur " erenin bu dediğine hepimiz gülmüştük

" hayır tabi ki de benim isteğim başka kısacası hiç bir kız benimle çalışmak istemedi ve bildiğim kadarıyla sizin kız ortamınız biraz fazla.... " dedi çapkınca gülümseyerek sonra yanlış bir şey söylemiş gibi gözü bize döndü

" sözüm meclisten dışarı tabi ki " dediğinde ablam lafa atladı

" niye canım bizde kızız sonuçta "

" yani sana defilede kıyafetlerini giymeleri için kız bulmamız gerektiğini mi söylüyorsun " demir hala anlam vermeye çalışarak haleye baktı hale ise kafasını salladı

" kaç kız lazım "

" sekiz elbise var birini ben giyebilirim yedi kız lazım "

" dört kız var burada her biriniz ikişer elbise giyerse bence olur bu iş " dedi semih sessizliğini bozarak hale ona doğru bakmamaya çalışıyor gibiydi allah aşkına neler oluyordu bir dakika ne dedi o

" ne dedin sen " diyerek devreye girdim

" bence olabilir " dedi toprak

" ya saçmalamayın biz ne anlarız mankenlikten en azından kendi adıma konuşayım ben hayatta yapamam düşer takılır rezil olurum " dediğimde ablam ve ece aynı tepkiyi vermiyorlardı

" benim için fark etmez yani düz yolda yürüyeceğiz sonuçta ne kadar zor olabilir " dedi ablam , ece ise

" yani ben heyecan yapabilirim ama yardımcıda olmak isterim tabi ki " dediğinde ikisinin yüzünde gezindi gözüm bunlar ciddi olamazdı

" ya gerçekten yardımcı olur musunuz " dediğinde çok hevesli gibiydi ablam ve ece kabul ettiğinde gözler bana çevrildi benim gözlerim ise toprağın gözlerine bana başını sallıyordu yapabilirsin anlamında bir anlık bir cesaretle

" kabul ama yanlış bir şey yaparsam beni suçlamak yok " dediğimde hale bana dönüp sarıldı ve

" yok yok düşsen bile bir şey demek yok yeter ki çık " dediğinde bende sarılışına karşılık verdim ardından benden ayrılıp diğer kızlara da sarıldı

" eee defile ne zaman " diye sordu ece

" iki gün sonra " dediğinde şok olmuştun sadece iki gün mü

" ne , ne iki günü ya iki gün de nasıl hazırlanacağız "

" her şey hazır zaten açık alanda yapılacak o kadar "

" başına bela alıyorsun rezil olmasak bari " diye tedirgin olduğumda toprak elimi sıktı destek verircesine bu işten sağa çıkabilirsek ne mutlu bize

BİR GRUP MÜZİSYENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin