İmkansız Aşk

Unutulmayacak gece

(Vildan'dan)

Akşam olunca Çağan'la üst kattaki terasa benzeyen ama pekte kullanılmayan. Sadece bi kaç tane puf attığımız yere çıktık. O önümden gidiyor ve parmaklarıyla oynuyordu. Anlaşılan fazlasıyla gergindi.

Çıktığımızda ikimizde ortada durduk. Çağan önden duvara yaslandı ve dışarıyı izlemeye başladı. Yanına gittiğimde yutkunma seslerini rahatlıkla duyabiliyordum.

"Bana ne söyliyceksin?" Aniden konuşmam onu korkutmuştu.
"B-ben mi?" gerginliğini azaltmak için omzuna elimi koydum ve "Bu kadar rahatsız olma. Ne söylemek istiyorsan söyleyebilirsin." Dedim.

Söylediğim onu rahatlatmış olmalı ki vücudunu bana döndürdü ve ellerimi tuttu. "Vildan..." aslında söyliyceği şeyi çok rahat tahmin ediyordum.
Ama onun ağzından duymak beni daha da mutlu edicekti.
"Efendim?" gözlerini gözlerime dikti.
"Vildan ben. Ben seni çok seviyorum."

Söylediği şeyden sonra önce gülümsedim. Sonra merakla suratıma bakan Çağan'a baktım. İlk görüşte aşık olduğum o çocuğun suratına baktım. Uzun uzun baktım. O sadece suratıma anlamaz şekilde bakıyordu.

Sonra bana sordu. "Peki sen? Sen se-"
Daha fazla konuşmasına izin vermedim ve sorusu bitmeden cevap verdim. Dudaklarıyla dudaklarımı birleştirerek.

Önce karşılık vermemişti. Utandığı yanaklarının sıcaklığında anlaşılıyordu. Donuk bir şekilde duruyordu. Ben onu öpüyor, o karşılık vermiyordu. Bir süre sonra ellerini belime doladı ve hazzıma karşılık verdi. Alt dudağımı dudakları arasına aldı. Bir kaç dakika ayakta öylece öpüştük.

Sonra puflardan birine oturdu ve beni kucağına aldı. Dudaklarımız birbirine bağlanmış gibi hiç kopmuyorlardı. Kalçamda kasıklarını hissedebiliyordum. Bu biraz rahatsız hissettirsede umrumda değildi.
Hem öpüyor hemde bacaklarımı okşuyordu.

Bir süre sonra kasıklarını daha fazla hissetmeye başladım. Onunla oynamak istiyordum. Onunda benimle oynamak istediği oturduğu yerde aşağıya doğru kayıp, kasıklarını daha fazla hissettirmesinden anlaşılıyordu.

Vücuduna ellemeye başlamıştım. Göğüs uçlarını sıkıyordum. Her sıkmamda ağzından hafif inlemeler çıkıyordu.

"Hop! Noluyor orda!?" Aşağıdan gelen sesle kafamı o tarafa çevirmiştim. Melek ve Minel bize doğru kollarını kaldırmış bakıyorlardı. Şaşkınlıkla birbirmizin suratına bakmıştık. Çağan'ın üstünden kalktım ve yarım açılmış gömleğimi ilikledim.

Çağan'ın acı içinde olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Dolmuş olmalıydı. Zaten bir süre sonra yere yığılmıştı. Fazla ileriye gitmiştik. Hemde çok fazla. "Çağan iyi misin?"
Kafasını salladı. "Değilim. Hemen Deniz'i çağır. Hızlı ol!" Hafiften bağırmıştı. Aşağıdan Deniz'i çağırdım.

Geldiğinde iki bacağını yukarı çekmiş. Bir eli iki bacağının arasında yerde kıvranan Çağanı görünce şaşırmıştı.
"Noldu buna?" Sorduğu soruya cevap vermemiştim. "Vildan sen çık."
Çağan'ın söylediğiyle birlikte dışarı çıktım.

Aşağı inerken merdivenlerin başında sinirli şekilde bana bakan Minel ve Meleği gördüm. Yanlarına gittiğimde Melek koluma yumruk atmıştı.
"Naptını sanıyosun lan sen?" Sessizce bağırmıştı.
Minel kaşlarını belertmiş şekilde konuştu. "Birazdan sahile gidiyoruz oda geliyor size iyi bir azar lazım belli!"

Sonra yanımdan ailelerimizin oturduğu salona gittiler. Yanlarında hiçbişey çaktırmıyolardı. Sadece Meleğin ne kadar sinirli olduğu "R" harflerini bastırarak söylemesinden anlaşılıyordu. Her sinirlendiğinde bunu yapardı.

Bir süre sonra aşağıya Deniz ve Çağan girdi. Çağan'ın ağladığı gözlerinden belliydi. Yüzüme bakamıyordu. Mahçup hissediyor ve kendini suçlu biliyordu. Ama sadece o değil, bende suçluydum. Onunla oynamayı bende istemiştim. Salondan diğer ikisini de çağırdım ve birlikte sahile indik.

~~~

"Lan siz mal mısınız!" Melek, Minel ve Deniz sinirli şekilde duruyordu. Melek bağıra bağıra konuşuyor, diğerleri de laflarını onaylar gibi kafa sallıyorlardı. "Aptallar! Bu yaşta yaptıları şeylere bakın!"
Melek konuştuktan sonra Deniz ve Minel'e bakmıştı. "Bişey söylesenize!"
İkiside kulaklarını tutmuştu.

Melek yanıma gelmişti.
"Ne zamandır seviyorsunuz lan birbirinizi!"
"3 aydır." Çağan'ın kısık sesle söylediği şeye karşılık ensesine patlatmıştı. Bunu gören Deniz bir adım öne gelmişti. "Hop oğlum yavaş gel!"

"Napçan!"
Şimdide Deniz'le Melek birbirlerine yürüyorlardı. Deniz'in Meleği omuzlarından ittirmesiyle birbirlerinin üstüne atlamışlardı.
Minel arada ayırmaya çalışıyordu.
Sonradan bizde ayağa kalkıp. İkisini ayırdık. Melek, Deniz'in burnunu kanatmış, oda Meleğin kaşını yarmıştı.

Bir süre sonra roller değişmişti.
"Mal mısınız oğlum siz?" Bu seferde
Ben onlara bağırıyordum.
"Asıl mal sizsiniz be! Bizi bahane edip konudan mı sıyrılıcaktınız. Var mı o salaklık bende!?" Melek bağırarak konuşmuştu ve Sonra ayağa kalktı.

Çağan'a doğru dönüp konuştu.
"Siz ikiniz yukarda ne oldu da o duruma geldiniz?" Önceki bağırması biraz daha hafiflemişti. Ağzımı açtığımda Deniz ayağa kalktı ve yola çıktı. "Deniz nereye?" Çağanın bağırmasıyla seslendi. "Ne haliniz varsa görün. Benim canım acıyor eve gidiyorum. Kalmam burda." Melek'le kavgası ağır gelmiş olmalıydı. Pek öyle kavgayı sevmediği yüzünden anlaşılıyordu.

Sonra Melek umursamazca sorusunu tekrarladı. Cevap verdim.
"Çağan, yukarda beni sevdiğini söyledi. Sonra bana sordu sende beni seviyor musun diye. Bende ona cevap olarak öpücük vermek istedim. Oda karşılık verince... Öyle oldu."

Minel ellerini beline koyup konuştu.
"Leylayla Mecnun musunuz olum siz? Öpücükle cevap vermeler falan ne yaşıyorsunuz?"

Biraz daha konuştuktan sonra yanımızdan ayrıldılar. İkimiz kaldığımızda kafamı Çağanın omzuna koydum. "Özür dilerim." Aniden gelen özüre şaşırmıştım. "Niye ki"
"Öyle bişey yaptığım için."
Kafamı çektim ve çenesini kaldırıp suratına baktım. "Bunu sadece sen değil bende istemiştim. O yüzden özür dilemen gerekmiyor."

Kafasını salladı ve gülümsedi. "Tek merak ettiğim bişey var." Söylediğimde omuzlarını kaldırdı.
"Neymiş o?"
"Yukarda, Deniz sana ne yaptıda rahatladın?" Söylediğim şeyle yanakları kızarmıştı. "Boş ver."

Gözlerim açılmıştı. "Yoksa... Deniz seni ağzına mı aldı?" Kısık sesle sorduğum soruyla gözlerini belertti.
"Yok öyle bişey. Saçmalama! Denizden asla öyle bişey istemem!"
Ayağa kalktığında bende kalktım.
"Tamam ya kızma. Şaka yapıyorum sadece."
"Tek bilmen gereken şey o an Deniz olmasaydı patlayabilirdim."

Konu hakkında hiç bişey sormamıştım. Koluna girdim ve birlikte sahilde yürüdük.

_____________________________

Nasıl buldunuz qukko'larım🪐

Yakında Woosan fici gelicek 😁

Yazım hataları için özür dilerim💞

Yprum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın🤍

Seviyorum sizi...💌